Mahkemece, aynı olay nedeniyle 2010/233 Esasına kayıtlı dava dosyasında idari para cezasının iptali ile ilgili davada idari para cezasına itiraz edilmeyerek idari para cezasının idari aşamada kesinleştiği belirtilerek, aynı borca dayalı prim alacağına ilişkin ödeme emrinin iptali talep edilemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmişse de, verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Kurum tarafından çıkarılan prim borcu ile idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda, bunun dışındakiler için adli yargıda dava açılabilir. Kurum komisyonuna itiraz edilmeyen veya yapılan itiraz reddedilip de idari yargıda açılacak dava ile iptali istenilmeyen, veyahut da, idare mahkemesinde açılan ve reddine karar verilen davanın kesinleşmesi durumunda, artık idare para cezaları kesinleşmiş ve idari aşama böylece tamamlanmış olur....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece davanın red edilmesi üzerine karar davacı alacaklılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, kira bedellerini ödemediğinden hakkında takip yaptığını, ödeme emrine itiraz etmediği gibi, yasal süresi içinde de ödemediğini ve temerrüt olgusunun gerçekleştiğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur. Davacı sözlü kira akdine dayanarak 7.9.2009 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2009 Şubat, Haziran ayları arası kira bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri 14.9.2009 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı ödeme emrinin tebliğine rağmen itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir....
Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ile icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....
Buna göre; alacaklının(kiraya verenin) ilamsız tahliye takip talebini alan icra dairesi, borçluya ihtarlı(örnek 13 nolu) ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrinde diğer kayıtlarla birlikte, borçlunun(kiracının) kural olarak yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği, itiraz süresi içinde kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse(inkâr etmezse) kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı, kira borcunu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren BK’nın 260 veya 288.(TBK m. 315 veya 362) maddelerinde belirtilen(on, otuz veya altmış gün) belli bir süre içinde ödemesi, itiraz süresi içinde(İİK m. 62'ye göre) ödeme emrine itiraz etmez ve ödeme süresi içinde borcu(KİRA BORCUNU) ödemez ise kiraya verenin(alacaklının), kesinleşen kira alacağı için haciz isteyebileceği(İİK m. 78 vd) ve icra mahkemesinden(kiracının) kiralanan taşınmazdan tahliyesini isteyebileceği ihtar edilir....
Öte yandan, 6183 sayılı Yasanın 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açılabileceği kuralı yer almıştır. Bu durumda, 4077 sayılı Yasa uyarınca verilen para cezalarına yapılan itiraz üzerine İdare Mahkemesince verilen kararlar kesin olduğundan ve anılan Yasada para cezalarının tahsili aşamasına yönelik farklı bir düzenlemeye yer verilmediğinden, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan bu davada verilen kararın temyizen incelenmesine de hukuken olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, … YTL tutarındaki yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, dosyanın ......
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
İİK'nun 168/4 ve 168/5. fıkralarında; kambiyo senetlerinde imzaya itiraz, borçlu olmadığına, borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye dair itirazların 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. 5 günlük yasal itiraz süresinin ve İİK'nun 168/2. maddesindeki borcun ve takip masraflarının ödenmesine ilişkin 10 günlük yasal sürenin başlaması için borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekir. Somut olayda; borçlunun takip dosyasından fotokopi aldığı tarih itibariyle borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamamış ve takip kesinleşmemiştir. O halde; mahkemece, borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile süre aşımından istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " Dosyanın incelenmesinde, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde ödeme emri tebliğ edilmeden haberdar olunarak imzaya itiraz ettiklerini belirtmiş ise de, dosyaya celp edilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata incelendiğinde, davacı vekilinin müvekkiline 24/08/2020 tarihinde 2020/3265 esas sayılı dosyaya ilişkin örnek 10 ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği görülmüştür. 2004 sayılı İİK'nın 168/4 maddesi gereğince borca ve imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Bu açıklamalarla, icra dairesinin 2020/3265 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin 24/08/2020 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği ve davacı vekilince 15/09/2020 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmiştir....
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelediğinde,davacının davalı Kurum tarafından düzenlenen 2010 /4032 sayılı ödeme emri ile bu dosyayla birleştirilmesine karar verilen .......Karar sayılı dosyasında 2010/4031 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin istenildiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kabulü ile 2010 /4032 sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiği, birleşen......sayılı dosya hakkında herhangi bir karar tesis edilmediği görülmüştür. Davaya konu 2010/4031 ve 2010/4032 takip numaralı ödeme emirlerinin 29.07.2010 tarihinde davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür....