ödeme emrinin çıktısını almak ve bu ödeme emrini imzalayıp-mühürleyip davacılara gönderdiğini, iddialarını ispat külfetinin davacılara ait olduğunu ayrıca kabul manasına gelmemek kaydı ile, ödeme emrinde iban numarasının olmaması/yanlış olması, her zaman giderilebilir nitelikte bir eksiklik olduğundan, takibin iptalini gerektirmediği gibi ödeme emrinin dahi iptalini gerektirmediğini, yine kabul manasına gelmemek kaydı ile, ödeme emrinde icra memurunun imza ve kaşesinin olmaması takibin iptalini değil ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu, borca itirazını, İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapınası gerekir. Anılan madde uyarınca itiraz süresi takibin öğrenildiği tarihten değil ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Ancak borçluya usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nur 32. maddesi uyarınca öğrenir e tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, böyle bir durumda itiraz süresi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş olması halinde ise sözkonusu madde hükmü uygulanmaz. Öte yandan haciz safhasına geçilebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi zorunludur. Takibin kesinleşebilmesi için ise; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve yasal itiraz süresinin geçmesi ya da süreden feragat edilmesi zorunludur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2526 KARAR NO : 2021/1791 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/52 ESAS, 2020/325 KARAR DAVA KONUSU : ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/52 Esas, 2020/325 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2019/16517 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinde takip dayanağının gösterilmediğini ve belge de sunulmadığını belirterek, ödeme emrinin iptalini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/16197 Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, aynı ilamın birden fazla takibe konulamayacağını, takibin mükerrer olduğunu, ilama dayanılarak ilamsız takip başlatılmasının da mümkün olmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını ve müvekkilinin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili ilamda vekille temsil edildiği halde asıla tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin, takibin ve takip işlemlerinin iptali ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı aleyhine davalı alacaklı tarafından ilamsız icra yoluyla takip başlatılmış ise de, icra müdürlüğünce bu talep üzerine hem örnek no:7 ilamsız takiplerde ödeme emrinin düzenlendiği, hem de örnek no:4- 5 icra emrinin düzenlendiği, düzenlenen bu ödeme emirlerinde örnek no:7 ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve davacı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş, alacaklı tarafından ilamsız takip başlatılmış ise de, sehven de olsa icra müdürlüğünce şikayete konu örnek no:4- 5 icra emrinin düzenlenmiş olması ve halen uyap ortamında icra dosyası içerisinde bu icra emrinin bulunduğu, bu durumun ileride şikayetçi borçlu aleyhine sonuçlar doğurması mümkün ve muhtemel olduğundan bu icra emrinin iptalini istemekte davacı borçlu tarafın hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı 2004 Bas. Sahife 137 HGK.nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12¬574 E. 2003/564 K. sayılı içtihadı). İcra takibinde borçlu olarak gösterilen .... ve .... İş Ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından ve dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığından takip yapılamayacağından hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Borçlu .... hakkında ise takip yapılmadığı halde kendisine ödeme emri gönderilmesi doğru olmadığından, adı geçen şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali gerekir. O halde mahkemece, adi ortaklık adına yapılan şikayetin kabulü ile adi ortaklığın taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle hakkındaki takibin iptaline ve hakkında takip yapılmadığı halde kendisine ödeme emri gönderilen .......
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacıya örnek 7 nolu ödeme emrinin 09/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal süresinde icra müdürlüğüne itiraz edilmemesi nedeniyle ilamsız takibin kesinleşmiş olmasına, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların borca itiraz niteliğinde olması nedeniyle 7 günlük sürede itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğine, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde ceza yargılamasının sonucunun beklenmesinin de usulen mümkün olmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde, itirazın iptali davasında hüküm altına alınan icra inkar tazminatı, harç , ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağı ile işlemiş faiz alacağının tahsili için icra emri düzenlendiği , şikayetçi takip borçlusu vekilinin dosya borcunun ödendiği dosyanın infaz olduğu, ödeme nedeniyle infaz olunan dosyada gönderilen icra emrinin yasaya aykırı olduğundan bahisle ödeme nedeniyle icra takibinin /icra emrinin iptalini istediği görülmüş olup, her ne kadar ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş ise de mahkemenin ödeme iddiasını değerlendirmediği, davacı tarafın itirazın iptali kararına konu tüm alacak kalemlerinin ödendiğini, icra dosyasının infaz olduğunu ileri sürdüğü, şikayet tarihi itibariyle İİK 33.madde kapsamında şikayete konu takip dosya borcunun ödenip ödenmediği, dosyanın infaz olup olmadığının incelenmediği görülmüş olup, bu nedenle davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayet tarihi...
İcra Müdürlüğünün 2010/5800 esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığını ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %40 'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Fethiye 2....
Noterliği'nin... tarih ve ...yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat edildiğini, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine temlik eden banka tarafından borçlular ve davalı borçlu aleyhine...Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin... Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyası ve bu takip dosyasına bağlı her türlü hak ve alacağın dava dışı ... A.Ş tarafından ... Noterliği'nin ... tarih ve... yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile .... Yönetim A.Ş'ye temlik edildiğini, davalılar tarafından takibin durdurulması ve takibin ve icra emrinin iptali için ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin... Esas - ....Karar sayılı davanın açıldığını, yargılama sonucu takip dosyasında icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, karar doğrultusunda icra dairesince davalı borçlu ...'...