WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ve enflasyon olgusu nedeniyle kurda meydana gelen değişikliklerin önalım bedelinin belirlenmesine etkisi olduğu kabul edilmelidir. Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedeline davacı tarafından muvazaa nedeniyle itiraz edilmesi, bu nedenle yargılamanın uzaması, önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır. 10....

    VI.GEREKÇE: 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732’inci maddesine dayalı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkinidir. 2.İlgili Hukuk: 2.1.İlgili Maddi Hukuk: Yasal önalım hakkı, paylı mülkiyete tabi bir taşınmazın paydaşlarından birinin payını bir üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara aynı şartlarla bu payın alıcısı olabilme yetkisini veren yenilik doğuran bir haktır. Yasal önalım hakkı kişiye değil, paya bağlı bir haktır. Kim paydaş olursa o, bu hakka sahiptir. (Oğuzman, K.; Seliçi, Ö.; Oktay - Özdemir, S.: Eşya Hukuku, İstanbul 2021, s. 633 vd.) Paylı mülkiyet nedeniyle doğan yasal önalım hakkının niteliği gereği ancak, paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece kabul edilebilir. Paydaşlık sıfatını sonradan yitiren davacı önalım hakkı kullanmaya devam edemez. (Yargıtay 14....

      edilecek tüm masraf ve avukatlık ücretlerinin davalı taraftan talep ve tahsil edileceği ihtaren bildirmiş olduğunu, buna karşılık, davalı tarafın cevaben yazdığı 22.10.2018 tarihli ihtarnamede, önalım taleplerinin hakkın kötüye kullanılması yönünde olduğunu ve hukuken muteber olmadığı gerekçelerini belirtilmiş olduklarını, davalı tarafın cevaben yazdığı ihtarnamede öne sürdüğü gerekçelerin hukuki dayanağı olmamakla birlikte, önalım hakkının kanunda belirtilen süreler çerçevesinde kullanıldığını belirtmek istediklerini belirterek davanın kabulü ile müvekkiline yasal önalım hakkının tanınarak davalı üzerindeki taşınmaz hissesinin müvekkil adına tapuya kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      önalım hakkını kullanmak istediğini, açıklanan nedenlerle müvekkiline yasal önalım hakkının tanınarak davalı üzerindeki Malkara İlçesi, Yayla Köyü, 65 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına tapuya kaydedilmesine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın davalı tarafından üçüncü bir kişiye devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Önalım hakkının kullanılmasında Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 732, 733 ve 734 maddelerine göre önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE Dava, 6537 Sayılı Yasa ile değişik 5403 Sayılı Yasanın 8/i maddesi ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 733. maddesi gereğince açılmış önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasıdır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 731. maddesine göre; taşınmaz mülkiyetinin kanundan doğan kısıtlamaları, tapu siciline tescil edilmeksizin etkili olur. Mülkiyetin devri konusunda kısıtlama hükmü içeren, yasal önalım hakkını düzenleyen 732. maddesi uyarınca, paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. Kanundan kaynaklanan önalım hakkının doğması ve kullanılması için, tapu siciline şerh edilmesi gerekli değildir. Önalım hakkının varlığı, kanuna dayandığı için bunun herkes tarafından bilindiği varsayılır....

      Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 6537 sayılı Kanunla değiştirilen 8/i maddesinin ikinci fıkrasında, tarımsal arazilerin satılması halinde sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin önalım hakkına sahip oldukları belirtilmektedir. Anılan madde hükmüne göre "sınırdaş tarım arazi malikleri" sınırdaş arazinin tüm malikleri yani paydaşlarıdır. Dava konusu uyuşmazlıkta önalım hakkını kullanmak için davayı açan davacıların dosyada mevcut tapu kaydına göre sınırdaş taşınmazda müşterek mülkiyet hükümlerine göre malik oldukları görülmüştür....

      Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. 3. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. 3. Değerlendirme 1....

        Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Görüldüğü üzere, kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir....

        Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....

        UYAP Entegrasyonu