Yine...İcra Müdürlüğünün 1999/5674 sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 02.07.1999 tarihinde yapılan icra takibi nedeniyle 12.288.01 TL asıl alacak, 15.975.40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.263.42 TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenmiştir. Dava itirazın iptali ve alacak istemine ilişkindir. Davacı kesinleşen mahkeme kararına dayalı olarak bakiye alacağın tahsili için yaptığı icra takibine vaki itiraz üzerine ve icra takibinde eksik istenen kısımla ilgili olarak itirazın iptali ve alacak istemli bu davayı açmıştır. Kesinleşen mahkeme kararında davacının maluliyet ve gelir konuları kesinleştiğinden bu konularda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması ve alınan rapor sonucuna göre karar verilmesi doğru değildir....
nin prim, g.zammı borçlarından, 01.10.2008 tarihinden öncesinde mer'i 506 sayılı Kanunun 80 maddesine göre temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici ve yasal temsilci olması nedeniyle dayanışmalı sorumlu bulunduğu, ancak, 6183 sayılı Yasa'nın 102.nci maddesinde belirtilen 5 yıllık tahsil zaman aşımı süresinin davacı tarafa ödeme emrinin 16.04.2012 gününde tebliğ edilmiş olması ve uyuşmazlıkta zaman aşımı itirazında bulunulması karşısında, 2004/6 ve önceki aylara ilişkin prim borçlarının zamanaşımına uğradığı kabulle, bu döneme ilişkin ödeme emirlerinin iptaline ilişkin Mahkemenin kararı isabetlidir. 2004/7 ila 2006/11. dönemine ait ayların prim, g.zammı alacaklarının ise, prim borçlusu şirket hakkında ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava itirazın iptali talebine ilişkindir. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
İstinaf edenin sıfatına ve istinafın kapsam ve nedenlerine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinden sonra ve fakat davadan önce takip konusu asıl borcun ödenmiş olması halinde, davacıların, alacağın ferilerine ilişkin olarak davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile birlikte alacağın ferilerine yönelik takibin devamına karar verilmesini talep edip edemeyecekleri ve böyle bir davayı açmada hukuki yararları olup olmadığına yöneliktir. Yasal dayanağını İİK'nun 67.maddesinden alan itirazın iptali davasında, alacaklı icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK'nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip Hukukundan doğan bu davada, tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazda haklı olup olmadığının belirlenmesidir....
ücretine ilişkin olarak yapılan itirazın iptali istemli olarak açıldığı, alacak miktarı olarak da 17.396,00-TL gösterilerek takibin bu alacak miktarı üzerinden devamına karar verilmesinin istenildiği anlaşılmakta olup, açıklanan bu hususlarda esasen taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.İstinaf edenin sıfatına ve istinafın kapsam ve nedenlerine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinden sonra ve fakat davadan önce takip konusu asıl borcun ödenmiş olması halinde, davacıların, alacağın ferilerine ilişkin olarak davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile birlikte alacağın ferilerine yöneik takibin devamına karar verilmesini talep edip edemeyecekleri ve böyle bir davayı açmada hukuki yararları olup olmadığına yöneliktir.Yasal dayanağını İİK'nun 67.maddesinden alan itirazın iptali davasında, alacaklı icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK'nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça----- adet faturaya dayalı olarak başlatılan ----- Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı tarafça süresi içerisinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince, Takipte dayanılan ve hükme esas alınan 1.12.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, medikal malzeme satış bedelinin tahsili istemli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmakta olup, davalının sıfatına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 27.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının kısmi olarak itiraz ettiğini belirterek takip konusu asıl alacağın 4.550.-YTL.lik kısmına yapılan kısmi itirazın iptaline ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır....
yönünde düzenleme öngörülmüştür. 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 02.07.2012 tarih, 6352 sayılı Kanunun 11. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 10. maddesinde; “Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.” hükmü öngörülmüş olup, Geçici 10. maddesindeki “takip işlemleri” ibaresinin takip talebi olarak anlaşılması gerektiği gözetilerek, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde kırk, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatının asgari yüzde yirmi olarak uygulanması gerekmektedir...