"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, ödenen taviz bedelinin sebepsiz iktisap nedeniyle tahsili isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 09.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı ...; taşınmazı ihale ile aldığını, ihale açık artırma şartnamesinde ve ilanında taviz bedeli ödeneceği yönünde hüküm bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasını, taşınmazdaki taviz bedelinin sorumlusunun taşınmazın önceki malikleri olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağından dolayı husumetten davanın reddini savunmuştur. Davalı Bakanlık cevap dilekçesinde; taviz bedelinin tahsili şeklinin vakıflar kanununda düzenlendiğini, taviz bedelinin gayrimenkul mükellefiyeti olması sebebiyle sorumlusunun yeni malik ... olduğunu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bu kişiden taviz bedelini isteyebileceğini, bakanlığın tahsil bildirimi gibi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....
Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 61 ( TBK 77md.) ve devamı maddelerine göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene yada borçlu bulunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen , aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmede iade borcunun kapsamını düzenleyen BK'nin 63/1 maddesine (TBK 79.md) göre iyiniyetli zenginleşen geri verme anında elinde kalanla sorumlu olacağı halde, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca kötü niyetli zenginleşen kural olarak zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının maaşından haksız olarak kesilen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istirdatı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2017 NUMARASI : 2015/179 E - 2017/130 K DAVA KONUSU : İstirdat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hissedarı olduğu İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Kadımehmet mah. 1425 ada, 13 parsel sayılı taşınmazdaki 2/7 hissenin 08.10.2014 tarihli işlem ile Ömer Yılmaz adlı kişiye satıldığını, satış işlemi esnasında taşınmazın vakfiyeli olduğu ve devir işleminin yapılabilmesi için vakıf taviz bedelinin yatırılması gerektiğinden davacı tarafınca 08/10/2014 tarihinde T3nün bildirilen hesabına 13.642,57.TL taviz bedelinin yatırıldığını ve ödenen bu taviz bedeli T3 uhdesinde sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğundan yatırılan taviz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe süresinde itiraz edilemediğinden 23.03.2016 tarihinde borcun ödenmek zorunda kalındığını ancak, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalıya haksız yere ödenen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
bedelini kesen kuruma ait olduğundan davalının taviz bedelini kesmede haklı olduğunu gösterir yazılı belge sunması gerekiği, bilirkişilerce taşınmazın tahminen davalının mülkü olduğu iddia edilmişse de tahmine dayalı bir şekilde düzenlenen rapor esas alınarak taviz bedelinin haklı olduğuna hükmedilmesinin hatalı olduğu, dava konusu taviz bedelinin kesildiği taşınmaza yakın konumda İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, Balaban Köyü, 136 Ada 4 Parsel sayılı taşınmaz için İstanbul 25....
Dava, icra takibi sırasında ödenen tazminatın, sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir. Davalı süresinde verdiği yanıtında yetki itirazında bulunmuştur. Ne var ki davalı HUMK'nun 23.maddesi uyarınca, yetkili mahkemeyi açıkça göstermesi gerekir. Yetki itirazında bulunan davalı, hangi yer mahkemesinin yetkili olacağını göstermediğinden, usulüne uygun bir yetki itirazının varlığından sözedilemez. Bu durumda mahkemece, işin esasına girelerek karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 9.2.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılacak iş; kök tapu kaydı ve belgeleri getirtilip, vakfiye örneği dosyaya alınmalı, sonra bu konuda uzmanlığı bulunan bilirkişi aracılığı ile vakfiye incelenmeli ve varsa tarafların bu konudaki tüm delilleri toplandıktan sonra deliller değerlendirilmeli, böylece şerhe konu vakfın sahih vakıflardan olup olmadığı saptanmalı, sahih nitelikte ise taviz bedeline tabi bulunduğu gözetilip davanın reddine karar verilmelidir. Aksi takdirde, gayri sahih vakıf olduğu anlaşılırsa, taviz bedeli istenemeyeceği gerekçesi ile ödenen taviz bedelinin iadesine karar verilmelidir.21.06.2006(BOZMA)...
Dava; taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkini için ödenen taviz bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan ilk bilirkişi raporunda "taşınmaz üzerindeki Cezayirli Gazi Hasan Paşa Vakfı şerhinin sahih vakıf olarak değerlendirileceği, vakfiye ve belgelerden anlaşılmakla taviz bedeli ödemesi gereken yerlerden sayılması gerekeceği kanaatini bildirmiş ve raporda taşınmaz üzerinde keşif yapılması gereğinden bahsedilmiştir. Bilirkişi heyeti yapılan keşif sonucu sunduğu rapor ve ek raporunda; dava konusu taşınmazın vakfiyede yer alan taşınmaz olduğu, vakfiye ve kök tapu kaydın incelendiğinde vakfedilen yerin miri arazi niteliğini taşıdığı, vakıf kaydının gayri sahih olduğu için taviz bedeli ödenmesinin gerekmeyeceğini mütalaa etmiştir. Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/448 Esas - 2005/54 Karar , Beyoğlu 1....