Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ:Hüküm fıkrasının başlangıcındaki “1. bendinin silinerek, yerine, yerine “Davanın kısmen kabulü ile, Kurumun 506 sayılı Yasanın 116. maddesi gereğince üç aylık işlem süresi de gözetilerek belirlenen 2.840,00 TL faiz alacağının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına 3. bendine “Davanın kısmen kabulü nedeniyle davalı Kurum lehine takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı Kurum'a verilmesine,” cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı icrada ve haricen paranın peyderpey ödenmesi ve yüksek enflasyon ve banka faizleri nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek, gabin nedeniyle iptal edilen sulh sözleşmesinden kaynaklanan menfi zararının tazmini için iş bu davayı açmış ise de, davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar istemine ilişkin olduğu tüm dosya kapsamı ile sabittir. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi karineden istifade etme olanağı yasal olarak mevcut değildir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait davalı şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli olarak 45.450 YTL ödediğini ancak ödemenin eksik ve geç yapıldığını belirterek 11.000 YTL eksik ödenen tazminat bedeli, 4.000 YTL tazminatın geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı olmak üzere 15.000 YTL'nin 07.06.2006 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, aracın ikinci el değerinin davacıya ödendiğini, davacının müvekkili şirketi ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi gereğince, ilgili Kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kurumun taraf olduğu davalar, icra kovuşturmaları ile ilâmların harçlardan bağışık olduğu gözönünde bulundurulmaksızın, mahkemece Kurumun harç tutarından sorumluluğu yönünde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Bankasına kapatma tutarının geç ve eksik ödenmesinden ve haksız olarak faiz ödenmesi nedeniyle davalı bankaların kusurlu olduklarının tespiti ile davalı ... Bankasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ...Ş. davanın reddini dilemiş, davalı ...A.Ş. davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, davacının Yapı Kredi Bankasına olan kredi kapama tutarının geç ve eksik ödenmesinden dolayı haksız olarak faiz ödemesiyle karşı karşıya bırakılarak mağdur edildiği ve bu olayda davalı bankaların müştereken müteselsilen sorumluluklarının tespitine 67.402,39 TL bedelle kredi transfer sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının Yapı Kredi Bankasına faiz de dahil olmak üzere borçlu bulunmadığının tespitine, krediye konu olan taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının terkinine karar verilmiş; karara karşı, davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Bölge adliye mahkemesince; davalı ...'ın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ......

            A.Ş.ve davalı kefil Kahraman Şener’den 11.125,00 TL Asıl Alacak, 746,90 TL Faiz, 37,34 TL BSMV olmak üzere toplam 11.909,24 TL banka çek sorumluluk bedellerinin ödenmesindenkaynaklanan alacağının olduğu,( 12.408,68-11.909,24=499,44 TL fazla talep edildiği) anlaşılmakla, hesap yönünden usul ve esasa uygun bilirkişi raporuna itibar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve ayrıca davalı itirazında haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra-inkar tazminatına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle, 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalıların Ankara ...İcra Müdürlüğünün ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aylıkların geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelendiğinde, yaşlılık aylıklarının henüz ödenmemesi nedeniyle 08.05.2012 tarihinde davacı tarafından davalı Kurum aleyhine açılan davada, hem ödenmeyen aylıklar hem de bu aylıkların faizinin talep edildiği, ... 2. İş Mahkemesinin, 11.11.2013 tarih 2012/503 E 2013/1295 K. sayılı kararıyla, aylıklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, faiz talebinin (atiye terk etmeyi davalı vekili kabul etmediğinden bahisle) reddine dair kurulan hükmün, Yargıtay 21....

                Alacaklının takip talebine uygun düzenlenen icra emrinde 55.227,60 TL asıl alacak, 604,70 TL vekalet ücreti ve yargılama gideri ile 17.348,70 TL işlemiş yasal faiz istendiği, asıl alacağın ödenmesinden sonra borçluya bakiye 25.998,29 TL alacağın ödenmesi için muhtıra gönderildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ilamlı takibe konu ilamda işlemin iptaline karar verildiğini, kesinleşen hüküm nedeniyle alacaklının hak ettiği prim tutarı olan 55.227,60 TL’nin takipten önce 24.03.2011 tarihinde alacaklıya ödendiği halde alacaklının prim parasının geç ödenmesinden dolayı fazladan 25.998,29 TL yasal faiz ve vekalet ücreti talep ettiğini belirterek, istenen alacağın mahkeme hükmüne dayanmaması ve ödemenin icra takibinden önce olması nedeniyle takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, borcun icra takibi başladıktan sonra ödendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Her ne kadar davacı vekili 19.07.2011 tarihli taahhütname gereğince bu tarihten itibaren faiz işletilmesini talep etmişse de, taahhütnamede davalı adına geriye dönük olarak gecikme faizi tahakkuk ettirilmesinin kararlaştırılması nedeniyle bu talebi hükme esas alınmamıştır. Ayrıca, davalı vekili tarafından 04/03/2021 tarihli duruşmadaki faiz ödemesi yaptığına ilişkin beyanı nedeniyle, buna ilişkin belgelerini sunması için kesin süre verilmiş ancak bu süre içerisinde dosyaya bu konuda bir bilgi belge sunmadığından beyanı hükme esas alınmamıştır....

                    edildiğini, Kamulaştırma Yasasının 8.maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün sonra ödenmesi gerektiğini, davalının buna göre belirlenen kamulaştırma bedeli 150.000,00- TL'yi en geç 31.05.2019 tarihinde ödemesi gerekirken 17.02.2020 tarihinde eksik şekilde gönderdiğini, bedelin geç ödenmesi nedeniyle davacıların hak kaybına uğradığını ve zarar gördüğünü beyanla şimdilik 5.000,00- TL faiz alacağının kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu