WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

lik ödeme dışında olduğu bu iki fatura tutarının ödeme tutarına ayrıca dahil edilmesi gerektiği yolundaki savunması defterlerde kayıtlı olan belirtilen ödeme tutarı dışında ödemeye ilişkin başka bir yazılı belge sunulmadığı da gözetildiğinde mahkememizce kabul edilmeyerek taraf ticari defter ve kayıtlarıyla doğrulanan takip ve dava konusu bakiye alacak tutarı 17.156,182 TL.'ye ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile, davalının Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü'nün 2017/5783 E sayılı takip dosyasına konu alacağın 17156,82 TL'lik bölümüne ilişkin kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20'sine tekabül eden 3431,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde karar verildiği, verilen kararın davalı tarafça istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin 02/06/2020 tarih ve 2018/844 E, 2020/529 K sayılı kararı ile "......

    Şti.ile müvekkil şirket arasında kurumsal hizmetine ilişkin 26/12/2017 tarihinde ... hizmet numaralı taahhütlü ... 75 GB abonelik sözleşmesi akdedildiğini, ekte sunulan sözleşme uyarınca davalı borçlu almış olduğu hizmet karşılığında her bir fatura dönemindeki kullanım bedelini son ödeme tarihinden önce ödeme edimi ile bağıtlandığını, davalıya ait ... hizmet numaralı internet erişimine ilişkin aşağıdaki faturaların karşılığı olan bedeller ödenmediğini, 20.02.2020 son ödeme tarihli, 191,00 TL bedelli fatura, 20.03.2020 son ödeme tarihli, 190,50 TL bedelli fatura, 20.04.2020 son ödeme tarihli, 205,00 TL bedelli fatura, 20.05.200 son ödeme tarihli, 54,10 TL bedelli fatura, davalının, davacı şirkete olan asıl alacak borcu toplam 640,60 TL olduğunu, davalıdan talep edilen tüm alacaklar taahhütlü abonelik sözleşmesi kapsamında kendisinin de imzalamak suretiyle kabul ettiği şartlar altında talep edildiğini, aldığı hizmetin bedelini ödemeyen ve sonunda sözleşmesi feshedilen/fesheden davalının söz...

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/664 Esas nolu dosyasında 19.500 TL’lik bir ödeme yapıldığı söylenmiş ise de, bu ödemenin çeke ilişkin bir ödeme olup, dava konusu ile bir ilgisinin olmadığını, ödemenin dosyadaki dekontlara ilişkin bir ödeme olmadığını, zaten müvekkilin davalıya karşı başka icra dosyalarının da mevcut olduğunu, bu nedenle 19500 TL’lik ödemeye ilişkin kısmı kabul etmediklerini, bu ödemenin dosyamız ile alakası olmadığını ve zaten ödemenin müvekkile yapılmadığını, Davamızın red edilen 141.500 TL’lik kısım bakımından kararın bozulmasına ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka havalesi yoluyla oluşan alacağa dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, davanın haksız olduğundan bahisle reddini talep etmiştir....

        Yukarıdaki bilgiler ışığında takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu özellikle vurgulanan itirazın iptali davasında, mahkemece, tarafların iddia, savunma ve delillerinin yalnızca takibe konu faturalar çerçevesinde değerlendirilip incelenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerektiği, aksi yönde yapılacak araştırmanın ise itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı, ödeme defi nedeniyle ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, belirtilen usule göre yapılacak incelemede, davalının sunduğu ödeme belgelerinin takip konusu edilen faturalara ilişkin olup olmadığı hususunun ise BK’nın 85, 86....

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaldırma kararı sonrasında davalı tarafından dosyaya sunulan belge ve bilgelerin istinaf öncesinde dosyaya sunulan belgeler olduğunu, raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, hükme esas alınamayacağını, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle lehine delil olamayacağını, davacı tarafından dosyaya sunulan dekont ve cari hesap dökümü incelendiğinde hangi fatura için nekadar ödeme yapıldığının anlaşılamadığını, davacının dava konusu fatura bedelinin ödendiğini açık şekilde ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında birçok ticari ilişki bulunduğunu, dava konusu dışındaki faturalar ilişkin ödeme belgelerinin sunulduğunu, dekontlarda hangi faturaya ilişkin ödeme yapıldığının belirtilmediğini, davacının ödeme savunmasını ispatlayamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

            Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/11/2023 NUMARASI: 2021/788 E - 2023/797 K DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali KARAR TARİHİ: 30/05/2024 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının almış olduğu hizmete ilişkin olarak gönderilen, 22/02/2016 son ödeme tarihli 1.252,75 TL tutarlı, 21/03/2016 son ödeme tarihli 1.257,50 TL tutarlı, 20/04/2016 son ödeme tarihli, 1.273,75 TL tutarlı, 20/05/2016 son ödeme tarihli 1.304,50 TL tutarlı, 20/06/2016 son ödeme tarihli 1.587,25 TL tutarlı, 20/07/2016 son ödeme tarihli 1.661,50 TL tutarlı, 22/08/2016 son ödeme tarihli 1.671,50 TL tutarlı, 20/09/2016 son ödeme tarihli 1.826,25 TL tutarlı, 20/10/2016 son ödeme tarihli, 1.754,25 TL tutarlı, 21/11/2016 son ödeme tarihli 1.749,00 TL tutarlı, 20/12/2016 son ödeme tarihli 1.738,25 TL tutarlı, 20/01/2017 son...

                Dava, adi ortaklık kurulması nedeniyle verilen paranın adi ortaklığın kurulmaması nedeniyle iadesi talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise takipteki alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirlenmesi gerektiği noktalarındadır. TBK'nın 99 uncu maddesinin üçüncü fıkrası; "Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir." hükmünü içermektedir....

                  Sayılı ile kararı ile "Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalıya ihtarnamenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra gönderildiği, TBK.nun 586/1.maddesinin, kredi sözleşmesi daha eski tarihli olsa bile uygulanması gerektiği, ihtar tebliğ edilemediğinden ihtarın sonuçsuz kalması koşulu gerçekleşmediği gibi borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olduğuna dair de davacı tarafça herhangi bir delil ve belge sunulmadığı, hem borçluya, hem de kefile ihtarname tebliğ edilmemesi nedeniyle borcun muacceliyet kazanmadığı, bir başka ifade ile borç henüz müteselsil kefil yönünden istenebilir durumda olmadan takip erken başlatıldığından itirazın iptali talebinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile B.K.nun 586/1.maddesi gereğince müteselsil kefil borçluya takipten önce ihtar yapılmamış olması nedeniyle itirazın iptali davasının usulden reddine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibariyle belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Takipten sonra, ancak davadan önce yapılan kısmi ödeme miktarı bakımından dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava reddedilse -veya kısmi ödeme miktarınca dava açılmasa- bile, kısmi ödemenin yapıldığı icra takibi kendi yasal prosedürü içerisinde devam edecek, hatta asıl borç kalksa bile faiz ve ferileri yönünden takip sürebilecek, salt bu nedenle icra dosyasının kapanmasından söz edilemeyecektir ( Yargıtay 4. 19. Hukuk Dairesinin 2018/3912 Esas ve 2019/432 Karar sayılı kararı)....

                      UYAP Entegrasyonu