İcra Müdürlüğü'nün 2020/5690 Esas ve 2020/5696 Esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takibe dayanak belgenin İİK md. 68 uyarınca resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelerden olduğunu, takibe konu borca mahsuben takip tarihinden sonra haricen 89.512,50 TL ödeme yapıldığını beyanla, ödeme tarihi itibarı ile 2020/5690 Esasa sayılı dosya açısından bakiye 13.966,47 TL, 2020/5696 Esas sayılı dosyasında ise 13.799,84 TL bakiye alacakları bulunduğunu beyanla her iki takip dosyası yönünden itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve takibe dilekçede belirtilen tutarlar üzerinde devamına, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmeden borcun haricen ödenmesi nedeni ile takibe haklı olarak itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ancak mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı ve benzeri itirazlar olabileceği, takip borçlusu murise ödeme emrinin 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, murisin vefatından önce takibe itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, mirasçıların da murise yapılan tebligatlara dair süresinde şikayetlerinin olmadığı gerekçesiyle davacı mirasçıların borca ve imzaya ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir....
Borçluya takip talebinde gösterilen adrese gönderilen 13 (51) örnek ihtarlı ödeme emri "muhatap adresten adres bırakmadan taşındığını adresinin bilinmediğini" beyan veren mahalle muhtarı imzalı beyanı ile merciine iade edilmiş, takip talebinde belirtilen adresin aynı zamanda mernis adresi olması nedeniyle yeniden çıkarılan ödeme emri Tebligat Kanununda değişiklik yapılan 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı kanunun 3 maddesine göre mernis adresine 17.11.2015 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Öte yandan ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK. 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır....
açık bir şekilde görüldüğünü, mazbata üzerinde, ''Bu zarf örnek 7 ödeme emri ihtiva eder.'' şeklinde açıklama bulunduğunu fakat takibe konu dayanak belgeler takip ve ödeme emri ekinde sunulmamış olup, takip talebinde faturaların numaraları ve tarihlerinin de belirtilmediğini, bu haliyle takibin yasaya uygun olmadığını, şikayete konu icra takibi yasaya uygun olarak başlatılmamış olması ve ödeme emrinin yasaya uygun tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiştir....
Ancak ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa da borçlunun takibi haricen öğrenerek icra dairesinde yaptığı borca itirazı geçerli olup, itirazla takip durduğundan, alacaklı itirazın kaldırılmasını istemekle takibin sürdürülmesi iradesini gösterdiğine göre itirazın kaldırılmasını istemekte alacaklının hukuki yararı vardır. Aksinin kabulü halinde ödeme emrinin tebliğinden önceki safhada borçlunun itirazı geçerli olmayacak ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu yeniden icra dairesinde itiraz etmek durumunda kalacaktır. Ödeme emri tebliğ üzerine borçlu daha önce itiraz ettiğini düşünerek belki de ilamsız icra takibine hiç itiraz etmeyecek ve bu durum hak kaybına yol açacaktır. Öte yandan ödeme emri tebliğ edilmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması istemi reddedilen alacaklı, ödeme emri tebliğ sonrasında yapılacak ikinci itiraz üzerine yeniden itirazın kaldırılması isteminde bulunmak durumunda kalacaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....
Davalı adına ödeme emri tebliğ edilmeden icra dosyasında borca itiraz ettiği, halen de ödeme emrinin tebliğ edilmediği cevap dilekçesinde; takibe dayanak belgedeki imzayı kabul etmediği gözetildiğinde takibe dayanak belge İİK 68/1 anlamında imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olmadığından alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Küçükçekmece 3....
DAVA KONUSU : ÖDEME EMRİ YETKİ VE TAKİBE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibine takibe dayanak belgenin, belge suretinin takip talebine eklenmediği gibi ödeme emri ile birlikte taraflarına gönderilmediğini, davalı tarafından İİK 58 ve 61 maddelerine aykırı olarak takip talebi ve ödeme emrini tebliğ edildiğini, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olduğunu, iş bu itirazında ayrıca hak kaybına uğramaması adına icra dairesine yapılacağını belirterek, takibin ve ödeme emrini iptalini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda; somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak bir adet bono gösterilmiş olup, borçlular adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; "örnek no10 ödeme emri ve dayanak belgeler vardır", "örnek no10 ödeme emri ile bono sureti vardır" şerhinin bulunduğu, buna göre takip dayanağı bononun tasdikli örneğinin ödeme emri ile birlikte borçlulara gönderildiği anlaşılmakla şikayetin yerinde görülmediğini, Borçlunun, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin İİK'nın 169. maddesine dayanan borca itirazının incelenmesinde; borçlular tarafından, takip konusu senedin kredi borcunun teminatı olarak verildiğine ve senetten doğan alacağın şarta bağlandığına ilişkin senedin tüm unsurlarına...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2.11.2004 tarih, 2002/793 Esas, 2004/1060 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine vekalet ücreti alacağına hükmedildiğini, davalının icra emri tebliğine rağmen ödeme yapmadığını, takip şeklinin iflasa çevrilmesi üzerine davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....