tarihlerine kadar ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği, … takip numaralı ödeme emri içeriği alacaklarından tarhiyattan kaynaklananlara ilişkin ihbarnamenin 14/06/2005 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu borçların vade tarihlerinin 2005 yılları olduğu, bu alacakların tahsili için şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 24/12/2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla en geç 31/12/2010 tarihine kadar ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği, … takip numaralı ödeme emri içeriği alacağının Ocak ila Aralık 2006 dönemine ilişkin özel usulsüzlük cezası olduğu, buna ilişkin ihbarnamenin asıl amme borçlusu şirkete 22/08/2006 tarihinde, ödeme emrinin ise 24/12/2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla en geç 31/12/2011 tarihlerine kadar ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerektiği halde bu süre geçirilerek 16/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülen değinilen ödeme emirlerine konu amme alacağının tahsil zamanaşımına...
Borçlu vekili, asıl dava dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayetinde bulunmuştur. Ödeme emri; “birlikte işçisi ... imzasına” şerhiyle 01.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı belirtilmediğinden tebligat usulsüzdür. Borçlu, dava dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmediği için, mahkemeye başvuru tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğinden, başvuru süresindedir. Bu durumda mahkemece, asıl davada ileri sürülen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca mahkemeye başvuru tarihine göre düzeltilmesi, birleşen dosyada ileri sürülen şikayetler yönünden ise, işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, mahkemece, yalnız ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi ile yetilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, İİK.nun 168/1. maddesine dayalı icra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde borçluya gönderilmediğine ilişkin iddia, aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, İİK.'nun 16. maddesinde; şikayetin kabulü veya reddi durumunda tazminata hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut bulunmadığı halde, istemi kabul edilen borçlu lehine tazminata hükmolunması da doğru değildir....
tebliğ edilmesi gerektiğini, yani kanunun aradığı şekilde ödeme emri dayanak belgesinin tasdikli örneğinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmesi gerektiğini, bu şekilde tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine başlatılan İskenderun İcra Müdürlüğünün 2021/25240 Esas sayılı takip dosyasında müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrindeki senet fotokopisinde herhangi bir aslı gidir işlemi yapılmadığını ve vekili tarafından tasdik edilmediğini belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, davanın konusu hakkında hüküm kurulmadığını, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de ödeme emri tebliğ edilmeden takibin kesinleşmeyeceğini, icra müdürlüğünce Örnek 10 ödeme emri düzenlenmeyip Örnek 4- 5 icra emri düzenlendiğini, mahkemece 5 günlük itiraz süresinin işlemeye başlamayacağı gözönüne alınmadan yetki itirazının süre yönünden reddinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, alacaklı tarafın düzenlediği Örnek 10 ödeme emrinin geçersiz olduğunu, Örnek 10 ödeme emrinde icra müdürlüğü imzası, havale ve mührünün bulunmadığını, alacaklı tarafından Uyap dışında hazırlanan ödeme emrinin geçersiz olduğunu, sorumluluğun sadece icra müdürlüğüne atfedilemeyeceğini, müvekkiline Örnek No:10 ödeme emri yerine Örnek No:4- 5 icra emri gönderildiğinden ilamlı takibin süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek...
İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı kaydını aldığı; yetkili icra müdürlüğü tarafından gönderilmiş yeni bir ödeme emri dosya kapsamında görülmemiştir. ... 34. İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı takip dosyasına müzekkere yazılarak dosyanın içeriğindeki fiziki icra dosyasında ödeme emri bulunmadığı, müdürlükçe yetkisizlik kararı üzerine gönderilen ödeme emrinin bir suretinin İVEDİ olarak mahkememize gönderilmesinin istenilmiş; müzekkereye icra dosyası Uyap sistemine eklenmek suretiyle cevap verilmiştir. Davacı vekili tarafından araştırılan dava şartına yönelik olarak 11/10/2022 tarihli beyan dilekçesi ile "Uyapta İstanbul icra dairesince hazırlanmış bir ödeme emri görünmemekte olup muhtemelen ya eski usulde yapıldığı üzere önceki ödeme emri tekrar tebliğ edilmiş ya da diğer ihtimal olarak borçlu daha ödeme emri tebliğe çıkmadan/hazırlanmadan borca itiraz etmiştir....
Bu hale göre, yönetim kurulu üyesi bulunduğu kooperatiften tahsil edilemiyen vergi borcunun tahsili için önce kanuni temsilci olması nedeniyle ödeme emri düzenlenerek ilgiliye tebliğ olunması, ödeme emrinde gösterilen hususların yerine getirilmemesi halinde, ödeme emrinden sonraki aşama olan kat'i haciz işlemine tevessül olunması gerekir. Herhangi bir kamu borcu nedeniyle ödeme emri düzenlenip tebliğ edilerek borçluya ödeme emrine karşı yasal yollara başvurması veya mal beyanında bulunması için imkan tanınmadan, doğrudan malvarlığına haciz konulması 6183 sayılı Kanunun sistematiğine aykırı olur ve ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialardan kişileri yoksun kılar. Öte yandan; borcun kooperatif tarafından ödenmemesi halinde yönetim kurulu üyelerinin mal varlığına gidileceğini hatırlatan bir yazının yazılmış olması da yönetim kurulu üyelerine ayrıca ödeme emri düzenlenerek tebliğini engellemez....
Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince borçlunun borca ilişkin itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, alacaklı vekilince borçluya gönderilen ilk ve ikinci ödeme emri tebligatlarının geçerli kabul edilmediği ve talebi doğrultusunda borçlu adına üçüncü kez ödeme emri tebliğe çıkarıldığı görülmektedir. Bu durumda, her ne kadar borçlu birinci ve ikinci ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde icra mahkemesine itiraz etmemişse de; alacaklı vekilinin istemi üzerine yapılan üçüncü ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur....
Ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa da itiraz ile icra takibi durmuş olup alacaklının takibe devam edebilmesi için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istediği böylece takibi sürdürme iradesi gösterdiğine göre icra mahkemesi itirazın kaldırılması konusunda bir karar vermek durumundadır. Aksinin kabulü halinde ödeme emri tebliği üzerine borçlu ikinci kere borca itiraz etmek durumunda kalacak, belki de itiraz ettiğini düşünerek ödeme emri tebliğ sonrası icra dairesine itiraz dilekçesi veremeyecektir. Bu hal borçlu yönünden hak kaybına yol açacaktır. Öte yandan alacaklı ödeme emri tebliğini bekleyip tebliğ sonrası borçlunun itirazı olduğu takdirde ikinci kere icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmek durumunda olacaktır. Böyle bir durumun usul ekonomisine aykırı olduğu şüphesizdir. Yargıtay 12....
Anılan düzenleme uyarınca, hakim, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemezse de; tahakkuk edecek hale göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.Öte yandan, takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.''Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''bu zarfta ödeme icra emri vardır'' şerhinin bulunduğu ve takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat mazbatası üzerinde yer almadığı görülmektedir.Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen HMK'nun 26. maddesi uyarınca hakimin talepten noksanına hükmedebileceğine ilişkin yasal düzenleme göz önünde bulundurularak ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir. Y.12....