Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş,karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2014/37015 esas sayılı icra dosyası ile davalı borçlu aleyhine 17/12/2014 tarihinde başlattığı icra takibinde 2014 yılının Eylül, Ekim ve Kasım ayları kira parası olan 990 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalı 19/12/2014 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etmemiş, davacı alacaklı tarafından İcra Mahkemesinde tahliye istemiyle açılan davanın reddini savunmuştur....

    Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiştir. Ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhangi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulamamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir....

      Davacı, gecikme zammı ile birlikte 26.436,90-TL idari para cezasının 6183 sayılı Yasaya göre tahsili amacıyla başlatılan 2011/11282 sayılı takip dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin, borca yönelik olarak kuruma yapılan itiraz neticelendirilmeden düzenlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....

        Davacı, gecikme zammı ile birlikte 14.957,48 TL idari para cezasının 6183 sayılı Yasaya göre tahsili amacıyla başlatılan 2013/10 sayılı takip dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin, borca yönelik olarak kuruma yapılan itiraz neticelendirilmeden düzenlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....

          bulunduğu, Daireminizin 2016/11983 Esas 2017/4022 Karar sayılı ilamı ile; yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği, mahkemece borçlunun ödeme emrine yönelik itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda; ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekirken borçlunun vekiline tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğu ayrıca borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine dayanak belge eklenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....

            davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini ve ödeme emrinin iptali istemli şikayet davası ikame ettiğini ve mezkur dava gereği ödeme emrinin tekrar tebliğ edildiğini ve ödeme emrine itiraz edilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı şirket aleyhine ---- verilmesine ve --- kararı yerine getirilmediği takdirde davalı şirketin iflasının açılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. ...İcra Müdürlüğü’nün 2008/3012 E. sayılı dosyasında takip alacaklısı olan davacının, borçlu olan davalılar hakkında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalılara 03.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ödeme emrine 05.12.2008 tarihinde ve süresinde itiraz ettikleri, 15.12.2008 tarihinde icra müdürü tarafından “Tebligat parçası dönmediğinden itiraz hususunun tebligat parçası döndüğünde değerlendirilmesine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, takibin durdurulmasına yönelik bir karar verilmediği, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu hükümleri gereğince, borçlunun 2010/7575-18031 yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile, icra takibi kendiliğinden durur(İİK.m.66)....

                Davacı vekili dava dilekçesinde borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da tamamen ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun ödeme emrine kısmi itirazı bulunduğundan itirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemez. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Borçlunun ödeme emri tebliğinden itibaren süresi içerisinde icra dairesine verdiği dilekçe ile borca ve fer'ilerine itirazla birlikte ödeme emrine takip dayanağı belgelerin yazılmadığı ve anılan belgelerin ödeme emrine eklemediğini iddia etmiştir. Alacaklının, borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle yaptığı başvuru üzerine mahkemece, icra emrinde takibe konu mahkeme kararının tarih ve sayısının yer almasının yeterli olup ayrıca icra emrine eklenmesinin zorunlu olmadığı, takibe dayanak ihtarnamenin de alacaklı tarafa gönderildiği ve bilgisi dahilinde olduğundan ve icra emrinde tarih ve sayısı yer aldığından icra emrine eklenmemesinin yasal eksiklik oluşturmayacağı gerekçesiyle istemin kabulü ile itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

                    -K A R A R- Davacı vekili; davalı aleyhine iflas yoluyla ... takibi yaptıklarını, davalının ödeme emrine itiraz etmediği gibi borcunu da ödemediğini ileri sürerek, iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ekonomik zorluk içerisinde olduğunu, bu nedenle borcun ödenemediğini savunmuştur. Mahkemece; dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davacı tarafça davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapıldığı, davalının ödeme emrine itiraz etmediği, borcunu da ödemediği, verilen sürede depo emrini de yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu