nun 170/a maddesi uyarınca takibin 06.07.2017 tanzim tarihli, 15.04.2019,15.06.2019, 15.09.2019,15.10.2019 vade tarihli, 6.500,00- TL bedelli bonolar yönünden iptaline, yasal düzenleme bulunmadığından davalı alacaklı şirket aleyhine tazminata hükmedilmeyerek hüküm kurulmuştur. 06.07.2017 tanzim tarihli, 15.03.2019 vade tarihli, 6.500.00- TL bedelli bono yönünden yapılan incelemede: Borçlunun borcu olmadığım veya alacaklının takip yetkisi bulunmadığım icra dairesine bildirmesine, ödeme emrine itiraz denir. İtiraz sebepleri ileri sürme şekli bakımından imzaya itiraz ve borca itiraz şeklinde ikiye ayrılır, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir.( Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku, sy. 241) İİK'nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
bulunduğunu, ancak ödeme emrinde USD olarak belirtildiğini, bu nedenlerle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava konusu etmiştir....
emri düzenlendiğini, usul ve yasaya aykırı söz konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
edildiğini, takip dayanağı çeke dair herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin şirketi 02/05/2019 tarihinde devraldığını, dayanak çekin ticari defterlerde kaydı olmadığından çeki ve çekten kaynaklanan sorumluluğu kabul etmediğini, ödeme emri ile birlikte çekin sureti gönderilmediğinden çekteki imzayı inceleyemediği, bu nedenle imza itirazında bulunduğunu, ayrıca borca itiraz ettiğini, ödeme emriyle birlikte dayanak belge gönderilmediğinden ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, ödeme emrinin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, takipten sonra mirasın reddi nedeniyle açılan takibin iptali şikayetine ilişkindir. Davalı alacaklı vekili tarafından borçlu Hüdayet Durgut hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2016/10384 Esas sayılı dosyasıyla 26/06/2013 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, borçluya ödeme emri 28/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu Hüdayet Durgut 07/01/2018 tarihinde vefat etmiştir. Borçlunun vefatından sonra mirasçılarına ödeme emri çıkartılmıştır. Davacıya ödeme emri 11/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 13/11/2020 tarihinde şikayet ve takibin iptali davası açmış, yapılan yargılama sonucunda davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı alacaklı istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/951 ESAS - 2019/50 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 29/01/2018 tarihinde haberdar olunduğunu, takibe konu çek nedeniyle müvekkilinin alacaklıya 100.000,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkilinin ciranta borçlu olduğundan çek komisyon bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 29/11/2018 olarak tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar icra hukuk mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturmasalarda konuları ve tarafları aynı olan icra mahkemesi kararları birbirleri açısından kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Öte yandan takipte borçluya ödeme emrinin tebliğinden sonra alacaklı tarafından yeniden ödeme emri tebliğinin talep edilmesi halinde borçluya ikinci bir itiraz hakkının tanındığı kabul edilmektedir. Bu durumda takipte ikinci bir ödeme emri tanzimi ile borçluya tebliği talebinin bulunduğu dikkate alındığında artık borçluya ikinci kez itiraz hakkının tanındığı açıktır. Borçluya tanınan ikinci itiraz hakkı sonrasında yapılan itiraz ve şikayet az yukarıda açıklanan 2019/65 esas sayılı davadaki karar açısından konu bakımından aynı değildir. 2019/65 esas sayılı dosyanın konusu dosyadaki ilk ödeme emrinden sonra yapılan zamanaşımı ve borca itiraz iken huzurdaki davanın konusu alacaklının talebi üzerine düzenlenen ikinci ödeme emri sonrasında kullanılan yeni bir hakka ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2014/2297 Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen aidat alacağı için icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu davalının itiraz dilekçesinde hiçbir borcu olmadığını iddia etmiş ise de davalının icra takibi yapıldığı tarihe kadar hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, bu nedenlerle davalı borçlunun ... İcra Müdürlüğünün 2014/2297 Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı ile takip durduğundan alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dava dilekçesi ve ödeme emri davalının...'de bulunan adresinde tebliğ edildiğine göre yetkili mahkeme... mahkemeleri olduğu bu nedenle yetki itirazı yerinde olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkindir....
Uyuşmazlık, takip talebinde ve ödeme emrinde yer alan bilgiler, icra takibinden önce borcun ödenmesi için borçluya gönderilen ihtarname ve ihtarname eki cari hesap ekstresi, davalının borca itirazı dikkate alındığında, ödeme emrinde borcun dayanağı olarak gösterilen 11.02.2011 tarihli 8.848.63TL bedelli faturaya dayalı olarak mı yoksa tarafların ticari defterlerinde kayıtlı 2009-2010 yıllarına ait tüm ticari ilişki incelenmek suretiyle mi sonuca gidilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, itirazın iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67 ve devamı maddeleri uyarınca takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir dava türüdür. İtirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu yapılmış olan alacaktır; bu nedenle de itirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır....