WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” hükmü düzenlenmiştir. İflas davasının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen bir yıl içinde açılması gerekir (İİK 156/son maddesi). Alacaklı bu süre içinde dava açmak yerine yeni bir takip yapamaz; ancak sürenin dava açılmadan geçirilmesi halinde yeni takip yapılabilir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara 2013, sayfa 1113). Somut olayda, Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2021/3283 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin 28.03.2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı tarafından ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 28.03.2021 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde itirazın kaldırılması ve iflas davası açılmadığı görülmüş olup İİK’nın 156/son maddesi uyarınca 28.03.2022 tarihi itibariyle anılan takibin düştüğü anlaşılmıştır....

    Hukuk Dairesinin 2020/236 E-2646 sayılı kararı ile reddedildiği, her iki kararın da kesinleştiği, itiraz iptali davalarında, icra dosyasında davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin ve geçerli bir itiraz dilekçesinin olması gerektiği, icra dosyasındaki ödeme emirleri iptal edildiğinden davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK.nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Öte yandan, İİK.nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, her iki ödeme emrinin 17.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihin Salı gününe denk geldiği ve 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 22.06.2014 tarihi Pazar günü olup, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3.maddesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca Pazar günü resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığı için tatili takip eden ilk iş günü olan 23.06.2014 tarihinde yapılmış olan itiraz süresindedir....

        DAVA KONUSU : İCRA EMRİNE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili 10/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen 50.285,40 TL'lik icra emrinin davacının vekili bulunmasına rağmen davacı asile 82 barkod nosu ile yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile tebligatın iptaline, icra emri kesinleşmemiş olduğundan icra dosyasında konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, alacaklı tarafından yeni icra emri düzenlenmesi talebi üzerine 04/11/2021 tarihinde taraflarına vekil sıfatı ile tebliğ edilenin 6.456,63 TL ödeme emri olduğunu, ödeme emrinin ödendiğini belirterek 06/10/2021 tarihli 50.285,40 TL'lik icra emrinin vekil olarak öğrendikleri tarihin 10/12/2020 tarihi olarak kabulü ile ödeme süresi tamamlanmadan konulan tüm hacizlerin fekkine ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 03.05.2017 tarihinde T1 bizzat tebliğ edildiğini, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itirazda bulunulmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, davacının 34 XX 725 plakalı aracına yakalama konulduğu 01.10.2021 tarihine kadar da bir işlem yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece Mahkemesi; ilamsız icra yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin 03.05.2017 tarihinde bizzat şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçinin 06.10.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, kendisine yapılan tebligattaki imzaya itiraz edilmediği, bu nedenle şikayetçiye yapılan 03.05.2017 tarihli tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaliyle, borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları)....

          İcra takibine konu ödeme emrinin usulsüz olduğuna yönelik itirazın icra hukuk mahkemesinin kararı ile reddedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddedilerek ödeme emrinin kesinleştiği, takibin devamına karar verildiği davacının beyanından anlaşılmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmamıştır. Davacı vekilinin, itirazın iptali davası açmadan önce, tartışmalı olan ödeme emrinin hukuki durumunu bekleyerek, ödeme emrinin iptali halinde yeni bir ödeme emri tebliği ile itiraz halinde huzurdaki davayı açması veya ödeme emrinin usulüne uygun olduğunun belirlenmesi halinde zaten itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacağından hukuki süreci beklemeden dava açmasına davalının sebebiyet verdiği kabul edilemeyeceğinden davanın reddi ile yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE, Alınması gerekli 80,70....

            İtirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartlardan biri borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde itiraz etmiş olmasıdır. Süresi içinde yapılan geçerli itiraz ile icra takibi durur. Şayet itiraz süresinde değilse takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İcra dosyasında, borçlu-davalıya ödeme emrinin, 11.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu -davalı şirketin icra takibine 21.10.2005 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda davalı-borçlunun ödeme emrine süresinden sonra itiraz ettiği nazara alınmadan yazılı şekilde davanın esasının incelenip karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Her ne kadar davacı borca itiraz etmiş ise de ; davacı borçluya çıkarılan ödeme emrinin 28/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 5 günlük yasal itiraz süresinin son günün 03/12/2019 (salı) olduğu ve son güne denk gelen herhangi bir dini ve resmi bayramın bulunmadığı belirlenmekle, davacının davasını 5 günlük itiraz süresi geçirilerek 05/12/2019 tarihinde açtığı görülmekle davanın süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu