Davacı kiralayan tarafından 25.05.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde 2011/11-12.ayları ile 2012/1-2-3-4-5.ayların kirası ve faiz olmak üzere toplam 123.367,19 TL nin tahsili ve tahliye istenilmiştir.Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş olup, kesinleşmesi üzerine açılan bu dava ile tahliye isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, takibe konu borcun büyük kısmının (78.000,00 TL) ödeme emrinde verilen 30 günlük ödeme süresi içinde ödenmiş olduğu, bakiye miktarın ise dava sırasında ödendiği, alacaklı tarafça söz konusu paranın alındığının icra müdürlüğüne bildirildiği, bu bildirim yapılırken ihtirazi kayıt konulmamasının İİK 269/a maddesi ile davalıya tanınan tahliye isteğini hükümden düşürdüğü gerekçesiyle, tahliye isteğinin reddine karar verilmiş ise de, ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun temerrütten kurtulabilmesi için takibe konu miktarın tamamını yasal 30 günlük süre içerisinde ödemesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı T1 tarafından borçlular Mustafa Kemal Koçak ve Rasim Koçak hakkında senede dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu, alacaklı vekili tarafından borçlulara ödeme emri gönderilmesinin talep edildiği icra müdürlüğü tarafından takibe dayanak belgenin bono vasfına haiz olmadığı gerekçesi ile örnek 10 ödeme emri gönderilmesi talebinin reddine ,yeni bir talep dilekçesi ile örnek 7 ödeme emri gönderilmesini talep etmesi halinde borçlu taraflara örnek 7 ödeme emrinin tebliğe çıkarılmasına karar verildiği, alacaklı vekili tarafından müdürlük kararına karşı şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine, resen takip talebinin iptaline karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
İFLAS KARARININ TEBLİĞİ VE İLANIİFLAS YOLİYLE TAKİP 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 158 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 166 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 173 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 30.03.2009 vadeli 200.000 TL bedelli bir bonodan dolayı alacaklı olduğunu, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi ve vekili müvekkili şirketin takip konusu borcu ödeyecek gücü bulunmadığını, depo emri tebliğine gerek olmadığını beyan etmişlerdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5338 E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığını, örnek 10 ödeme emri tebligatının borçlunun tanınmadığı şerhiyle iade edildiğini, bunun üzerine alacaklının borçlunun vefatı nedeniyle yasal mirasçılarına ödeme emrinin tebliğini, aksi takdirde veraset ilamı almak için kendilerine yetki verilmesini talep ettiğini, icra müdürlüğünce çıkartılan nüfus kaydı üzerine mirasçıların mernis adreslerine ödeme emri tebliğine karar verildiğini, mirasçılardan Meral Elçırpan ve müvekkili T1 gönderilen tebligatların bila tebliğ iade edilmesi üzerine alacaklının TK'nun 21/2....
Keza HGK'nun 3.5.2001 tarih ve 2001/12-428 E., 2001/426 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır. İİK'nun 61. maddesi gereğince de takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanması gerekmektedir. Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, yukarıda özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, her ne kadar davacı borçluya ilk çıkartılan ödeme emri 04/06/2018 tarihinde tebliğe çıkartılmış ve takip kesinleşmiş ise de, alacaklı vekili tarafından 23/05/2022 tarihinde yeniden davacı borçlunun adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartılmasının talep edildiği, bunun üzerine düzenlenen ikinci ödeme emrinin 26/05/2022 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, bu durumda borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin yeni bir itiraz hakkı doğuracağından davacının itirazının süresinde olduğu, davacının takibe konu senette lehtar olduğu, bu sebeple lehtar aleyhine takibe girişilebilmesi için öncelikle keşidecinin protesto edilmesi gerektiği, ancak keşidecinin protesto edilmediği ve takip talebine protesto evrakının da eklenmediği, bu durumda hamilin lehtara karşı müracaat hakkının kaybettiği anlaşılmakla, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.06.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 04.11.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 300,00 TL’den 2015 yılı Mart ayından 2015 yılı Kasım ayına kadarki kira bedeli 2.940,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 13.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 20.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takibe konu edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, alacaklı olarak görünen ...’u tanımadığını, kendisi ile yapılmış bir kira sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Siirt ilinde boya bayisi olup, boya dükkanı bulunan davalıya veresiye mal verdiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usulüne uygun bir takip yapılmadığını, yetkisiz icra Dairesinden yapılan takibe itiraz üzerine dosyanın Eruh İcra Müdürlüğüne gönderildiği halde müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğini, ayrıca müvekkilinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, T3 A.Ş; Ahmet Ergun ve T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle Ankara 7 İcra Müdürlüğünün 2017/21013 sayılı dosyasıyla takip başlatmıştır. Borçlu Ahmet Ergun Ankara 3 İcra Hukuk Mahkemesine 2017/955 Esasla icra emrine itiraza ilişkin dava açmıştır. Mahkeme takibe konu ipotek tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi ve kredi kartı alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe konu yapılabileceğinden şikayeti kabul ederek icra emrini iptal etmiştir. 31/01/2018 tarihinde verilen karar üzerine icra müdürlüğü hem Ahmet Ergun'a hem de davacımız T1'a ödeme emri çıkartmış, 12/04/2018 tarihinde T1'a tebliğ edilmiştir. Artık düzenlenen bu ödeme emri sonrasında T1 yönünden de yeni bir ödeme emri olduğu için yeni haklar doğmuş demektir. T1 ödeme emrine ilişkin itirazlarını icra müdürlüğüne yapacaktır....
Davalı borçlu 14.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklıya ödeme emrinde yazan tarihlerde gerek elden gerekse oğlu.......in hesabına cep şifre yöntemiyle ödeme yaptığını, söz konusu ödemelere ilişkin dekontlar ve yaptığı ödemelere ilişkin şahitlerinin olduğunu bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğinden itibaren 30 günlük yasal süre içerisinde borcunu ödemediği ve icra takibine soyut iddialarla itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....