Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu … sayılı ödeme emri ile … sayılı ödeme emrinin 30, 32, 33 ve 34.satırlarında yer alan amme alacakları hariç diğer kısımları ve … sayılı ödeme emrinin 2, 3, 4, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13. satırlarında yer alan amme alacakları hariç diğer kısımları ile … sayılı ödeme emrinin 9 ve 29. satırlarındaki borç kalemleri dışındaki kısmına yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde hukuka uygunluk bulunmadığı, ilgili kısmın bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum....
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelediğinde,davacının davalı Kurum tarafından düzenlenen 2010 /4032 sayılı ödeme emri ile bu dosyayla birleştirilmesine karar verilen .......Karar sayılı dosyasında 2010/4031 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin istenildiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kabulü ile 2010 /4032 sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiği, birleşen......sayılı dosya hakkında herhangi bir karar tesis edilmediği görülmüştür. Davaya konu 2010/4031 ve 2010/4032 takip numaralı ödeme emirlerinin 29.07.2010 tarihinde davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür....
Borçlu, yetkisiz icra müdürlüğünce hakkında yapılan takip ve gönderilen ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine, vekili aracılığıyla yetki itirazında bulunduğuna göre, yetkili icra dairesince, ödeme emrinin borçlunun vekiline tebliğ edilmesi zorunludur. Somut olayda, yetkili icra dairesince, ödeme emrinin, borçlunun vekili yerine borçlu asile tebliğ edildiği görülmektedir. O halde mahkemece, vekil varken asile gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısıyla, alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle borçlu tarafından karşılığı bulundurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı çek tazminatından sorumlu tutulması düşünülemez. Somut olayda borçlunun itirazında %10 çek tazminatının kendisinden istenemeyeceğini belirterek takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği görülmektedir.Çek tazminatından keşidecinin sorumlu olacağı cihetle borçlunun çek tazminatından sorumlu tutulamayacağına dair mahkemenin gerekçesi yerinde ise de ödeme emrinin sadece çek tazminatı yönünden iptali gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olması isabetsizdir. Anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Dosyadaki belgelerden, takibin şirket aleyhine yapıldığı, davacı aleyhine yapılan takip veya çıkarılan ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakta olup; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davacı ... tarafından açılan davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen 2.752 TL tutarlı ödeme emrinin davacıya 03/09/2014 günü tebliğ edildiği ve eldeki davanın 09/09/2014 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı iş mahkemelerinde dava açma hakkı 7 günlük hak düşürücü ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Hal böyle olunca, davacının süreye bağlı bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu ortadadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2019 NUMARASI : 2018/541 Esas - 2019/569 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun 00005879 takip kart numarası ve 2018/013602 takip numarası ile müvekkiline gönderdiği 17.690,24- TL tutarlı ödeme emrini 11.10.2018 tarihinde tebellüğ ettiğini, dava konusu ödeme emrinin mükerrer şekilde gönderilmiş olduğunu, davalı SGK Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete gönderilen 17.690,24- TL tutarlı ödeme emri ile aynı konuda evvelce 19.10.2015 tarihinde 2015/011159 takip numarası ile müvekkili şirkete ödeme emri gönderilmişse de anılan ödeme emrine karşı Düzce 1.İş Mahkemesinin 2016/560 E Sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, söz konusu davada mahkemece 05.10.2017 tarihinde taleplerinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiğini ve 12.02.2018 tarihinde anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek...
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle; davaya konu edilen ve iptali istenilen ödeme emrinin 20/07/2014 tarih 10.641.391 sayı ve 2004/12557 takip numaralı ödeme emri olmasına rağmen; kararda iptaline karar verilen ödeme emrinin 2007/25874 takip numaralı ödeme emri olduğu anlaşılmakta ise de; yapılan yanlışlık maddi hataya ilişkin olup; maddi hatanın da her zaman düzeltilebilmesi mümkün bulunmasına göre, davalı Kurum vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu 1 takip numaralı ödeme emrinin,… sırasında yer alan kamu alacağı için asıl borçlu adına düzenlenen ihbarname ve ödeme emrinin, şirket yetkilisinin ikamet adresinde tebliğ edilmesinin 213 sayılı Kanun'un 94. maddesindeki usule uygun düşmediği dikkate alındığında, söz konusu alacakla ilgili olarak şirket hakkındaki takibin usulüne uygun biçimde tamamlanmadığından söz edilemeyeceğinden Vergi Mahkemesi kararının, yazılı gerekçeyle ödeme emrinin değinilen kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idare temyiz isteminin reddine, 2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, … takip numaralı ödeme emri ile … takip numaralı ödeme emrinin … sıra numaralı alacağa ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3....