Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanması talebidir. Davacılar, hissedarı oldukları davalı şirkete davacılar tarafından ------------ davalı şirket ile yönetim kurulu üyelerine ---- yapılması ve bilgi alınması konulu ihtarname gönderilmiş, bunun yanında davalı şirkete özel denetçi tayini talep edilmiş, davacı şirket tarafından red kararı verilmesi üzerine mahkeme aracılığıyla davalı şirkete özel denetçi atanması talep edilmiştir. Davacı her ne kadar ortağı olduğu şirkete TTK 438. maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını talep etmiş, bunun için öncelikle bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak üzere başvuruda bulunması gerektiği, bu durumun özel dava şartı olduğu somut olayda davacıların bu şartı 26.06. 2019 tarihli ihtarname ile yerine getirdiği tespit edilmiştir. Dosya içeresine bilirkişi heyeti tarafından ------tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Davalı şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle mali tabloları incelenmiş,---- zarar ettiği tespit edilmiştir....

    Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir. 6102 sayılı TTK'nun m.439 hükmüne göre; "Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır." Genel kurulun, özel denetim istemini ret etmiş olması karşısında, davacının mahkememizden özel denetçi atanması talebinin kabulünün gerekip gerekmediği tartışılmalıdır....

      A.Ş. 2010 yılı faaliyetine ilişkin 12/05/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantıda şirklet hesap kayıtlarının soyut ifade ile özel denetçi tarafından incelenmesi talep ettiği, talebe dayanak bilgi ve belgelerin bulunmadığı, şirketin 2010 yılına ait yönetimn kurulu faaliyet raporu ile denetçi Münir Arslan tarafından sunulan denetim raporunun genel kurula sunulduğu, genel kurul toplantısında davacı vekilinin özel denetçi atanması talebinin reddedildiği, TTK'nın 438. maddesinde, özel denetim isteme hakkının bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmamışsa belirli olayların özel bir denetim ile açıklığa kavuşturulması gerektiği hallerde söz konusu olduğunun ifade edildiği, davacının denetimle açıklağa kavuşması gereken olayı belirtmediği gerekçesiyle şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesinin 06/11/2017 tarih 2016/3294 esas 2017/6052 karar sayılı içtihatında;" ...dosyadaki bilgi ve belgelere, temyiz edilen kararın anonim şirkete özel denetçi atanması isteminin reddine ilişkin olmasına, 6102 sayılı TTK'nun 440/2.maddesi uyarınca anonim şirkete özel denetçi atanması yolundaki istemin kabulüne yahut reddine ilişkin mahkeme kararlarının kesin nitelik arz etmesi nedeniyle ....davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemenin ....sayılı temyiz istemin reddine ilişkin ek kararının onanmasına " karar verilmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/408 Esas sayılı dosyasında, davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verildiği, bu kararın kesin olduğu, ayrıca TTK'nun 439/1. maddesi uyarınca özel denetçi atanması talebinde bulunacak azınlığın sermayenin en az 1/10'una sahip olmasının gerektiği, davacıların ise yeterli sermayeye sahip olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 440/2 maddesi uyarınca, mahkemece şirkete özel denetçi atanması talepleri hakkında verilen kararlar kesindir. HUMK’nın 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay'da bu konuda karar verebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

            TTK 437 inci maddesi hükmü yerine getirilmeden, özel denetçi atanması istenemez. Davacıların bilgi alma ve inceleme hakkını tamamlamadan ve yasa dakı şartı yerine getirmeden, özel denetçi atanmasını isteyemeyeceği, özel denetçi atanması için koşulların oluşmadığı belirlenmekle koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....

              özel denetçi atanması talebinin şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla aşağıda belirtilen konular dışındaki konularda özel denetçi atanması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                Maddede makul bilgilendirme yapıldığı gerekçesi ile özel denetçi atanması talebinin oy çokluğu ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                  Somut olayda; TTK'da azlık hakkı sahiplerinin mahkemeden özel denetçi atanmasını isteme hakkı 6762 sayılı Mülga TTK'dan farklı olarak, şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratılmış olduğunun, ikna edici şekilde ortaya konulmasına ve bu hususun mahkeme önünde ikna edici delillerle ispat edilmesi şartına bağlanmış olup, davacının isteminin aslında bilgi alma-bilgi isteme çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, özel denetçinin bilgi alma hakkına ilişkin hususlarda kullanılamayacağı, yetkili organın aldığı bir kararın denetiminin genel kurul kararının iptali davasında denetlenebileceği, bilgi alma hakkı kullanılmadan özel denetçi atanması talebinde bulunulamayacağı gözönüne alınarak TTK 438 koşullarını taşımayan özel denetçi atanması talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurulda alınan kararların iptaline dair koşulların bulunmadığı, alınan kararların usul ve yasaya uygun bulunduğu, özel denetçi atanması davasının genel kurul kararının iptali davası ile birlikte açılamayacağı, ayrı bir dava olarak açılması gerektiği, usule uygun olarak talepte bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu