Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; davacıya gönderilen ödeme emri zarfında senet suretinin ve ödeme emrinin gönderildiğinin belirtildiğini, davacının ödeme iddiasını kanıtlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacı borçluya gönderilen tebligat zarfına "bu zarfta örnek 10 ödeme emri ve senet sureti vardır" meşruhatının eklendiği, tebligat parçası üzerine yazılan bu açıklamanın borçluya senet suretinin gönderildiği anlamına geleceği, aksinin davacı borçlu tarafından kanıtlanması gerekirken davacının bu iddiasını ispatlayamadığı, takibe dayanak senedin incelenmesinde 10/01/2019 düzenlenme tarihli, 01/10/2019 vade tarihli 16.430,00- TL bedelindeki senedin Mercan Apt....
- K A R A R - Davacı vekili, davalıya satılan mal karşılığında faturalar kesildiğini, haftalık cari faksla gönderilmesine karşın vadesinde ödeme yapılmadığını, 29.12.2014 tarihinde icra takibine başlanıldığını, davalının ödeme emri tebliğinden sonra 30.12.2014 tarihinde 7942 TL ödeme yaptığını ve takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinde yetki ve borca itiraz ettiklerini, yetkili mahkemede dava açılmadığını, geçerli bir icra takibi bulunmadığını, tarafların 7942 TL nakit, 30.000 TL bedelli iki ayrı çek ile ödeme yapma konusunda anlaştıklarını, davacının anlaşmaya uymayarak icra takibi başlattığını ve anlaşma neticesinde düzenlenen çekleri iade ettiğini, müvekkilinin ödeme iradesini gösterdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....
İcra dairesinin yetkisine ve borca itiraz üzerine davacı alacaklı yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve dosya yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ise de yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmeden ve yetkili icra dairesinde yapılan takibe itiraz vaki olmadan işbu dava açılmıştır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan icra takibine itiraz edilmesi dava şartıdır. Temyize konu davada yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmediği gibi, yapılmış bir itiraz da bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde davanın kabulü isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye borca ve takibe itiraz ettiğini, mahkemece yetki itirazının reddedildiğini, borca ve takibe itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, bonoda vadenin esaslı bir şekil şartı olmadığını, vadenin belirtilmemesinin bonoyu geçersiz hale getirmediğini, iki vade olmasının da senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenle verilen kararın isabetsiz olduğunu, ayrıca yetki itirazı reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 20.02.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, ödeme emri tebliğ tarihinin 02.09.2015 olarak düzeltilmesine karar verildiği, ancak ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin iş bu şikayet dosyasında kararın kesinleşme şerhi bulunmamakla, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, Mahkemece şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenerek ve buna göre davalının icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
verdiği senet olduğunun fark edildiğini, müvekkilinin Suna BULUT'a dairesini teslim ettiğini, bu nedenle aralarında alacak borç ilişkisinin de kalmadığını, senedin lehdar bölümünün doldurularak takibe konu edilmiş olduğunu, müvekkilinin alacaklıya borcunun olmadığını ileri sürerek takibin ve ödeme emri işlemlerinin iptaline, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı yanca takibe konulan bono üzerindeki vade tarihinin 15.06.2016 olduğunu, ancak senet 19.07.2019 tarihinde takibe konulduğunu, belirtilen zamanaşamı süresinin üç yıl olduğunu, bu nedenle takibin zamanaşımı yönünden iptali gerektiğini, zamanaşımına uğramış bonoyla ilgili olarak müvekkile örnek 10 ödeme emri gönderilmesinin kanuna aykırı olduğunu ve süresiz şikayete tabi olduğunu, İcra Müdürlüğünün kanuna aykırı olan bu işlemiyle borçlunun takibe ve borca itiraz hakkının ortadan kaldırıldığını, haksız yere icra inkar tazminatı yükletildiği nedenleri ile kararın kaldırılması, davanın kabulü, icra takibinin tedbiren durdurulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklılar tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe ilişkin ödeme emri tebligatını 03.11.2015 tarihinde muhtarlıktan aldığını beyan ederek, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra yetki itirazında da bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin davacı şirket aleyhine başlatılan takibin yetkisiz yerdeki icra dairesinde başlatıldığını, davaya konu takibe ilişkin ipoteğin üst sınır ipoteği niteliğini havi olduğunu, kesin bir borç ikrarına havi olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip değil ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılarak icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun “İcra emri” başlıklı 149....