WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan; TMK’nın 504 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “ Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.” 5.6. Somut olayda; davaya konu vasiyetnamenin davalının baskısı ve tehdidi sonucunda düzenlendiğini iddia edilmiş olup, mahkemece; vasiyetnamenin iptaline yönelik davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Vasiyetnamenin açılmasına dair dava dosyasında ise mirasçılar ..., ..., ..., ..., ... , ... olarak gösterilmiş, vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin karar da 10/06/2011 tarihinde kesinleşmiştir. Diğer anlatım ile her iki veraset belgesinde mirasçıların farklı belirlendiği, vasiyetnamenin açılması davasında da Hazinenin taraf gösterilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken, vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkemeye vasiyetnamenin Hazineye tebliğinin sağlanması konusunda ihbar yapılması, yapılacak ihbardan sonra olası bir vasiyetnamenin iptali davası açıldığında bu davanın sonucunun beklenmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. 2- Diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir . SONUÇ: Yukarıda 1....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve tarafların babasının 1993 yılında yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufun iptali için dava açıldığını, vasiyetnamenin iptali için açılan dava ile farklı bir davanın konusu olabilecek olan ölüme bağlı tasarrufun iptali içinde bir kararı usulsüz olarak almak istediklerini, ölüme bağlı tasarrufu yapan murisin babasının 2009 yılında öldüğünü, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından açılan davanın hangi talepleri içerdiğinin açık olmadığını, vasiyetnameyi düzenlenen murisin iradesini zadeleyen hiçbir zorlama baskı, hata veya korku halinin söz konusu olmadığını, rapor ile vasiyetname arasındaki 2 günlük farkın da noter tarafından verilen randevudan kaynaklandığını, davacı tarafından vasiyetnamenin iptalini gerektirecek delilleri sunması ve bu hususu ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ya bırakması nedeniyle, tek mirasçı olan Hazine tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi sonucunda vasiyetnamenin tenfizi talep edilmiştir.Yargılama sırasında müdahale talep eden ... tarafından verilen 08.03.2011 tarihli dilekçede, davacı ... ile birlikte düzenledikleri 17.12.2004 tarihli protokol gereğince, muris ...'den intikal edecek malların yarısının ...'e ait olacağı kararlaştırıldığından bahisle davaya müdahil olduklarını belirtmiş, müdahale dilekçesinde karşı taraf olarak sadece ...'...

        O halde; mahkemece, vasiyetnameden rücu edildiğine dair beyanı içeren düzenleme şeklinde belgenin ölüme bağlı tasarruf niteliği taşıdığı, kanunda yer alan şekille yapılabileceği, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın açılması gerektiği, ilgililerin ancak vasiyetnamenin açılıp okunması suretiyle haklarını öğrenebilecekleri dikkate alınarak; mirasçılara TMK 595,596 ve 597. madde hükümleri gereğince vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere vasiyetname ekli tebligat yapılması, dava konusu vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tutanağa geçirilmesi, tutanağın hazır bulunanlar tarafından imzalanması sağlamak ve okunma işleminin tespitine karar verilmesi gerekirken; mahkemece yapılacak bir işlem olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          Mahkemece vasiyetnamenin iptali davasının reddine tenkis davasının ise bir davalı yönünden kabulüne karar verilmiştir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

          MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince vasiyetnamenin iptali davasının kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunun 557. maddesine göre " Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." Vasiyetnamede, murisin "şahsi mezarımın yaptırılması koşulu ile" tüm mal varlığımı Türkiye Yardım Sevenler Derneği İzmir Merkezi Dr....

            Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1297 esas 2014/1347 karar nolu dosyası ile açıldığını, davacının vasiyetnamenin varlığından davalı T3 tarafından açılan vasiyetnamenin tenfizi davası ile haberdar olduğunu, davacının murisi tarafından düzenlenen vasiyetnamenin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve kötü niyetli olarak yapıldığını, murisin bakımının davalı T3 tarafından yapılmadığını, davacının da murisin bakımı ile ilgilendiğini, murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 74 yaşında olduğunu, fiili ehliyete sahip olmadığını, vasiyetname düzenlenirken alınan raporun yeterli olmadığını, muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin baskı sonucu diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, bu nedenle muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptali gerektiğini ileri sürerek muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takirde davacıya ait olan saklı payın tenkisi ile davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            TMK'nun 557.maddesinde “ölüme bağlı tasarrufların iptali” sebepleri sıralanmıştır. Maddede vasiyetname konusu taşınmazın satışı hususunun vasiyetnamenin iptalini gerektirdiği belirtilmemiştir. Vasiyetnameye konu taşınmazlardan bir tanesinin murisin sağlığında satılmış olması o taşınmaz yönünden ifa imkanının bulunmadığını gösterir. TMK'nun 557.maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan iptal sebeplerinden, ifa imkansızlığı, vasiyetnamenin iptali sebebi değildir. Kaldı ki, muris ....'nın iradesi dışında diğer paydaşların katılması ile 1825 parselin satışı gerçekleşmiş olduğundan bu husus vasiyetnameden rücu niteliğinde değildir. Ancak, TMK'nun 600.maddesi kapsamında "vasiyetnamenin yerine getirilmesi" davasında gözönünde tutulur....

              UYAP Entegrasyonu