aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ----- İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden ( ----- BAM -----....
İcradaki yetki itirazını öncelikle incelemeyen mahkeme kararını temyiz etmeyen ve süresi içinde de dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki yetki itirazı hükümden düşürülmüş olmadığı halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağlamış olup bu ödeme emrine itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Yeni çıkartılan ödeme emri yeni bir takip değildir. Çünkü önceki dosyadan bağımsız yeni bir takip yapılmış olmayıp aynı dosya üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılmıştır. İcra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak dosyanın gönderildiği Bakırköy İcra Dairesi tarafından yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olup bu ödeme emrine itiraz edilmiş olması yeniden itirazın iptali davası açılabilmesini mümkün kılmaz....
İcra Müdürlüğünün 2020/934 esas, 2020/930 esas, Kütahya 1.icra müdürlüğünün 2020/951 esas sayılı takip dosyalarından takip açıldığını, bu takiplere karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu takiplerle alakalı olarak itiraz iptal edilmeden iş bu senedin takibe konulmuş olup takibin mükerrer olduğunu, takibe konu senedin konusuz olduğunu, müvekkili hakkında daha önce üç adet ilamsız takip açılmış olup bu defada örnek 10 şekline dayalı takip açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, takibe dayanak senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, takibin kesinleşmesi ve durdurulmaması halinde işlemlerin devam edeceğinden telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını belirterek ödeme emri usulsüz olduğundan şikayetlerinin kabulüne, müvekkilinin borçlu olamamasından dolayı borca ve takibe itirazlarının kabulüne...
İcra Dairesinde başlatılan takip talebi ile zamanaşımı kesilmiş sayılmalıdır. Alacaklı Kars İcra Dairesinde çıkartılan ödeme emrine borçlunun itirazı üzerine İİK 67. maddesinde yazılı süre içinde itirazın iptali davası açtığından yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile meydana gelmiş olan zamanaşımı kesilmesi geçerliliğini korur; yani bu halde zamanaşımı yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile kesilmiş olur (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku C.1. İstanbul 1988 s. 181 dipnot 21.). Yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki yetkili icra dairesindeki borçluya takibin başlamasını sağlayan yani bir ödeme emri tebliğ zorunludur (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s.182 dipnot 24 yer alan 12....
Borçlu ödeme emri tebliğ üzerine yasal sürede borca zamanaşımı def'inde bulunmuş, borcun bulunmadığı yönünden itiraz etmiş (İİK.62), takip bu nedenle durmuştur. (İİK.66) Bu aşamadan sonra davacı alacaklının TMK.... maddesi gereğince alacağın zamanaşına uğramadığını ispat suretiyle itirazın iptali davasını açması (İİK.67) gerekmektedir ki davacı yasal sürede eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Ancak itirazın iptali davasında ispat külfeti kendisine düşen alacaklı, borca itirazda ileri sürülen alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin itirazın aksini ispat edememiştir. Bu halde eldeki itirazın iptali davası yönünden takip tarihi itibariyle alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu yöndeki yerel mahkeme kararı onanmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Takip konusu edilen bonolar yönünden ise; 03/07/2008 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin T3 07/07/2008 tarihinde, Türkmen Mühendislik Firmasına 08/07/2008 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu T1’e çıkarılan ödeme emri tebliğinin bila ikmal iade edildiği, T1’e ödeme emrinin 09/01/2018 tarihinde yenileme emri ile birlikte tebliğ edildiği, süresinde takibe itiraz edilmediğinden takibin 15/01/2018 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten önce Borçlu T1 aleyhine yapılan hacizlerin dayanaktan yoksun olduğu ve kaldırılması gerektiği, Borçlu T1’e 09/01/2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ve içeriğinde ödeme emri bulunmadığına ilişkin şikayetin tebligatın usulüne uygun yapılmış olması ve tebligat zarfında zarf içeriğinin “yenileme ve ödeme emri” olarak gösterilmesi karşısında yerinde görülmediği, T1 yönünden takipten önceki zamanaşımı iddiasının itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde zamanaşımı itirazının İcra Hukuk Mahkemesi...
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından davacı borçlu T1 Şti. hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının teminat mektubu ve tazmin talebi örneği olduğu, 03/03/2017 tarihinde ödeme emrinin davacı borçlu şirkete tebliğ edildiği, 06/03/2017 tarihinde borçlu şirket vekili tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davanın 06/03/2017 tarihinde açıldığı, davadaki talebin ödeme emrinin tebliği işleminin iptali ile takibin mükerrer olmasından dolayı iptali ve zamanaşımı iddialarına ilişkin olduğu, ödeme emri tebliği işleminin mahkemece iptal edildiği, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
etmişse de takibin konusu itibarı ile davacının itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verildiğinden, ayrıca takibin iptali talebinin reddine şeklinde hüküm kurulması gerekmediği, yine dava dilekçesinde ödeme emrinin de iptali talep edilmişse de icra dosyasının incelenmesinde takibe dayanak kira sözleşmesinin takip talebi ile birlikte icra dosyasına sunulduğu ve bir suretinin ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edildiği, ödeme emri iptal sebeplerinin de oluşmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....