Bu hakkın kullanılmasıyla şefi yeni bir akit yapmaya hacet kalmaksızın müşteriye halef olur” şeklinde açıklanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi” başlıklı 732. maddesinde “paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür. Anılan düzenlemede önalım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için önalım hakkı öngörülmüştür. ...
Dava konusu somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine önalım hakkına dayalı ihtiyati tedbir istemli iş bu tapu iptali ve tescil davasının açıldığı sabittir. Uyuşmazlık taşınmazların aynına ilişkindir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Taşınmazların aynına ilişkin önalım hakkından kaynaklanan uyuşmazlıkta davalı adına kayıtlı önalım davasına konu hisselerin devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda ileride telafisi güç ya da imkansız durum ve zararlar ortaya çıkabileceği, verilebilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği ve davacının hak kaybına uğrayabileceği ihtimal dahilindedir....
Somut olayımıza gelince; dava yasal önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, bu hakkın ancak dava yolu ile kullanılabileceği, taşınmazda davalı adına kayıtlı olan dava konusu payın, dava süresince bir başkasına devrinin önlenmesi için HMK’nın 389....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/66 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili Serik ilçesi Nebiler mahallesi 72 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının önceden payı olmadığı halde taşınmazın 1/2 payını satın aldığını, müvekkili için önalım hakkının doğduğunu, müvekkilinin söz konusu satışı 29.03.2021 tarihinde öğrendiğini, tapuda satış bedelinin 688.000,00 TL olduğunu öğrendiklerini bu bedel ile tapu masraflarını ödeyerek taşınmazı satın almak istediklerini belirterek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline ve dava konusu payın 3. Kişilere devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın önalım hakkını kullanabilmesi için öngörülen hak düşürücü süreye riayet etmeden hakkın kötüye kullanılması teşkil eden davasını açtığını, TMK.nun 733/4 maddesine göre, önalım hakkının, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düştüğünü, hak düşürücü sürenin hukuki niteliği gözönüne alındığında davacının malik olması sebebiyle eşyaya bağlı olarak doğan önalım hakkının ortadan kalktığını, bu nedenle yenilik doğuran bir hak niteliğinde olan ve dava yoluyla kullanılabilen önalım hakkının ileri sürüldüğü davanın reddi gerektiğini, paydaşlar arasında fiili taksim yapıldığını, müvekkilinin, 104/1315 lik payı Murteza Şimşek'ten satın aldığını, paydaşlarca fiilen kullanıldığını ve halen de kullanılmaya devam edildiğini, taksimin yasal önalım hakkını kullanma tarihinden önce gerçekleştiğini, davacının payının kendine tahsis edip kullanması ise bu tarihten çok öncesine...
Somut olaya gelince; mahkemece, 10/08/2017 tarihinde yapılan satış nedeniyle açılan önalım davasında önalım bedeli ve masraflar toplamı olan 5.986,00- TL'nin depo edilmesine karar verilmiş, bedel 20/01/2021 tarihinde depo edildikten sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Aradan geçen zaman içinde taşınmazın değerinde meydana gelen objektif artışlar ve enflasyon olgusu nedeniyle kurda meydana gelen değişikliklerin önalım bedelinin belirlenmesine etkisi olduğu kabul edilmelidir. Yargılamanın uzaması, önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle davacıyı, amaç dışında zenginleştirecek ve alıcı davalıyı da fakirleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....
Somut olayda, önalım bedeli, ön incelemenin yapıldığı tarihte depo ettirilmemiş, satış tarihinden yaklaşık 8 yıl sonra mahkeme veznesine yatırılmasına ilişkin ara kararı verilerek satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecektir. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734.maddesi uyarınca "Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür." Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur....
Somut olayda, önalım bedeli tensip tarihi itibariyle depo ettirilmemiş, satış tarihinden yaklaşık 3 yıl sonra depo kararı verilerek satış bedelinin değerinde meydana gelen azalmanın önüne geçilmemiştir. Resmi satış sözleşmesindeki önalım bedelinin makul süre içerisinde depo edilmemesi ve vadeli bir mevduat hesabında değerlendirilmemesi nedeniyle pay satın alan davalıyı fakirleştirecek, önalım hakkını kullanan davacıyı amaç dışında zenginleştirecek yorum ve sonuçlardan kaçınılmalıdır. Hakkın kullanılması hiçbir zaman davalının zararına olmamalıdır....
İşin esasına geçilmeden önce, ihtiyari açık artırma ile davalıya satılan önalım hakkına konu payın henüz davalı adına tapuda intikal görmemiş olması karşısında önalım davasının açılıp açılamayacağı hususu önsorun olarak tartışılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)nun 732. maddesinde, “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” aynı Kanun’un 734.maddesinde ise, “Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hakim tarafından belirlenen süre içinde hakimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür” denilmiştir. Görüldüğü üzere “Önalım hakkı”nı düzenleyen ilgili maddelerde hep ‘satış’tan bahsedilmekte, önalım hakkının payın satışı ile doğacağı vurgulanmaktadır....