Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; davacının iddia ettiği 27.09.1983 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulünün mümkün bulunmadığını, işveren tarafından işe giriş bildirgesinin verilmiş olmasının fiili çalışmanın kanıtı sayılamayacağını, sigortalılık başlangıç tarihinin ve çalışma süresinin tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiğini ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME: TCK’nın Genel Hükümler Kitabının, yaptırımlar başlıklı üçüncü kısmında "Dava ve Cezanın Düşürülmesi" başlığı altındaki dördüncü bölümünde 64 ilâ 75. maddeler arasında belirtilen beş sebep, dava ve ceza ilişkisini düşüren neden olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 64. maddesindeki; “1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir. 2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm infaz olunur” şeklindeki düzenleme ile sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla zoralıma tabi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği belirtilmiştir....

      malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir....

      Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık ... hakkında, ölüm nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Hukuki Değerlendirme: TCK’nun Genel Hükümler Kitabının, yaptırımlar başlıklı üçüncü kısmında "Dava ve Cezanın Düşürülmesi" başlığı altındaki dördüncü bölümünde 64 ilâ 75. maddeler arasında belirtilen beş sebep, dava ve ceza ilişkisini düşüren neden olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 64. maddesindeki; “1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir. 2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır....

        Öte yandan 506 sayılı Kanunun 60/G maddesine göre 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlayacağı, ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayılarına dahil edileceği bildirilmiştir. Somut olayda, Mahkemece ilk işe giriş tarihinin 20/07/1983 olduğunun tespiti ile 506 sayılı yasanın 60/G maddesi gereğince malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına esas olmak üzere sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 01/04/1984 tarihinin esas alınması ve tespitine karar verilen 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi yerindedir....

          TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 598 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK.m.76) Davacı, T... oğlu H.. Ç..'nın nüfusta kayıtlı olmaksızın yaşayıp öldüğünü, tek mirasçısının kendisi olduğunu ileri sürerek, adı geçenin yaşayıp öldüğünün tespiti ile mirasçı olduğuna karar verilmesini talep ettiğine göre istek, mirasçılığın belirlenmesine ilişkindir. Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabilir. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir. (TMK.m.30) Davacının yaşayıp öldüğünün tespitine ilişkin isteği, bağımsız bir tespit niteliğinde olmayıp mirasçılığının belirlenmesi içindir. Mirasçılık belgesi verilmesi ile bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarında ise sulh hukuk mahkemesi görevlidir....

            nın ölüm tarihinin araştırılıp dava tarihinden 20 sene ve daha öncesinde öldüğünün belirlenmesi durumunda muris ... yararına 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/B-c maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının ve dolayısıyle 2/3 payla ilgili tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin karar yerinde tartaşılmasının yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra, davacı-davalı ... müştereklerinin davasının kabulüne, ...'ın davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı-davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 12.20.-YTL peşin harcın onama harcına mahsubuna 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davalılardan ... ...'ın öldüğünün davalılar vekilince bildirildiği ancak murise ait mirasçılık belgesinin dosya içerisine konulmamış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davalı ... ...'ın ölmüş olduğunun tespiti halinde mirasçılık belgesinin temini ile dosya içerisine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Öte yandan, aynı kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir....

                  Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Kanun'un Geçici 6.maddesine göre 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir."...

                    UYAP Entegrasyonu