"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 16.09.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 850,00 TL'den 2015 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira bedeli karşılığı 1.700,00’nin tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emri 30.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir....
Davacı vekili; davalı borçlu aleyhine başlatılan takipte ödeme emri tebliğ edildiği halde 30 günlük yasal ödeme süresi içerisinde kira bedelinin tamamının ödenmediği iddia edilerek davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili; sunulan ödeme belgeleri ile vekil edeninin mecuru kiraladığı tarihten itibaren kira bedellerini her ay düzenli olarak ödediğinin sabit olduğunu belirtmiş, duruşmadaki beyanında kiralayan üç kişi olduğu için vekil edeninin kira bedelini üçe bölerek ödediğini ve kusuru olmaksızın bankadan masraf kesintisi yapıldığını, bu kesintiden vekil edeninin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bankanın yaptığı masraf kesintisinden davalının sorumlu tutulamayacağı ve temerrüt olmuşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, ödeme emrinin tebliğinden bir gün önce 10.12.2015 tarihinde takibe konu 1.100,00 TL kira bedelini ödediğini savunmuştur....
CEVAP Borçlu vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ tarihi olan 17.02.2021 tarihinde müvekkilinin yurt dışında olduğunu, aleyhine takip başlatıldığını e-devletten öğrenmesi üzerine süresinde takibe itiraz ettiğini, ayrıca tebliğ mazbatalarının içeriğinin doğru olmadığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü itiraz edebileceği, borçlu vekilince yedi günlük süreden sonra takibe itiraz edildiği ve ödeme emri tebliğinden sonra icra müdürlüğünce resen tebligat çıkartılamayacağından şikayetin kabulü ile İstanbul ... 10....
Mahkeme; icra müdürlüğü yazı cevabına göre ödeme emrinin 03.05.2019 tarihinde düzenlendiği, dava tarihinde davacı aleyhinde yapılmış bir ödeme emri bulunmadığı, her davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklının takipten vazgeçmediğine göre mahkemece işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa dahi, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emri tebliğ edilmemesi onun şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....
Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafça davalı kiracı ve kefil aleyhine kira borcundan dolayı takip yapıldığı, borçlulardan ...’ün itirazları nedeniyle takibin durduğu, davanın süresinde açıldığı, davacı her ne kadar icra takibi yapmış ve dava açmış ise de kiracı şirkete ödeme emrinin tebliğ edilemediği, borca itiraz etmediği, bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye davalarının şartlarının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
Temyiz Sebepleri Ödeme emri ...'e tebliğ edilmesi üzerine borçlunun süresinde takibe itiraz etmediğini, diğer borçlu Mustafa Şahin'e ise 03.05.2018 tarihinde tebliğ edilip adı geçen tarafından takibe itiraz edilmediğinden takibin bu borçlu yönünden de kesinleştiğini, borçlunun vefatı üzerine mirasçıları aleyhine takibe devam edilmek istendiğini, müdürlükçe verilen kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, icra memur muamelesine şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. maddesi. 3....
ın 120.511.79 TL.ye ... ’ün ise 120.511.79 TL.ve işlemiş faize yönelik itirazlarının iptaline, asıl borçlu yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... ödeme emri tebliği üzerine verdiği 07.01.2010 tarihli itiraz dilekçesinde kısmi itirazda bulunmuş ve bu ödeme emri ... yönünden itiraz olunmayan kısım için kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece kısmi itiraz dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken tüm takibe itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı ......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taleplerinin usulsüz tebliğe itiraz, ödeme emrinin iadesi, ödeme emrine itiraz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayetinin ancak ilgilisi tarafından yapılabileceğini, yine bu şikayete tebliğin usulüne uygun olmadığı ve ilgilinin tebliğden haberdar olduğu tarihin tespiti amacıyla başvurulduğunu, takipte taraf olmayan davacının başka bir borçlu adına gönderilen tebligat yönünden şikayet hakkı olmadığını ve davada hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinde ödeme emrine niçin itiraz edildiğinin belirsiz olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin Kadıköy 14....
Davacı alacaklı, takibe dayanak yaptığı 15 Mart 2011 tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi gereğince 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2015 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacı ile 18.03.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatmıştır. Borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emri, adresin sürekli kapalı olması ve muhattabın ismen tanınmadığı gerekçesi ile iade edilmiştir. İİK.nun 269. maddesi gereği ödeme ve itiraz süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davalı borçlu kiracıya usulüne uygun yapılan bir tebligat olmadığından, yedi günlük itiraz ve otuz günlük ödeme süresi de başlamamıştır....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....