Olayımıza gelince; davaya ve icra takibine konu 20.07.2006 başlangıç tarihli, altı yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya altmış günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez....
Maddesi gereği takip yolunu değiştirme hakkını kullanarak borçluya karşı iflas yolu ile takibe geçildiğini ve iflas yolu ile takibe geçilmesi ile kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri dosyasının taraflarınca yenilenmiş ve ----. sayılı dosya ile iflas emri düzenlenerek davalı şirkete tebligatın yapılmış olduğunu, davalı şirkete gönderildiği iddia edilen iflas emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve davalının söz konusu borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle davalı şirketin itirazlarının kaldırılmasına ve iflasına, harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe ve davaya konu bonoların zaman aşımına uğradığını, takibin dayanağı olan bonoların --- bedelli bononun vade tarihi ise---- olduğunu ve ----Esas sayılı icra takibine taraflarınca itiraz edildiğini, bonolar için zaman aşımı süresi dolduğundan kambiyo senetlerine takip iflas yolu...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının takip konusu borcu ödemediğini, takibe itiraz etmediğini ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece davalının iflas yoluyla takibe itirazda bulunmadığı, iflas avansının ödendiği, depo emri tebliğine rağmen ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm ... Factoring AŞ. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan haciz yoluyla takip İİK’nun 43.maddesi uyarınca iflas yoluna çevrilmiş, iflas ödeme emrine davalı itiraz etmemiştir. Bu durumda iflas talebi İİK’nun 166.maddesinde öngörülen usulle ilan edilmeli, diğer alacaklıların davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürme imkanı tanınmalıdır....
Somut olayda alacaklı tarafından diğer borçlular ile birlikte ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin 04.06.2008 tarihli dilekçesi ile İİK'nun 43. maddesi gereğince takip yolunun değiştirildiği ve iflas yoluyla ödeme emri çıkartılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce borçlu ... ve diğer borçlular hakkında örnek 12 iflas ödeme emri düzenlendiği, borçlu ...'...
ye gönderilen bir ödeme emri olup olmadığının, ödeme emri tebliğ edilip- edilmediğinin, 2- Takip dosyasına, ... veya vekili tarafından verilen ödeme emrine itiraz dilekçesi olup olmadığının, 3- Anılan bu borçlular yönünden verilmiş “takibin durdurulması” kararı olup olmadığının, icra müdürlüğünden sorulması, 4- ... ve ... vekillerine, davetiye ile takip dosyasına itiraz edip etmedikleri, itiraz etmişlerse ellerinde itirazlarına ilişkin bir belge olup olmadıkları hakkında açıklamada bulunma imkanı verilmesi, 5- ... vekili tarafından verilen 18.02.2014 yazı işleri müdürlüğü havaleli dilekçenin uyapa kaydının olup olmadığı, kayıtlı ise uyap kayıt tarihinin bildirilmesi, SONUÇ: Yukarıda (1),(2),(3),(4), ve (5) numaralı bentler halinde belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü 2017/3886 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini,ancak borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini,borçlu tarafından yapılan itiraz kapsamında İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/1015 Esas 2018/10 Karar sayılı ilamı ile davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiğini,bunun üzerine borçluya ait adrese ödeme emri ve eklerinin tebliğe çıkartıldığını,borçlu tarafından hem icra dosyasına hem de İcra Mahkemesi nezdinde itirazda bulunulduğunu,davacının yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Anadolu Adliyesine gönderildiğini, İstanbul Anadolu 8.icra Müdürlüğü 2020/13810 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını,davacıya ödeme emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlu vekilince icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmaksızın yine aynı sebeplerle kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olarak yine aynı dilekçe ile icra emri ve borca itiraz dilekçesi sunulduğunu,icra takibinde ve örnek 9 ödeme emrinde İİK.'...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davalı borçluya başka bir icra dosyasından düzenlenmiş ödeme emri tebliğ edilmiş olması sebebiyle bu ödeme emri tebligatına dayanarak itirazın kaldırılması davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, davalı borçlu adına düzenlenen ödeme emri tebligat parçası incelendiğinde, "bu zarfta örnek 7 ödeme emri ve dayanak sureti vardır" şerhinin yazılı olduğu, başka bir icra dosyasında düzenlenen ödeme emrinin bu tebligat parçasıyla borçluya tebliğ edildiği iddiasının davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz dilekçesiyle birlikte iddia edildiği, ancak davalı borçluya ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçasındaki şerhin aksinin yazılı bir delil ile davalı borçlu vekilince ispatlanamadığı, mahkemenin yazısı üzerine icra müdürlüğünce verilen cevabi yazıda da davalı vekilinin itiraz...
İcra Müdürlüğünün 2020/934 esas, 2020/930 esas, Kütahya 1.icra müdürlüğünün 2020/951 esas sayılı takip dosyalarından takip açıldığını, bu takiplere karşı müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu takiplerle alakalı olarak itiraz iptal edilmeden iş bu senedin takibe konulmuş olup takibin mükerrer olduğunu, takibe konu senedin konusuz olduğunu, müvekkili hakkında daha önce üç adet ilamsız takip açılmış olup bu defada örnek 10 şekline dayalı takip açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, takibe dayanak senedin kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içermediğinden İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, takibin kesinleşmesi ve durdurulmaması halinde işlemlerin devam edeceğinden telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını belirterek ödeme emri usulsüz olduğundan şikayetlerinin kabulüne, müvekkilinin borçlu olamamasından dolayı borca ve takibe itirazlarının kabulüne...
, yapılmış itiraz vs işlemlerin hepsi geçersiz hale geldiğini, söz konusu icra dosyasında yapılmış geçerli bir ödeme emri tebliğ işlemi olmadığı gibi hukuken geçerli bir itiraz olmadığı için itirazın iptali davası görülmesinin hukuken mümkün olmadığını, hukuken geçerli bir itiraz olmadığı için itirazın iptali davası görülmesi ve açılmasının da mümkün olmadığını, iş bu sebeplerle davanın dava şartı yokluğundan HMK. m.114 ve m.115 gereğince usulden reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle bir ödeme emri olmadan geçerli bir itirazdan bahsedilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın geçerli bir ödeme emri tebliği bulunmaması sebebiyle usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine, davacının davayı açmakta kötü niyetli olduğu göz önüne alınarak takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra dairesinin 2021/3527 esas sayılı takip dosyası ile 30/12/2016 keşide tarihli 8001256 seri nolu 33.710,00 TL'lik çekin ilamsız takibe konu edildiği, icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emri tebligat zarfında ödeme icra emri vardır ibaresinin bulunduğu, İİK'nun 58 ve 61'inci maddelerine göre takip belgeye dayanıyorsa belge aslının ya da alacaklı tarafça onaylanmış bir suretinin takibe eklenmesi ve bunun bir örneğinin ödeme emri tebligatı ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerektiğinden eldeki icra dosyasında ise ödeme emrine dayanak belge suretinin eklenmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....