WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında iken vefat eden eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacıya 21.08.2003 tarihinde vefat eden eşinden dolayı 506 sayılı Kanun uyarınca ölüm aylığı bağlandığı, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaları olan ve 27.03.1982 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı talep ettiği, Kurumun cevabi yazısında; “506 sayılı Kanun 68/6. bendin özel düzenleme niteliğinde olduğundan, buna göre ölen eş ve anne/baba aylıkları hesaplandığı ve yüksek olanın bağlandığının” belirtildiği görülmüştür. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir....

    Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamındaki eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan Ş.. T..'in 17/03/1996 tarihinde, babası olan Hasan Duman'ın 05/04/1995 tarihinde vefat ettiği, her ikisininde 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı, davacıya 21/03/1996 tarihinde eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı, Eylül/2012 tarihinde babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunduğu, Kurumun ise talebi reddettiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir....

      İş Mahkemesi TARİHİ : 23/01/2014 NUMARASI : 2013/400-2014/16 Davacı, ölen babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, 01.09.1995 tarihinde ölen eşinden dolayı ölüm aylığı alan davacının, aynı zamanda, 25.06.2002 tarihinde ölen babasından dolayı da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen koca ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, davacının ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar muris ...’ın 2013 yılında vefat ettiğini, murisin vefat etmeden önce 858 gün civarında sigortalı olarak prim ödemesinin bulunduğunu, murisinin askerlik borçlanması ile birlikte toplam 900 gün sigortalı süresinin olduğunu, bu haliyle 900 gün prim gün sayısı bulunduğundan ölüm aylığı bağlanma şartlarının oluştuğunu ileri sürerek tarafına ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İş Mahkemesi Tarihi : 23.12.2014 No : 2014/142-2014/631 Dava, ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Dava, ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, aylık başlangıcında maddi hataya düşülerek ''01.05.2012'' tarihi yerine ''01.05.20112'' yazılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            SONUÇ : Hükmün birinci fıkrasındaki " 20.10.2010 tarihini takip eden aybaşı olan 01.11.2010 tarihinden itibaren ölüm(yetim) aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine" ibaresinin silinerek, yerine " 01.12.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına" yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Ayrıca davacının talebi eşinin ... kapsamındaki hizmetinin birleştirilmesine zorlanmadan ... kapsamındaki sigortalılık süresine göre aylık bağlanmasına yönelik olduğundan davacının ölüm aylığı koşullarının bu duruma göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

                in 29.03.1975 tarihinde vefat ettiği, kız çocugu olan davacının ise 06.07.2010 tarihinde boşandığı 01.02.2012.tarihinde 600 gün askerlik borçlanması yaptığı ve ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunması üzerine, Kurum tarafından. 01.04.2012 tarihinden itibaren hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlandıktan sonra, davacının kendi sigortalığı nedeniyle 01.06.2014 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 26 ıncı maddesi uyarınca maluliyet aylığı bağlandığı, 506 sayılı Kanunun 68 inci maddesi uyarınca maluliyet aylığı ile birlikte hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığını aynı anda almasına yasal olanak bulunmadığı, davacıya maluliyet aylığı alırken 19.03.2015 ile 18.08.2017 dönemine ilişkin olarak 32.058,55 TL tutarında yersiz ölüm aylığı ödemesi yapıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, Kurumun yersiz ödemeyi 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi uyarınca talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine dair maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul...

                  HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, davacının ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin oğlu İsa Süpürgeci’nin 2009 yılında vefat ettiğini, oğlunun vefat etmeden önce 608 gün civarında sigortalı olarak prim ödemesinin bulunduğunu, oğlunun askerlik borçlanması ile birlikte toplam 900 gün sigortalı süresinin olduğunu, bu haliyle 900 gün prim gün sayısı bulunduğundan ölüm aylığı bağlanma şartlarının oluştuğunu ileri sürerek tarafına ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    GEREKÇE : Dava, davacının hak sahibi anne sıfatıyla ölüm aylığı bağlanması talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; davacının oğlu 4/1- a sigortalısı Kağan Mirik'ın bekar ve çocuksuz olarak 04/11/2018 tarihinde vefat ettiği, davacının 22/11/2018 tarihinde ölüm aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun 27/11/2019 tarihli inceleme ve araştırma raporuna göre davacının eşinin yaşlılık aylığı aldığı ve kira geliri bulunduğundan hane içerisinde kişi başına düşen aylık gelirin 01/01/2018- 27/11/2019 tarihleri arasında net asgari ücretin üzerinde olduğundan bahisle talebi reddettiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu