Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ve HMK 10 gereğince yetkili mahkemelerin .... mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen ....tarihli "Dökümantasyon Yönetim Hizmet Ve Servis Sözlemesi" nin 25.maddesinde taraflarca yetkili mahkemenin belirlendiğini, davalı şirket aleyhine çıkartılan ödeme emrinin 11/07/2019 tarihinde tebliğ alındığını, yasal süresi içinde borca itiraz edildiğini, faiz ve feri alacakların neye göre hesaplandığının bilinmeden fahiş hesaplamalar yapıldığını, TMSF'nin kayyım olarak atanmasının alacak haklarına engel olmadığını, şirketin ticari hayatının devamı için haciz,satış ve mahafaza tedbirlerinin uygulanmasına engel olduğunu, icra takibinin borca itirazları ile değil TMSF II. Tahsilat Daire Başkanlığının ....tarihli ....sayılı oluru ve ...tarih ve ... kararıyla Ticari İktisadi Bütünlük Kararı uyarınca icra takibinin durdurulduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

    Müdürlüğü'nün gösterildiği, ödeme emrinin de anılan kuruma gönderildiği, borca itirazın ise, takipte yer almayan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü adına ... Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır....

      Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. O halde mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, asıl dava yönünden kambiyo şikayetinin esasının incelenerek şikayetin reddine hükmedilmesi isabetsizdir....

        T1’ye ödememe protestosu çekmediğinden müvekkili şirkete başvuru hakkını kaybettiğini, müvekkili bakımından takibin iptali gerektiğini beyanla müvekkil hakkında yapılan icra takibinde müvekkil asile tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ ve yok hükmünde kabul edilerek iptalini, takibin iptalini, davalının yasal süresi içerisinde senet keşidecisine protesto çekmediğinden müvekkil aleyhine icra takibi başlatması mümkün olmadığından icra takibinin iptalini, ödeme emrinin iptalini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ödeme emrinin öğrenildiği tarihin düzeltilmesi ve devamında ödeme emrinin ve takibin iptali talep edilmiş ise de borçlu şirket gerek daha önce İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/23562 sayılı dosyası ile yapılan tebligatlar ile gerekse de Bakırköy 13....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ödeme emrinin vasiye tebliğ edilmiş olup Tebligat kanunları gereğince herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, kısıtlı borçlunun vasisi olan davacıya kanuna uygun şekilde tebligat yapıldığını, davacı tarafın ödeme emrini 29.01.2020 tarihinde tebliğ aldığını, 03.02.2020 tarihinde itiraz etmiş olduğunu, ödeme emrinin iptalini talep ettiğini davacı yanın borçlu olduğunu bildiği halde icra takibine itiraz ettiğini, yerel mahkemeve ödeme emrinin iptali talep edilmesine rağmen takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığını ,takibin iptali için şartlar oluşmadığını , vasiye tebliğ edilen ödeme emrinde borcun miktarının, borcun dayandığı ilamın, borcun günlük efektif kur üzerinden çevirisinin, alacaklı ve borçlunun kimliklerini ve adreslerini içerir bilgiler bulunduğunu ,borçlunun kanuni süre içerinde borca yönelik herhangi bir itirazı da söz konusu olmadığını ,davacı yanın dava dilekçesinde; vasiye tebliğ edilmiş...

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğini, huzurdaki davanın para borcuna ilişkin alacağın tahsili olduğundan müvekkilinin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olup takibin Ankara'da açılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının yetki itirazında bulunmasına rağmen borca itirazlarını saklı tutarak 7 gün içerisinde borca ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu nedenle borcu ve akdi ilişkiyi kabul etmiş sayılacağını ve takibin kesinleşeceğini, akdi ilişkinin kabul edilmediği gerekçesinin yerinde olmadığını, itiraz hakkının süreye tabi olup, saklı tutulmasının mümkün olmadığını, süresi içerisinde itirazda bulunulmaması nedeniyle davanın kabulü gerektiğini belirterek, mahkeme kararının iptali ile davanın kabulüne, davalının yetki itirazının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

        ve ödeme emrinin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı tarafından 15.04.2014 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 29.04.2014 tarihli kararı ile davalı borçlunun borca itirazı nedeniyle verilen 18.04.2014 tarihli durma kararının kaldırılarak takibin yetkiye itiraz yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün kendiliğinden durma kararını kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar İcra Müdürü tarafından takibin borca itiraz nedeniyle durmasına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen İİK'nun 66. maddesi gereğince müddeti içinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğuna göre mahkemeden itirazın iptalinin istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

          Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin yerleşim yerindeki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması o borçlu yönünden takibin kesinleşmesi hali içindir. Diğer borçlu Mahfuz Kasit'e dava tarihi itibariyle ödeme emrinin tebliğ edilmediği görülmekle bu borçlu yönünden takip kesinleşmemiştir. Takibin dayanağı çekte keşide yerinin, muhatap bankanın ve davacı borçlunun adresinin Kızıltepe olup ödeme emrinin davacı borçluya bu adreste tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takipte Adana icra dairesi yetkili değildir. Mahkemece davacı borçlunun yetki itirazının kabulü ile Kızıltepe İcra Dairelerinin yetkili olduğu dair karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....

          İcra Müdürlüğünün 2015/4311 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibinde ... sigorta poliçe limiti olan 15.000,00 TL diğer borçlular ise yapılan ödemenin tamamından sorumlu tutulduğunu, takibe borçlular tarafından süresinde itiraz edilerek takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına sadece ... sigorta hakkındaki takibin 15.000,00 TL ve ferileri ile birlikte sınırlı tutulmasına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendilerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu yerel mahkemece ... 6. İcra Dairesi'nin 2015/4311 sayılı icra takip dosyasında; ... Sigorta A.Ş'ne ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emri tebliğ edilmediğinden, ......

            UYAP Entegrasyonu