WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

İtirazdan sonra davalı takip borçlusuna ödeme emri tebliğ edilmiş olup takip alacaklısının takibe devam iradesi bulunması nedeni ile itiraz geçerli olduğundan takibin durdurulmasına karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından davacının asıl karara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının ek karara yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE, İSTANBUL ANADOLU 5....

Takipte dayanılan ve karara esas alınan 15.06.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 04.01.2016 tarihinde başlattığı icra takibinde 8.188,00 kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri 15.01.2016 tarihinde borçluya tebliğ olunmuş, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine takip durdurulmuştur. Davalı borçlu itirazında borcunu ödediğini belirterek buna dair ödeme belgelerini itiraz dilekçesine eklemiştir. Davalı kiracı takibe konu kira bedellerinin ödendiğini İ.İ.K.'nun 269/c maddesi gereğince noterlikçe resen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre bir makbuz veya vesika ile ispat etmeye mecburdur....

    Bu durumda, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden, borçlunun icra dairesine itirazı sonuç doğurmaz.'' denilerek ödeme emri tebliğ edilmeden yapılacak itirazın sonuç doğurmayacağı belirtilmiştir.İlgili yargıtay kararı da göz önüne alınarak, gerçek borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından itirazın sonuç doğurmayacağı kabul edilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....

      Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak takip dosyasının 15/09/2015 tarihinde iflas yolu ile takibe dönüştürüldüğünü, davalının takibe karşı itiraz etmediğini ve borcunu da yasal sürede ödemediğini, davalının ekonomik durumunun iyi olmadığını öğrendiklerini, bu nedenle bu davayı açmak zorunda kaldırıklarını belirterek, davanın kabulü ile davalı borçlu şirketin iflasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinin İstanbul'da olduğunu, ayrıca ... İcra Dairesince taraflarına usulsüz ödeme emri tebligatı yapmış olup tebligatın kendilerine ulaşmadığını, bu nedenle takibin kesinleşmediğini, haricen haberdar olduklarını, şirkete yapılan ödeme emri tebliatının usulsüz olduğunun tespiti halinde takibin henüz kesinleşmediğini belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda; alacaklı tarafından, takip dayanağı herhangi bir belge ibraz edilmeden takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emri ekine de takip dayanağı belgenin eklenmediği, borçlunun, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında alacaklının dava dilekçesi ekinde icra mahkemesine sunduğu belgenin borçluya tebliği üzerine, borçlunun verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, alacaklı tarafından sunulan belge altındaki imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda, alacaklının itirazın kaldırılması için sunduğu belge mücerret borç ikrarını içeren adi senet niteliğinde ise de, takibe dayanak belge ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinden, borçlunun belgedeki imzasını ikrar etmiş olduğu sonucuna varılamaz....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Kanunda itiraz için gerekli sürenin başlamasının ödeme emrinin tebliği ile olmasının, borçlunun ödeme emrini ve ihtarları, alacaklının talebini tüm ayrıntıları ile öğrenmesi, bilmesi ve ona göre itirazlarını bildirebilmesi için düzenlendiğini; borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden itirazlarını icra dosyasına sunsa bile ödeme emri tebliğ edilmeden İİK'da belirtilen süreler ve temerrüt koşulları oluşmadığından itirazın kaldırılması ve tahliye talebi incelenemeyeceğinden, Yargıtay 12....

            Ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan ve şikayetçi tarafça bildirilen öğrenme tarihinin aksini gösterir yazılı delil de mevcut bulunmadığından, ödeme emri ile birlikte takibe dayanak eklerin gönderilmediğine dair şikayetin de süresinde olduğu anlaşılmıştır. Buna ilişkin yapılan incelemede, takibin kiralanma işine ilişkin ihale sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığı ancak ödeme emri tebliğ mazbatasına göre takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği, borçlu şirkete sadece ödeme emrinin gönderildiği görülmüş olup, bu husus İİK'nın 61/1 maddesine aykırı olduğundan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden, borçluya yeniden ödeme emri gönderilecek olup, bu nedenle iptal edilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ tarihinin düzeltilmesine de gerek bulunmamaktadır....

            İcra Müdürlüğünün 2022/4316 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu ile dava dışı borçlu Salih Geçmiş aleyhine 06/01/2021 tarihinden itibaren ödenmeyen bakiye kira alacağı olduğu açıklaması ile 70.500,00 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili talebi ile takip yapılmış, takipte alacaklıların murisi İrfan Akdaş ile borçlu T6 arasında yapılan kira sözleşmesine dayanılmış, davalıya örnek 13 ödeme emri 30/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 04/04/2023 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edilmiş, itiraz dilekçesinde özetle, ödeme emrinden İzmir 6....

            icra müdürlüğüne müracaat ederek borçlular vekiline yeniden ödeme emri gönderilmesini talep ettiği, ödeme emrinin borçlu mirasçılar vekiline 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve aynı gün takibe itiraz edildiği görülmüştür.Bu durumda, icra müdürlüğünün takibin durmasına ilişkin kararında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu