Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; borca itirazın yanında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ... İcra Dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 168/5. maddesi gereğince, borçlu yetkiye ve borca itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. Takip dosyasında, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği anlaşılmakla borçlunun itirazları süresindedir....

    Komşusu imza vermekten kaçınmıştır." şerhiyle tebliğ edildiği, muhatabın geçici mi kalıcı mı olarak adresten ayrıldığı ve ne zaman döneceğinin araştırılmadığı, bu şekilde borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanununun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddeleri gereğince usulsüz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İİK'nın 62. madde düzenlemesi nazara alındığında ilamsız takip yolunda borca ve yetkiye yönelik itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Davacı borçlu vekilince icra müdürlüğüne yetkiye yönelik itiraz bildirilmemiş, açılan davada ileri sürülmüştür. Bu durumda davacının yetkiye ilişkin itirazının reddi gerekirken yetki itirazı hakkında bir karar verilmemesi isabetsiz olup, davalı vekili buna dair istinaf talebinde haklıdır....

    B.İstinaf Sebepleri Borçlu, açılan menfi tespit davasının ve soruşturmanın devam ettiğini, tebligatın bilinen adres yerine iş yeri adresine çıkarıldığını, tebliğ mazbatası üzerinde imza bulunmadığını, haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatı almaktan ve imza atmaktan imtina eden bir kişinin haber kağıdını almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, komşuya da haber verilmediğini ileri sürmüş ve ayrıca şikayet ve itiraz dilekçesi içeriğini tekrarlayarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

      Davacı ödeme emri ekinde takip dayanağı çek suretinin ekli olmadığını beyanla şikayette bulunmuş ise de, ödeme emri tebligat parçası üzerinde dayanak belge suretinin ekli olduğuna ilişkin şerh bulunmaktadır. Diğer taraftan takip talebinde davacı borçlu şirket adresi olarak Fulya Mah., Prof Dr. Bülent Tarcan Cad. No:6/21 Vefa Apt. Şişli İstanbul adresine yer verilmiş olup bu adrese gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ve davacıya ödeme emri Pendik adresinde tebliğ edilmiştir. Takip talebinde borçlu şirket adresi alacaklının bilgisi dahilindeki son adres olarak gösterilmiş olmakla ödeme emrinin başka bir adreste tebliğ edilmesi halinde takip talebinin usulüne aykırı düzenlendiğinden söz edilmesi olanaklı değildir. Çeke dayalı takiplerde, çekin keşide yeri icra müdürlükleri de takipte yetkili olduğundan ve dayanak çekte keşide yeri İzmir olduğundan İzmir İcra Müdürlüklerinin takipte yetkili olduğu açıktır....

      gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunulduğu, ayrıca borca ve faize itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ,borca itirazın reddine ,faize itirazın kabulü ile fazla talep edilen faiz yönünden itirazın kabulüne karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili ödeme emri tebligatına ilişkin tebligat üzerinde icra müdürünün imzası olmadığı iddiası ile şikayette bulunmuştur. Ödeme emri tebligatına ilişkin şikayetlerin süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür....

        “5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davanın konusu, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçersiz olduğuna yöneliktir. Borçlular T5 ve T3 tarafından ödeme emri tebliğ edilmeden önce borca itiraz dilekçesi ibraz edildiği, müdürlük tarafından 03/03/2021 ve 05/03/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Alacaklı vekili icra müdürlüğüne başvurarak borçlular tarafından ödeme emri gönderilmeden yapılan itirazın geçersiz olduğu, bu nedenle işlemlere devam edilmesini talep etmiştir. Müdürlük 10/03/2021 tarihli kararında; alacaklı vekilinin borca itirazın geçersiz sayılması talebinin TK 32. Maddeye göre muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunacağından bu aşamada ancak icra mahkemesinin konusu olabileceğinden talebin reddine karar verilmiştir....

          Maddesinin son fikrası gereğince menfi tespit davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceğinden ve takip Ankara...Müdürlüğünde yapılmış olduğundan davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Ankara ... İcra Dairesinin 2017/10857 sayılı dosyası getirtilmiş; davalı alacaklı tarafından Keşan İcra Müdürlüğünün 2017/2106 sayılı dosyası ile faturaya dayanılarak 13.909,32TL asıl alacak ve 548,46TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.457,78TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçluya ödeme emri gönderildiği, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine , yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Ankara...dairesine gönderildiği ve icra dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderildiği, borçlu tarafından süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiğin anlaşılmıştır....

            Davacı taraf istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin borca itirazlarını dikkate almadan karar verdiğini beyan etmişse de, yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu