Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir (Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 08/10/2020 tarihli 2020/359 E. 2020/386 K. numaralı kararı). Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmemesi ve buna bağlı olarak da ödeme emrine itirazın bulunmaması nedeniyle dava şartı mevcut olmayıp, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ''karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Antalya 8....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir (Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 08/10/2020 tarihli 2020/359 E. 2020/386 K. numaralı kararı). Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmemesi ve buna bağlı olarak da ödeme emrine itirazın bulunmaması nedeniyle dava şartı mevcut olmayıp, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ''karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Antalya ......
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/604 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, senedi muvazaalı olarak bir başkası adına takibe koyduğunu, dayanak belgenin eklenmediğini, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderilmesine, takip konusu yapılan senet kambiyo vasfında olmadığından takibin iptaline, ödeme emri ekinde senet sureti gönderilmemesi sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptaline, %20'sinden az olmama üzere kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emrinin vekille temsil edilen müvekkillerine gönderilmesinin usulsüzlüğü yanı sıra icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, Mahkemece başvuru dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeksizin evrak üzerinden yaptığı inceleme ile senetler üzerindeki keşide yeri ve yetki sözleşmesine göre yetki itirazının reddine, davacı T1 Ticaret Limited Şirketi vekiline çıkarılan ödeme emri tebligatı üzerinde dayanak belgelerin gönderildiğine ilişkin kayıt bulunduğundan bu davacı yönünden takibe yönelik şikayetlerinin reddine, T2 çıkarılan ödeme emri tebliğ zarfında Örnek 10 ödeme emri ihtiva ettiğinin belirtildiği ancak dayanak belgelerin eklendiğinin belirtilmediği gerekçesi ile şikayetinin kısmen kabulü ile bu davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
İlamsız takibe ilişkin hükümler, mahiyetleri aykırı olmadıkça ve yasal boşluk halinde, ilamlı takiplerle iflas yolu ile takiplerde de uygulanırlar. İflas davasının, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğini izleyen bir yıl içinde açılması gerekir (İİK.m.156/son). Alacaklı bu süre içinde dava açmak yerine yeni bir takip yapamaz; ancak sürenin dava açılmadan geçirilmesi halinde yeni takip yapılabilir (, İcra ve İflas Hukuku, C.III, 1993, s.2669). Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince, itirazın kaldırılması ve iflas davası açılmadığı hallerde, sözü edilen bir yıllık süre dolmadan, davacı alacaklının ...İcra Müdürlüğü'nde ikinci bir takip yapmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Davacı, davalı borçlunun İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkisine yönelik itirazını kabul ederek, dosyanın ..’e gönderilmesini ve buradan yeni ödeme emri tebliğini istememiş ya da yasal süresi içinde İstanbul’da dava açmamış, bütün bunların yerine derdest ve itiraz uğraşmış bir takip varken, ikinci takibe girişmiştir....
Öte yandan İİK. nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için; borçluya ödeme emri tebliğ edildiği halde borçlu süresinde itiraz etmeyerek takip kesinleşmiş ve daha sonra borçlu ölmüş ise, takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının, mirasçılara ödeme emri çıkarmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin mirasçılara muhtıra gönderilerek tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Buna rağmen ödeme emri çıkarılması halinde, mirasçılar murisin ölümünden önceki ve kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler. Muris yönünden kesinleşen hususlar, mirasçılar tarafından ileri sürülemez. Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir....
teminat olarak dava dışı Muhammet'e verildiğini, tüm bu nedenlerle takibe dayanak bonodaki Gülsüm imzasına itiraz ettiklerini, borca itiraz taleplerinin kabulünü, usulüne uygun tebliğ yapılmadığından ödeme emri işleminin iptalini, davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata %10'u oranında paza cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin satış danışmanlık hizmet bedeli nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının önce Kadıköy 8.İcra Müdürlüğünün 2008 /14094 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, yetkili icra dairesinin Şişli olduğu gerekçesiyle takibe itiraz edilmesine rağmen davacının bu sefer ... 10.İcra Müdürlüğü kanalı ile takibe geçtiğini, bu dosyada müvekkiline herhangi bir ödeme emri ve tebligat çıkarılmadığı için itirazda da bulunulmadığını bu nedenle davanın konusuz kaldığını ayrıca davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını öne sürerek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini savunmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/601 ESAS 2021/240 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; haklarında başlatılan icra takibinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ödeme emri gönderilmesi gerekirken icra emri gönderildiğini, gönderilen icra emrinde ipotek akit tablosunun kendilerine tebliğ edilmediğini, ayrıca takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, ipotek verenin üçüncü kişi olduğunu, borçlu ile aralarında takip arkadaşlığının bulunmasının gerektiğini, bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...somut olayda ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde, senet suretinin tebliğ edildiğine ilişkin bir şerhin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 12. HD 11/12/2015 tarih, 2015/22378 Esas 2015/32513 Karar sayılı ilamı). Ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi üzerine borçluya ödeme emrinin yeniden tebliği ile takip borçlusunun yeni bir itiraz ve şikayet hakkı doğacak ve sair itirazlarla şikayetler borçlu tarafından yeni ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresinde ileri sürülebilecektir. Bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile yetinilmesi gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile; "Şikayetin KABULÜ ile; Ankara 12....