Orman Yönetimi, taşınmazın orman niteliğinde olduğu iddiası ile tapu kaydının iptal ve tescili isteği ile herhangi bir süreye bağlı kalmadan genel hukuk mahkemesinde dava açabilir. Ancak, bu konudaki dava görevsiz olan kadastro mahkemesinde açılmıştır....
Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır, çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamdadır. Bu nedenle, 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Bu zararlardan da TMK 1007. Maddesi gereği Devlet (Maliye Hazinesi) sorumlu olduğundan, davalı vekilinin husumete yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 02.03.2009 ve 27.02.2009 günlü ... bilirkişi krokisinde “b” ile gösterilen 6778,51 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kısmen kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine ... Köyü 352 parsel sayılı 6940 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1967 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 2001 yılında 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın tapu kaydı iptal edilirken hataen 874 parsel yerine 901 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edildiği Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından; Dairemizin 02/04/2018 gün ve 2016/26370 Esas – 2018/6145 Karar sayılı Onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... ... mahallesi 874 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Mahallesi 7310 ada 10 parsel sayılı 1000 m² yüzölçümlü taşınmazın yörede kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı ... olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davalı ... bulunan tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Mahkemece uyulan dairemiz bozma ilamında da, açıkça hak düşürücü süre olarak düzenlenen, iptal ve tenkis davalarını açma sürelerinin geçmiş olduğuna işaret edilmiştir. Bu durumda, mahkemece; davalı vekili tarafından def'i yoluyla ileri sürülen hükümsüzlük ve tenkis iddialarının incelenmesi gerekirken, uyulan bozma ilamının yanılgılı değerlendirilmesi suretiyle bu iddialar incelenmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ. Yukarıda açıklanan...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2019 NUMARASI : 2017/335 2019/188 DAVA KONUSU : Tazminat (tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Yalova ili, Altınova ilçesi, Ayazma Köyü, 129 ada, 3 nolu parselin hissedarı olduklarını, ayrıca T5 ve T3 kendi hisseleri yanında diğer hissedar Rafet'ten de miras hissesi aldıklarını, ayrıca tapuda kendi müstakil hisselerinin de bulunduğunu, tapu kaydına orman şerhi işlendiğini, halen taşınmazda davacıların murisleri ve kendi adlarına kayıtlı olup tapu kaydının iptali işlemi yapılmadığını, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki özellikle ve kullanım durumu üzerindeki emval ve mahrum olunan irat da nazara alınarak 50.000 TL tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile müvekkillerine verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Köyü 842 parsel sayılı 3.729,50 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tahdit içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş , hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içinde iken Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....
′nın 2. eşi ve ondan doğma kızı olan davalılara gerek taşınmaz ve araç alımı gerekse para aktarması suretiyle kazandırmalarda bulunduğunu, bu kazandırmaların muris muvazaası ve vekaletin kötüye kullanılması nedenleriyle gerçekleştiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile ve terekeye iadesine, aksi takdirde mirasın denkleştirilmesine, bunlar dşında kalan kazandırmaların da tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava muris muvazaasına dayalı tapu iptali-tescil, tenkis ve tazminat davası olarak nitelendirilmiş ve mirasbırakanın banka hesaplarının muvazaalı biçimde 2. eşi davalı ... üzerine geçirildiği gerekçesiyle davacıların miras paylarına isabet eden toplam 35.474,60TL′nin davalı ...′dan alınarak davacılara eşit oranda ödenmesine; diğer isteklerin ve davalı ...′a yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....