ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2020/88 ESAS, 2022/221 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Samsun 3....
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.Somut olayda, davacıya davaya konu satımla ilgili olarak noter aracılığıyla gönderilen bir bildirim bulunmamaktadır.Bu nedenle yasal üç aylık öğrenme süresinin başlamadığı, işlem tarihi ile dava tarihi arasındaki iki yıllık sürenin de dava tarihi itibariyle dolmadığı belirlendiğinden davacının önalım hakkı mevcut olmakla davalının, davacının önalım hakkını süresinde kullanmadığı, bu nedenle hakkın yitirildiği ve zamanaşımına uğradığına ilişkin savunması yerinde görülmemiştir.Davacının davalıya yapılan devir tarihinde davaya konu taşınmazın hissedarı olması nedeniyle kanundan doğan önalım hakkının bulunduğu, ancak bu hakkın davacıya kullandırılmadan önceki hissedar Mehmet Turgut Mungan tarafından davaya konu hissenin davalıya satış ve devrinin yapıldığı, davalı, davacının bu devir işlemini önceden bildiğini, kötü niyetli olduğunu, devreden malik Turgut Mungan ile...
Mülkiyet hakkını tescilden önce kazanan tarafın tasarruf hakkını ancak tescil ile elde edebildiği durumda davacının taraf olmadığı kararın kesinleştiğini bilmesi ve bu duruma göre önalım hakkını kullanılmasının beklenilmesi TMK'nın 1020. maddesinde düzenlenen "Tapu sicilinin açıklığı" ilkesine de aykırıdır. Kaldı ki, tescile ilişkin kararlar ifaya mahkumiyet hükmü içermeyip, yenilik doğurucu bir niteliği bulunması nedeniyle tescil hakkı kazanan tarafından her zaman infaz ettirilebilir. Bu durumda TMK'nın 733/son maddesinde önalım için belirlenen sürelerin dolmasından sonra hükmün infazının yapılması hakkın kötüye kullanılmasına yol açabilecektir. Ayrıca, TMK’nın 732.maddesi gereğince önalım hakkı payın satılması ile kullanılabilen bir hak olup bu hakkın kullanılabilmesi için satış sözleşmesinin kurulması yeterli değildir. Satış, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazanır....
Satış 01/09/2016 tarihinde yapılmış, dava 30/08/2018 tarihinde açılmış olduğundan önalım hakkının süresinde kullanıldığı anlaşılmıştır. 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 8/i maddesinde "Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir." hükmü kaleme alınmış ve tarım arazisi vasfındaki taşınmazda paydaş olmayıp sınırdaş olan diğer tarım arazisi maliklerine önlım hakkı tanınmıştır....
Bu ihtiyacın gereği olarak paydaşlar arasına yabancı bir kişinin girişini engellemek, taşınmazın daha küçük parçalara ayrılmasını önleyebilmek, hisselerin mümkün olduğu kadar hissedar elinde toplanmasını temin etmek amacıyla paylı taşınmazlarda hissedarın temlik hakkı sınırlandırılarak kanuni önalım hakkı tanınmıştır. Önalım hakkı taşınmaz mal mülkiyetinin kanundan doğan takyitlerinden olup 26.12.1951 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yenilik doğuran bir hak olduğu belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi başlıklı 732. maddesinde “paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür....
Bu nedenle ön inceleme tarihi olan 04.11.2021 tarihinde önalım bedeli vadeli bir mevduat hesabına yatırılarak nemalandırılmış olsaydı önalım bedelinin vadeli hesaba yatırıldığı tarihte önalım bedelinin ulaşacağı değer ile depo edilmesi gereken (Yukarıda açıklandığı şekilde belirlenecek) önalım bedeli arasındaki farkın da mahkemece depo edilmesine karar verildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu taşınmazın satış bedeli nemalandırılmaksızın davalı tarafın zararına davacı tarafın haksız menfaatine neden olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/İ maddesi “...Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fiili taksimin mevcut olduğu hâllerde önalım hakkı kullanılmasının hakkın kötüye kullanımı teşkil edeceği gerekçesiyle başvurunun esastan redddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ret kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
TMK 732. maddesi uyarınca Davacı müvekkil’e verilen önalım hakkının kullanılması için TMK 734. madde uyarınca işbu davanın açılması yoluna gidildiğini, ayrıca dava konusu işbu payların satış ve devirleri için ödenen bedellerin taraflarınca karşılanması için, davalılarca ödenen bedelleri mahkeme veznesine depo etmeye hazır olduklarını belirterek açıklanan nedenlerle Öncelikle Hatay İli, Erzin ilçesi, Yeşilkent Köyü 3842 parsel yeni (487 Ada 7 Parsel) sayılı taşınmaz üzerindeki davalı adına olan payların başkaca 3. kişilere devrini önlemek amacıyla ilgili taşınmaz için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ilgili taşınmazın paydaşlarına haber vermeksizin ve önalım haklarını kullanmalarını engelleyerek yapılan satış ve devir işleminin iptali ile taşınmaz üzerinde davalıya ait payın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile dava konusu Antalya ili Kaş ilçesi Yayla Kılınçlı Mahallesi Gökdere Mevkii 141 ada 47 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın davalı T3 adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacı tarafından depo edilen 2.040,00 TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının taşınmazın satılık olduğunu bildiğini, önalım hakkının mevzuattaki düzenleme ile ortadan kaldırıldığını, hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....