WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yersizdir. 1-) Yerel mahkeme, 1 nolu hüküm fıkrasında vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığından TMK 557 maddesi uyarınca iptal davasının reddine karar vermiş; 2. bent de ise vasiyetnamenin saklı pay gözetilmeksizin düzenlendiğinden bahisle; davacının saklı pay oranı olan 1/10 bakımından vasiyetnamenin iptaline karar vermiş; bir anlamda hüküm fıkrasında kendi içinde çelişkiye düşmüştür. 2-)TMK.nun 505.maddesine göre; "Mirasçı olarak alt soyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir....

    Buna göre verilen bir aylık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılmadığı takdirde vasiyetnameyi açan mahkeme, atanmış mirasçının talebi üzerine kendisine atanmış mirasçılık belgesi, belirli mal bırakma şeklindeki vasiyetnamelerde ise lehine mal bırakılan kişinin talebi üzerine vasiyet alacaklısı belgesi verecektir. Vasiyetnamenin iptali davası açılmış ise istem bulunsa dahi atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı belgesi verilmeyecek, bu belgenin verilebilmesi için vasiyetnamenin iptali davasının kesinleşmesi beklenecektir. Öte yandan atanmış mirasçılık belgesi veya vasiyet alacaklısı belgesinin, öncelikle vasiyetnamenin açıldığı dosyadan verilmesi gerekmekle birlikte, vasiyetname açıldıktan sonra aradan uzun zaman geçmiş, vasiyetnameyi açan mahkemenin kapanmış olması vb. durumlarda ilgilinin sulh hukuk mahkemesinde yeni bir dava açarak bu belgeleri istemesi de mümkündür....

    Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise; saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Her ne kadar, Yargıtay 3....

    Davacılar vekili, vasiyetnamenin iptali davasının kabulünün gerektiğini, yanılmaya dayandıklarını, murisin asıl amacının o sırada evli bulunduğu ikinci eşine mal bırakmamak olduğunu, bütün malvarlığını davalıya bırakmak olmadığını, belirtilen nedenle vasiyetnamenin iptalinin gerektiğini, tenkis talepleri yönünden de mahkemenin tereke kapsamını kendiliğinden araştırmasının gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 4.2.2. Davalı vekili, yanılma olmadığından vasiyetnamenin iptali davasının reddedildiği ve saklı payı zedeleme kastı olmadığından tenkis davasının reddedildiği şeklinde düzeltilerek onanmasını istemiştir. 5.YARGITAY KARARI 5.1. Dava, vasiyetnamenin iptali uygun görülmezse terditli tenkis talebine ilişkindir. 5.2. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 5.3....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/168 (Kararın Kaldırılarak T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2014/162 ESAS, 2020/275 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali), Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Samsun 3....

      Sözlü vasiyetnamenin geçerliliği bakımından önemli olan sözlü vasiyetnamenin yapıldığı sırada vasiyetçi de vasiyetname yapma iradesinin bulunması, sözlü vasiyetname yapılmasını sağlayan olağanüstü koşulların sözlü vasiyetnamenin yapıldığı esnada bulunması ve başka bir ölüme bağlı tasarruf başvurma imkanın olmaması gerekmektedir. 5. Somut olayda yakın ölüm tehlikesi söz konusu olup, yakın ölüm tehlikesine yol açan sebebin daha önce var olan bir hastalık sebebiyle veya mevcut bir hastalığın ilerlemesi nedeniyle ya da yavaş ilerleyen bir hastalık nedeniyle ortaya çıkması bir önem taşımamaktadır. Yakın ölüm tehlikesinin gerçekten söz konusu olduğu ...'nin ölüme bağlı tasarrufu yaptıktan bir gün sonra ölmesinden de anlaşılmaktadır. 6. Aynı şekilde ...'nin 01.07.2014 tarihinde hastaneye yatırılırken ki genel durumunun ''orta, kötü'' olarak belirtildiği ve vasiyetnamenin içeriğinden ...'nin ''yatakta bitap şekilde yattığı, kımıldayacak mecalinin olmadığı'' anlaşılmaktadır....

        Noterliğinin 06/06/2007 tarihli 10036 yevmiye nolu ikinci vasiyetnamede murisin tüm terekesinin davalılardan Şükriye Haliloğlu'na bıraktığını, böylece ikinci vasiyetname ile müvekkiline terekeden hiçbir pay vermemesinin sonucunun doğduğunu, davacı tarafın hem 2005 hem de 2007 yılında düzenlenen vasiyetnamelerin iptalini talep ettiğini, ikinci vasiyetnamenin yapıldığı dönemde miras bırakanın ağır sağlık sorunları yaşadığını, tasarrufa ehil olmadığı hususlarına ilişkin davacının iddialarını kabul ettiklerini, ikinci vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte miras bırakanın tasarruf ehliyetinin olmadığının açık olduğunu, düzenlediği vasiyetname döneminde miras bırakanın sağlık durumunda tasarruf ehliyetini etkileyecek düzeyde bir rahatsızlığının olmadığını, bu vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğu kanaatinde olduklarını belirterek 06/06/2007 tarihli vasiyetnamenin iptaline, 08/12/2005 tarihli vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        A)VASİYETNAMENİN İPTALİ; 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; a)Ehliyetsizlik, b)Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, c)Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, d)Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri; "ehliyetsizlik", "irade sakatlığı", "hukuka aykırılık" ve "ahlaka aykırılık"tır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; "ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri 4721 s. TMK'nun 557. ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir....

        Mahkemece, Adli Tıp Raporuna göre, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyetine haiz olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacının temyizi üzerine dairemizin 30.03.2010 gün 2009/18056 E-2010/5462 K. sayılı kararı ile onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1) Davacının sair karar düzeltme talebinin reddi gerekir. 2) Davacı, dava dilekçesinde murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca bu vasiyetname ile mahfuz hisseleri üzerinde oynama yaptığını, ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Bir davada ileri sürülen maddi olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa kurallarını bulup uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HUMK 76 md)....

          Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vasiyetnamenin iptali yönünden verilen ilk karar kesinleştiğinden bu talep yönünden davanın reddine karar verildiği, davacıların miras bırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirdikleri, bu nedenle saklı paylarını isteyebilecekleri gerekçesiyle davaya tenkis davası olarak devam edildiği, davacıların saklı paylarının murisin yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruf ile ihlal edildiği sabit olduğundan sabit tenkis oranının hesaplandığı, kararın verildiği tarih itibariyle bilinen toptan eşya fiyat endeksleri uygulanmak suretiyle murisin ölüm tarihi itibariyle taşınmazların ürünlü değerleri esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda; tenkis davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı ... yönünden her bir davacı için 207.882,66’şar TL, davalı ... yönünden ise 138.115,53’er TL tenkis alacağına hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A....

            UYAP Entegrasyonu