Davalılar ... ... ve ... ..., murisin, vasiyetname tanziminden sonra vasiyetname konusu gayrimenkullerden 2556 parsel sayılı taşınmazı 1998 yılında davacıya tapuda satış işlemi ile devir ettiğini, böylece murisin ölüme bağlı tasarruf iradesinden vazgeçmiş sayılacağını ve vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, geçersiz vasiyetnameye dayanılarak tenfiz ve tescil talebinde bulunulmayacağını ileri sürerek, davanın reddini, dilemişlerdir. Davalılar ... ve ..., dava konusu taşınmazların davacının hakkı olduğunu ve davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile; -... ili, ... İlçe ... Kasabası, ... Mevkii, 115 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan hisselerin tamamı davacı adına vasiyet edildiğinden vasiyetnamenin tenfizi ile davalıların hisselerinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, -... İli ... İlçe, ......
Ö.. vekili, cevap dilekçesinde; davacının belirttiği hususların vasiyetnamenin iptalini gerektirmediğini, tenkis talebinin zamanaşımına uğradığını, vasiyetnamenin açıldığını ve temyiz edilmeksizin kesinleştiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Dahili Davalı S... Ö... Eğitim İşletmeciliği, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; murisin akli dengesinin yerinde olduğu, vasiyetnamelerin kanunun aradığı şartları taşıdığı, müteveffanın terekesinin neleri kapsadığı hususunda delil ve belge sunulmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vasiyetnamenin iptali, aksi takdirde tenkisine ilişkindir. 1- Vasiyetnamenin iptali istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Murisin, vasiyetname tarihinde, ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği iddia edilmektedir....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....
Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa, vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir. Somut olayda; davacı vasiyetnamenin şekil şartlarına haiz olmadığını, murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir zamanda, korkutma ve zorlama sonucunda vasiyetnameyi düzenlediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Yerel mahkemece; murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte akli melekelerinde azalma bulunmadığı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini yansıttığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olup olmadığı hususu ise incelenmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl dava) vasiyetnamenin iptali, (birleşen dava) vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar-birleşen davalılar vekili ; müvekkillerinin, murisin kendisinden önce ölen oğlu ...'...
Türk Medeni Kanununun 507.maddesi uyarınca tasarruf edilebilir kısım ise, terekenin mirasbırakının ölüm günündeki durumuna göre hesaplanır. Dava konusu olayda ise murisin tek mal varlığını ölüme bağlı tasarrufla vasiyet ettiği ileri sürülmüş olup, davalı tarafından başkaca mal varlığının bulunduğu açıklanmamıştır. Vasiyetnamede ise muris tarafından mirasçıları arasında herhangi bir taksim kuralı konulmamış olup, paylaştırma (taksim) iradesinden sözedilemez....
TMK’nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sayılmış olup, bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. Kanunda belirtilen bu sebepler sınırlı sayıda olup , yalnızca bunlardan birinin varlığı halinde vasiyetnamenin iptali mümkün olacaktır. Somut olayda ise murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetini haiz olduğu Adli Tıp raporu ile belirlenmiş olup, vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.Vasiyetnamenin iptaline ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla tenkis talebinin değerlendirilmesine geçilmiştir....
sözleşmesinin geçersizliği ve hakkaniyete uygun olmadığının farkına vararak vefatından önce 04.01.2009 tarihinde el yazısı ile vasiyetname kaleme alarak işbu ölüme bağlı tasarruf beyanını geri aldığını, Muris T3 tarafından 04.01.2009 tarihinde kaleme alınan el yazılı vasiyetnamenin, Kocaeli 4....
Sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılıp okunduğu ve kesinleştiğinin beyanla tenfiz isteminde bulunmuş, davalı vekili cevap dilekçesinde saklı payın ihlal edildiği ve vasiyetnamenin geçersiz olduğu ifade etmiştir. TMK. 571.maddesi; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir....
Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....