Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu ödeme emrinin 2007/5. dönem yönündenki ödeme emrinin iptaline, 2007/5. ay haricindeki diğer aylar bakımından davacının taleplerinin hukuki yarar yokluğundan reddine, karar verilmiştir. Hükmün,davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada davacı, dava dışı........yılı Şubat ayı arasında ödenmeyen prim borçları nedeniyle kendisine takip yapılıdğını, halbuki kendisinin ortak olduğu döneme ait olmaması, böyle olsa dahi kendisinin, şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı nedenleriyle ödeme emrinin iptalini istemiştir....

      Olayımızda olduğu gibi icra takibinden sonra ödeme emrinin borçluya tebliği ile borca itiraz ederek takibi durduran borçlunun bundan sonra ödeme emrinin borçluya tebliği ile borca itiraz ederek takibi durduran borçlunun bundan sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar yoktur. Çünkü borçlunun (davacının) yapılan takibe itirazı üzerine takip durmuştur. Alacaklı (davalının) duran takibin devamını sağlaması için itirazın iptali davası açması gerekir. Böyle bir davanın açılması halinde borçlu menfi tespit davasına konu ettiği tüm iddialarını savunma sebepleri olarak ileri sürebilecektir. Kaldı ki, takip itiraz üzerine durduğuna göre, alacaklının takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun üzerine gitmesi mümkün değildir. Borçlu yönünden bir tehdit bulunmamaktadır. Sonuç olarak takibe süresi içerisinde itiraz ederek takibi durduran borçlunun bundan sonra duran takibe karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yarar yoktur....

        Ancak ödeme emrine itiraz süresi içinde açılacak menfi tespit davası ile ilamsız icra takibinin itirazla durdurulmasından sonra açılacak menfi tespit davasında hukuki yararın mevcut olup olmadığını tespit etmek ise zordur. 1-Ödeme Emrine İtiraz Süresi İçinde Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı. için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız takip yapması halinde ödeme emrini alan borçlu ödeme emrine itiraz süresi içinde ödeme emrine itiraz edebilir veya menfi tespit davası açabilir veyahutta her iki yola birlikte başvurabilir....

          Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen 08.01.2014 tarih ... sıra numaralı haciz bildirisini 09.01.2014 tarihinde müvekkil şirkete tebellüğ edildiğini, müvekkil şirketin işlerinin yoğunluğu nedeniyle haciz bildirisine gecikmeli olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine ... tarafından 72.098,00 TL'lik ödeme emrinin 30.01.2014 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiğini; davalı kuruma borçlu ... müvekkil şirket arasında meyve-sebze ticaretinde bulunduğunu, müvekkil şirketin borçlu ile yapılan alışverişlerinden aldığı ürünlerin ücretlerini peşin olarak ödediğini, bu nedenle borçlu ... ile müvekkil şirket arasında oluşan ticaretin peşin satımlara ilişkin olduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin borçlu olmadığını belirterek ödeme emrine yapılan itirazlarının kabulü ile davalı ... dairesince yapılan ödeme emrinin iptali ile müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır....

            Görüldüğü üzere, alacaklı, feragat ettiği 25.000,00 TL alacağına ilişkin çekleri, ödeme emrinin tebliğini istediği 03.12.2014 tarihinden önce tahsil etmesine rağmen borçluya ödeme emri tebliğini istemiş, ödeme emri tebliği üzerine davacı borçlu eldeki menfi tesbit davasını açmak zorunda kalmıştır. Bu halde, 25.000,00 TL alacak yönünden alacaklı takibinde haksız ve kötüniyetlidir. Dairenin 10.10.2017 gün ve 2016/12579 esas, 2017/6781 karar sayılı bozma ilamına uyularak yerel mahkemenin 04.06.2018 tarihli kararı ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olmakla birlikte menfi tesbit ve takibin iptali talebi yönünden hüküm tesis edilmemesi isabetli değildir....

              İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle davanın 6183 Sayılı Kanunun 58'nci maddesi kapsamında ödeme emrinin iptali davası olduğu anlaşılmakla kabul bu gerekçeyle isabetli olup yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Maliye Bakanlığı vekili ve sadece vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum tarafından müvekkili bankaya gönderilen bankaca 13.11.2012 tarihinde tebellüğ edilen 14.500,57 TL tutarlı ödeme emri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile ... Vergi Dairesi tarafından müvekkili bankaya tebliğ edilen 12.11.2012 tarih ve ... takip sayılı ödeme emrinin iptali ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte, alacaklının menfi tespit davası sonucu verilen kararı icra dosyasına ibraz ederek icra emri tanzim edilmesini talep ettiği ve icra müdürlüğünce örnek 4-5 icra emri düzenlendiği, borçlunun icra emrinin tebliği üzerine icra mahkemesine başvururarak, yeni bir icra emri çıkartılmasının, yeni bir alacağın ihdası niteliğinde olduğunu belirterek icra emrinin iptalini talep ettiği mahkemece icra emrinin iptali talebinin reddine toplam alacağın 29.335,22 TL olduğunun tespitine karar verildiği görülmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu