Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden dolayı faiz alacaklarının ve fazladan tahsil edilen paranın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    oranlarındaki artış veya azalış üzerinde bir etki yaratması gerektiğini, halbuki Kurul Kararında zarar doğurucu böyle bir etki olup olmadığının hiç incelenmediğini, Rekabet Kurulu Kararı ile işbu davada iddia edilen fazla faiz ödenmesinden kaynaklanan zarar arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, davacının üç katı tazminat talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, ... 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 23.01.1992 tarihli iş bölümüne ait kararı gereği inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.Dosya kapsamına göre dava; tüzel kişi işverenin (davacının) çalıştırdığı işçiler nedeniyle hazinece karşılanması gereken prim borcunun, hizmet temini sözleşmesinin unsuru olan ücretten kesilerek ödenmesinden kaynaklanmaktadır.Uyuşmazlığın temelinde, hizmet temini (alım) sözleşmesi bulunmakta olup kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri uygulanmalıdır(HGK. 06.04.2010 gün ve 2010/3-727 E. 2011/75 K.)....

          Yukarıda sözü edilen maddeye göre yapılan tarifelere ilişkin uyuşmazlıkların idari yargıda çözümlenmesi gerekmekte ise de olayda uyuşmazlığın bir tarife uyuşmazlığı olmayıp, davacı kurum ile Ankara Sular İdaresi Genel Müdürlüğü arasında yapılan abonman sözleşmesi ile bu sözleşmeye dayalı olarak yapılan su satışı nedeniyle meydana gelen alacağın geç ödenmesinden dolayı faiz istenip istenmeyeceği hususundan kaynaklandığı anlaşılmakta ve bu tür uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14.maddesi gereğince, davanın görev yönünden incelenmesi, süreye ilişkin incelemeden önce geldiğinden anılan kanunun 15.maddesinin 1/a bendi uyarınca açılan davanın görev yönünden reddi gerekirken süreden reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın görev yönünden reddine karar verildi....

            Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 32.371,07 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2,81TL faiz borcu, Tapu ve iskân taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.13 TL, olmak üzere toplamda 32.376,01 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davalı Kurum vekili cevap dilekçeisnde özetle, Kurum işlemlerinin usul ve yasalara uygun olduğunu, davacının isteklerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, göre, yetki, derdestlik, husumet ve hak düşürücü süre gibi ilk itirazları ile zamanaşımı def'inin kabulü ile asıl davadan faiz talep edilmemesi, ilgili mahkeme hükmünde faize dair bir kalem bulunmaması ve temerrüt oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; " Davanın KABULÜ ile; 1- Davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 19.551,79 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, Dava konusu Kurum işlemleri usul ve yasalara uygun olduğundan, haksız ve yersiz açılan davanın reddi gerektiğini ileri sürmektedir....

              Davada, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle hakedişlerden kesilen imalât bedeli ve hakedişlerin geç ödenmesinden kaynaklanan zararın tahsiline karar verilmesi istenmiş, davalı fesihte haklı olduklarını, hakedişlerin davacı alacaklılarına ödendiğini, ara hakedişlerinden yapılan %3 oranındaki kesintinin ise, kesin hesabın yapılmasına göre elde tutulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 15.11.2010 vade tarihli 3.100 TL. bedelli senet ile, 08.09.2009 vade tarihli 8.700 TL. bedelli senede dayalı olarak yaptığı icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, 08.09.2009 vade tarihli 8.700 TL. bedelli senede mahsuben dava dışı ...'in hesabından 8.000 TL. ödeme yaptığını, senedin bedelinin vade tarihinden önce ödenmesinden dolayı davacının bakiye 700 TL'yi almadığını, diğer senedin bedelinin ise davacının sattığı tohumluk patateslerin hastalıklı çıkması ve mahsul vermemesinden dolayı davacıya ödenmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin hukuka aykırı olduğu ve ödenmesi gereken aylıkların geç ödenmesinde kusurlu olduğu, davacı borçlar kanunun 117. maddesi gereği faiz talep hakkı olduğu kabul edilmiştir.Kuruma verilen 28.10.2011 ve 24.07.2012 tarihli dilekçeler ile; 01.04.2002 tarihinden geçerli yaşlılık aylığı bağlanması, yaşlılık aylığının bağlandığı 01.04.2010 tarihine kadar ödeme yapılması, ödemelere ay be ay yasal faiz işletilmesi, işletilmemesi halinde ödemeye ilişkin tahsilat anında fazlaya ve faize ilişkin hakların saklı tutulduğu bu şekilde feri nitelikli faiz hakkının ödeme ile ortadan kalkmasının yasaya uygun olarak önlendiği, davacının faiz alacağının birikmiş aylıklara ait olduğu aylar ile ödenmesi gereken tarih gözetilerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplanma esas alınmak suretiyle..." gerekçesiyle, "Davanın KABULÜ İLE; 1- Davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 30.538,64 TL faiz alacağının...

                  UYAP Entegrasyonu