Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : İddia, savunma, tapu kayıtları ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava Tapu Kaydında düzeltime ilişkindir. Davacı eldeki davada dava konusu taşınmazın kayıt maliki olan Mehmet oğlu Nuri Somyürek'in murisi olduğunu, baba adının Mevlüt, ölüm tarihinin ise 1960 olmasına rağmen tapu kayıtlarına hatalı geçtiğini ileri sürerek; taşınmazın Mehmet oğlu Nuri Somyürek olan kaydının Mevlüt oğlu Nuri Somyürek olarak düzeltilmesini, ayrıca ölüm tarihinin de 1960 olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir....

    yılında vefat ettiğini ancak ölüm tarihinin kayıtlara 15/04/1970 olarak geçtiğini bu ölüm tarihinin gerçeği yansıtmadığını, doğru ölüm tarihinin 1966 olduğunu, bu durumun kayıtlarda yanlışlıklara sebebiyet verdiğini, dedesinin veraset ilamını almak için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurduğunda Hanife'nin, dedesinden boşandıktan sonra evlendiği T15'den olan Mevlüde, Nazmiye ve Maksude isimli çocukların dedesinin mirasçısı olarak gözüktüğünü, bu durumun yanlış olduğunu adı geçen isimlerin dedesiyle herhangi bir alakasının olmadığını ancak Hanif'nin ölüm tarihi dedesinin ölüm tarihinden sonra olduğu için Hanife'nin dedesinden boşandıktan sonra evlendiği kişiden olan çocukların dedesinin mirasçısı olarak gözüktüğünü, dedesi T14ın 13/03/1969 tarihinde vefat ettiğini, Hanife'nin ise 15/04/1966 tarihinde vefat ettiğini belirterek, Hanife'nin 15/04/1970 yılındaki ölüm kaydının iptali ile ölüm kaydının 14/04/1966 olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    O halde, nüfus idaresi hasım gönderilmek suretiyle açılan ölümün tespiti davasının dinlenmesine artık yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak, bu şekilde ölümün tespiti davaları açıldığında sadece ölümün tespitine karar vermek yeterli olmamakta; ölüm tarihi mirasçılık haklarını etkileyeceği ve sicilde de ölüm tarihinin belirtilmesi gerektiğinden, ölüm tarihinin de mümkünse gün/ay/yıl, en azından yıl olarak da tespiti gerekmektedir. Diğer yandan; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi; nüfus kayıt düzeltim dava-larının Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru katılımıyla görüleceği ve karara bağlanacağını hükme bağlamıştır. Bunun sonucu olarak; nüfus kaydında düzeltme sağlamayı da amaçlayan ölümün tespiti davaları açıklandığı gibi, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak, Cumhuriyet savcısı ve nüfus memuru katılımıyla görülüp sonuçlandırılmalıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : Ölüm nedeniyle davanın düşmesi ve müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkındaki kamu davasında, T... Asliye Ceza Mahkemesince 2007/112 Esas ve 2008/161 karar sayılı 26.12.2008 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve suçta kullanılan araç, 2 adet atın ve kaçak sigaraların müsaderesine karar verilmesinden sonra dosya sanık ...'...

        Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Kanun'un Geçici 6.maddesine göre 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir."...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Sorgun Cumhuriyet Başsavcılığının 7.2.2003 gün ve 2003/1 no.lu davanamesi ile 6136 Sayılı Yasaya muhalefetten Sorgun Asliye Ceza Mahkemesinin 1999/311 esas sayılı dosyasında yargılanan ...'ın sağ olması nedeni ile nüfus kaydında 8.8.1976 tarihinde öldüğüne ilişkin tescilin iptal edilmesi gerektiği ve ...'ın doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı bildirilerek doğum tarihinin değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptali, ayrıca adı geçen kişinin kayden 8.8.1965 olan doğum tarihinin 8.8.1957 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 1-...'...

            ın ölüm tarihinin nüfus kaydında yanlış yazıldığını ileri sürdüğü gözetilerek, davacı tarafa nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi için dava açmak üzere olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava yönünden bekletici sorun sayılması ve ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında belirlenecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, murisleri ... olma 1888 doğumlu ... bütün araştırmalara rağmen nüfus kaydının bulunamadığını, tahminen 1962 yılında öldüğünün bilindiğini belirterek murisleri ... nüfusa kaydının yapılmasını istemesi üzerine mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek HUMK.nun 7/1. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine işin esasına girilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kurum vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79. maddesine dayalı olan ve “hizmet tespiti davası” olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup, bunun doğal sonucu olarak da söz konusu bir günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları...

                  UYAP Entegrasyonu