İcra Müdürlüğü'nün 2011/6485 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, yasal süresi içinde borçlu yüklenici tarafından yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisine ve borcun aslı ile ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazı sonucunda dosyanın .... İcra Dairesi'ne gönderildiği ve 2011/11883 Esas sayısını aldığı anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının olmadığı, bu durumda usulüne uygun da borca itiraz olmayacağından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de; mahkeme dosyası arasında bulunan ......
Her ne kadar davacı borca itiraz etmiş ise de ; davacı borçluya çıkarılan ödeme emrinin 28/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 5 günlük yasal itiraz süresinin son günün 03/12/2019 (salı) olduğu ve son güne denk gelen herhangi bir dini ve resmi bayramın bulunmadığı belirlenmekle, davacının davasını 5 günlük itiraz süresi geçirilerek 05/12/2019 tarihinde açtığı görülmekle davanın süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
Her ne kadar bilirkişi rapor ve ek raporunda 7 örnek genel haciz yoluna ilişkin ödeme emrinin ilk olarak 09/09/2016 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, yasal süresi geçtikten sonra ikinci kez 21/09/2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin davacıya itiraz hususunda yeni bir hak bahşetmeyeceği ve süresinde yapılmayan itiraz üzerine icra müdürlüğünce verilen durdurma kararının yok hükmünde olduğu belirtilmişse de yukarıda safahatı ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı borçluya 09/09/2016 tarihinde tebliğ edilen ilk ödeme emrinin kambiyo senetlerine özgü 10 örnek ödeme emri olduğu, usulü dairesinde düzenlenmiş bir ödeme olmadığından genel haciz yoluna ilişkin 7 örnek yeni bir ödeme emri düzenlenerek davacı borçluya 21/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf ve temyiz yolu incelenmesinden geçmek suretiyle kesinleşen Mahkememizin 2016/328 Esas 2016/431 karar sayılı gerekçeli kararında da 7 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 21/09/2016 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2021/127 ESAS 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili ile davalı vekilinin tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/42627 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ödeme emri tebliğ tarihinin 25/02/2021 olarak düzeltilmesini, müvekkilinin borca ve haciz kaldırma talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını, ödeme emrinin iptalini, müvekkilinin maaşına konulan haciz nedeniyle icra dosyasına gönderilen 1.500,00 TL'nin iadesini, "borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz" ile başlayan kısmın ödeme emrinden çıkartılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa...
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasından dosyamız davalısı borçluya gönderilen örnek no:7 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 27/07/2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, iş bu kararın uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, bu durumda tebliğ tarihinin düzeltilmesi nedeniyle örnek no 7 ödeme emrinin davalı borçluya 27/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, davalı borçlunun düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre 7 günlük yasal itiraz süresi içerisinde 28/07/2021 tarihinde icra müdürlüğüne ıslak imzalı dilekçe ibraz ederek borca itiraz ettiği, davalı borçlunun borca itirazının düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süresinde olduğu, davalı borçlunun yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin 2004 sayılı İİK'nun 66/1 maddesi uyarınca kendiliğinden durduğu, bu durumda şikayete konu Küçükçekmee 1....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin usulsüz kesinleştirildiği, süresinde borca itiraz etmelerine ve 3 gün süre geçmesine rağmen icra dairesince olumlu olumsuz karar verilmediği belirtilerek ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 01/10/2020 olarak tespitine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ işlemine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.). Y.12.HD.nin 2016/17614 E. 2017/10030 K....
“Taleple bağlılık” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, alacaklı borçlu aleyhine icra takibi başlatmış borçlu ödeme emrine süresinde itiraz etmiştir. İtiraz üzerine İcra Hukuk Mahkemesine açılan davada davacı-alacaklı vekili dava dilekçesi ile sadece itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin borca itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun bir talebi bulunmadığı gibi re'sen ödeme emrinin iptalini gerektiren bir hususun bulunmadığı halde usul ve yasaya uygun olan ödeme emrinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İcra takibine konu ödeme emrinin usulsüz olduğuna yönelik itirazın icra hukuk mahkemesinin kararı ile reddedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddedilerek ödeme emrinin kesinleştiği, takibin devamına karar verildiği davacının beyanından anlaşılmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmamıştır. Davacı vekilinin, itirazın iptali davası açmadan önce, tartışmalı olan ödeme emrinin hukuki durumunu bekleyerek, ödeme emrinin iptali halinde yeni bir ödeme emri tebliği ile itiraz halinde huzurdaki davayı açması veya ödeme emrinin usulüne uygun olduğunun belirlenmesi halinde zaten itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacağından hukuki süreci beklemeden dava açmasına davalının sebebiyet verdiği kabul edilemeyeceğinden davanın reddi ile yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE, Alınması gerekli 80,70....
İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. (Benzer karar Yargıtay 12....
İİK'nın 62/1. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte, borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, Ankara 7. İcra Müdürlüğünde başlatılan takip kapsamında davalı borçlu vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine davacı vekilinin takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini istediği, dava konusu takip dosyası kapsamında davalı vekiline tebligat çıkartılmadan davalı borçlu adına ödeme emri tebligatının düzenlendiği, ancak tebliğe çıkarılmadığı, e-devlet sistemi üzerinden takipten haberdar olan davalının, vekili aracılığı ile borca itiraz ettiği tartışmasızdır....