WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, borçlu şirket yetkilisinin 18/07/2019 tarihli dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe dayanak belgenin takip talebine eklenmediği ve borcun malen ödendiği iddiasıyla takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği, ödeme emrinin 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyasının incelenmesinde takip talebi ekinde takibe dayanak çek örneğinin mevcut olduğu ve ödeme emriyle birlikte davacı şirkete tebliğ edildiği, ayrıca borca itirazla ilgili davacı tarafın İİK 169a maddesi kapsamında kesin nitelikte delil sunamadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davacı tarafından borca itiraz ile birlikte ödeme emri ile birlikte borcun sebebi olarak gösterilen bononun fotokopisinin ödeme emrine eklenmediği iddiası ile şikayette bulunulmuş ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, ancak gerekçe kısmında borca itiraza ilişkin davanın reddi gerekçesinin yer aldığı, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkin gerekçenin yer almadığı anlaşılmıştır. İİK 61. Maddesi uyarınca ödeme emrine takibe konu belgenin tasdikli suretinin eklenmesi gerekir....

İcra Müdürlüğü’nün 2008/5505 takip sayılı dosyası üzerinden adi takip yoluyla başlatılan icra takibine; takip borçlusu davalı, süresinde ve 03.06.2008 tarihinde itiraz etmiş ve İİK’nın 66. maddesi gereğince de takip durmuştur. Ayrıca 03.06.2008 tarihinde davalı, şikayet yoluyla aynı tarihte itiraz ettiği ödeme emrinin iptâlini istemiş ve Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13.06.2008 tarih, 2008/651 Esas ve 2008/626 Karar sayılı hükmü ile “ödeme emri” iptâl edilmiştir. İtirazın iptâli davası ise bir yıllık süresi içinde ve ödeme emrinin İcra Hukuk Mahkemesi’nce iptâlinden önce 06.06.2008 tarihinde açılmıştır....

    Somut olay incelendiğinde, davacının ... nolu ödeme emirlerinin iptalini talep ettiği, söz konusu ödeme emirlerinden ... nolu ödeme emrinin davacıya 11.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, diğer ödeme emrinin tebliğine ilişkin evrakın dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece, ... nolu ödeme emrinin tebliğ evrakı ile ödeme emirlerinin asılları getirtilerek arka sayfalarında ilgili hususların belirtilip belirtilmediği araştırılmalı, belirtilmiş ise tebliğ tarihleri dikkate alınarak hak düşürücü süre gözetilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili; icra takibine dayalı ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davanın itirazın iptali davası olup, davanın davalısının sadece müvekkili olduğunu, ödeme emrinin ise sadece diğer takip borçlusu olan ... ... ve Ticaret Limited Şirketine tebliğ edildiğini, icra takibinin her iki şirkete ayrı ayrı asaleten yapıldığına göre ödeme emrinin de her bir şirkete ayrı ayrı tebliğinin gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı hakkında takip yapılmış olmakla, usulüne uygun ödeme emrinin tebliği ile itiraz olmadığı, itirazın iptali davasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip talebinde borçlu görünen davalı ... ... Kg adına bu şirketin acentesi olduğunu iddia eden ......

        Kaldı ki ödeme emrinde belirtilen faiz alacağının başlangıç tarihinin ve faiz oranının açıkça gösterilmediğine ilişkin iddialar borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. (12 HD esas no: 2016/13051 karar no: 2016/14390) Diğer taraftan takip talebine ekli dayanağı belgelerde alacaklının vergi numarası mevcut olup ödeme emrinde alacaklının vergi kimlik numarası eksikliğinin her zaman tamamlanması mümkün dür. Bu eksiklik ödeme emrinin iptali nedeni olarak kabul edilemez....

        Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Somut olayımıza gelince; ödeme emrinin davalı borçlu kiracıya 18/10/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, takibe itiraz edilmemesi üzerine eldeki davanın 25/11/2021 tarihinde, 30 günlük ödeme süresinin hitamından sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Usule ilişkin olarak; Serik İcra Dairesinin 2021/2795 Esas sayılı dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin 06/08/2021 tarihinde iade edildiğini, borçlunun aynı gün içerisinde verdiği itiraz dilekçesinde borca itiraz edip takibi durdurduğunu, ilk ödeme emrinin iade dönmesi sonrası gönderilen ikinci tebligatın borçluya 21/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve bunun sonucunda yapılan ilk itirazın geçerli hale geldiğini, dolayısıyla borçlunun ilk itirazı sonucunda 30 günlük ödeme süresinin başladığını, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2020/1200 Esas, 2020/2827 Karar sayılı kararında da temas edildiği üzere dava hakkının doğmuş olduğunu, Esasa ilişkin olarak; 06/08/2021 tarihli ödeme emrinin geçerli olması sebebi ile detaylı olarak açıklandığı üzere ödeme emrine itiraz ve ödeme süresinin 06/08/2021 tarihinden başladığını, borçlunun bu sürenin başlangıcından sonra 11/08/2021 Tarihinde Haziran kira bedeli açıklamasıyla 1.800- TL...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından davacı T1 Şirketi ve dava dışı Asal Gömlek Şirketi ile Ahmet Asal aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı şirkete 28/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 05/12/2018 tarihinde davacı takip borçlusu şirket aleyhine başlatılan takibin ve ödeme emrinin iptali için dava açıldığı, borca itiraz edildiği, dava dilekçesinde ödeme emrinin borçlu şirkete usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddianın bulunmadığı, İİK 168. ve devamı madde kapsamında ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde dava açılmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerinde olduğundan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İİK’nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı Yasa’nın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; icra takip dosyası içeriğinden anlaşılacağı üzere ödeme emrinin borçlu şirkete 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 22.02.2021 tarihinde yapıldığı görülmekte olup, İİK’nun 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz yapılması gerekirken yasal süre geçtikten sonra yapılan itiraz takibi durdurmaz. Bu durumda icra takibi kesinleşmekle birlikte, geçerli bir itiraza dayalı olmadığından hukuki yarar bulunmayan itirazın kaldırılması talebinin kabul edilmesi doğru değildir....

          UYAP Entegrasyonu