a yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 01.10.2018 tarihinde haberdar olduğunu, takibe dayanak senette yetki kaydı olduğu bu nedenle Ankara icra dairelerinin yetkili olduğunu, takibe dayanak senedin taraflar arasında düzenlenen 10.08.2016 tarihli protokol kapsamında verilen teminat senedi olduğunu, ayrıca alacaklı tarafından noterden tasdikli ibraname verildiğini belirterek ödeme emri tebliğinin iptaline, ıttıla tarihinin 01.10.2018 olarak kabulü ile yetki itirazının kabulüne, borçlu olmadıklarının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, ibranamenin tarafınca tanzim edilmediğini, dava dışı şirket tarafından tanzim edildiğini, takip dayanağı belgeye atıf da olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçesi ile borçlu şirketler hakkındaki takibi, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip olarak değiştirmiş ve icra müdürlüğünce 21/02/2019 tarihinde aynı miktar üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe ilişkin örnek 12 ödeme emri düzenlenerek davalı şirkete çıkartılan ödeme emri 25/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İİK'nun 176.maddesinin göndermesi ile İİK'nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde iflasın istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 25/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 25/11/2019 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır....
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçesi ile borçlu şirketler hakkındaki takibi, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip olarak değiştirmiş ve icra müdürlüğünce 21/02/2019 tarihinde aynı miktar üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe ilişkin örnek 12 ödeme emri düzenlenerek davalı şirkete çıkartılan ödeme emri 25/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İİK'nun 176.maddesinin göndermesi ile İİK'nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde iflasın istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 25/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 25/11/2019 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2021 NUMARASI : 2021/292 ESAS - 2021/523 KARAR DAVA KONUSU : Yetki ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğu, ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin gönderilmediğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını beyanla itirazlarının kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacının diğer itirazları incelenmeksizin yetki itirazının kabulüne karar vermiştir....
Davacının takip dosyasında ödeme emri tebliğinin İİK'nun 58.maddesine aykırı olarak takibe dayanak belgenin eklenmediğini iddia etmiş bu yönden yapılan değerlendirmede; İcra dosyası celbedilerek ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde "Örnek No:10 Ö.E ve Dayanak Belge sureti" yazılı olduğu görülerek davacının bu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....
ne ödeme emrinin 21/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak alacaklı vekilinin 29/06/2022 tarihinde borçlu şirkete TK 35. Maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğe çıkarılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce de borçlu T1 Ltd. Şti. TK 35. Maddesine göre ödeme emrinin 26/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafında dava dilekçesinde de ödeme emrinin müvekkili şirkete 26/07/2022 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirildiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/2193 E 2021/6921 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçluya 2. Kez ödeme emri tebliğ ona yeni bir itiraz hakkı tanıyacağından davacı şirkette alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda 2....
GEREKÇE:Karacasu İcra Müdürlüğü'nün 2020/264 Esas sayılı dosyasında, alacaklı T4 tarafından borçlular T1 Limited Şirketi ve Harun Kabasakal aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlu davacıya gönderilen ödeme emrinin 18/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının talebi üzerine borçluya yeniden ödeme emri gönderildiği, bu ödeme emrinin de 02/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emrinin yeniden itiraz hakkı tanıyacağı ve bu ödeme emrine göre davanın süresinde açıldığı görülmüştür. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....
a ödeme emrini 29.11.2019 tarihinde usulünce tebliğ olunduğunu, davalılar müvekkilinin yetki itirazı ise 24.02.2020 tarihinde icra dosyasına sunulduğu belirlenmiştir. Konuyu düzenleyen İİK'nın 62. maddesine göre borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü ile icra dairesine bildirilmek zorunda olduğu hususu açıkça düzenlenmiş olup eldeki davada her ne kadar diğer davalı şirket yönünden süresinde yetki itirazında bulunulmuş ise de davalı ... yönünden ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yetki dahil ödeme emri konusunda bir itirazda bulunulmadığı, itirazın yasada belirlenen bu süre geçtikten sonra ileri sürüldüğü anlaşılmıştır....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz; yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK. 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup, takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK. 114-(1)-h). maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır....
İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....