Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmese bile alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Somut olayda alacaklının itirazın reddini talep ettiği, bu şekilde borçlu hakkında takibe devam iradesini ortaya koyduğu görülmektedir. O halde mahkemece, itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/811 Esas, 2019/994 Karar sayılı kararıyla ödeme emirinin iptaline karar verildiği, daha sonra icra müdürlüğünce borçluya yabancı para cinsinden olan alacağın Türk parası cinsinden harca esas değeri de gösterilerek 03/02/2020 tarihli yeni bir ödeme emri tebliğ edildiği, gönderilen bu ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğu, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiği, her ne kadar davacı-borçlu, gönderilen ödeme emrine itiraz edilip takip durmasına rağmen 24/02/2020 tarihinde yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiş ise de; icra dosyasında yukarıda belirtilen usule uygun tanzim edilen ödeme emri dışında başkaca bir ödeme emrine ve ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı, bu haliyle yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Murisin mirasını reddetmeyen her bir mirasçı, murisin borçlarından müteselsilen sorumludur. Murisin ölümünden sonra takibin tüm mirasçılara yöneltilmesi konusunda yasal bir düzenleme yoktur. İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret olduğu için, borçluya ödeme emri tebliğ edildiği halde, borçlu süresinde itiraz etmeyerek takip kesinleşmiş ve daha sonra borçlu ölmüş ise, takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının, mirasçılara ödeme emri çıkarmasına gerek yoktur. Takibin mirasçılara karşı devam ettirilmesinin istenilmesi halinde, mirasçılara muhtıra gönderilerek, tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Buna rağmen ödeme emri çıkarılması halinde, mirasçılar murisin ölümünden önceki ve kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2022 NUMARASI : 2022/492 ESAS 2022/668 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması|Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/41296 Esas sayılı dosyasında takibe başladıklarını, davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden önce takibe karşı henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini dahi görmeden kötü niyetli bir şekilde itiraz da bulunduğunu, diğer taraftan söz konusu ödeme emrinin 24/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 11/10/2018 tarih ve 2017/4706 Esas 2018/9705 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan borca itirazın hüküm...

    İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....

      İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....

      İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 02/03/2021 tarih 2020/6620 esas 2021/2293 karar, 30/04/2018 tarih 2016/31285 esas 2018/3912 karar) Her ne kadar borçluya itiraz tarihi itibariyle ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de alacaklı tarafın icra dosyasına müracaat ederek borçlu davacının mernis adresine ödeme emri gönderilmesini istediği, bu nedenle alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut bulunduğu, mernis adresine gönderilen örnek 7 numaralı ödeme emrininde itirazdan sonra 06/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

      Davalı kiracı, diğer takip borçlusu kefile yapılan tebligat ile icra takibinin varlığını haricen öğrenerek kefili ile birlikte takibe itiraz etmiştir. İİK.nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliği borçlunun itiraz sebeplerini bildirmesi üzerine yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının İcra Mahkemesi’nden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Olayımızda, borçlu kiracıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden, itiraz ve ödeme süreleri işlemeye başlamaz. Borçlunun takibi haricen öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmadığından davacı, davalı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye isteğinde bulunamaz. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı borçlu kiracının itirazının süresinde yapıldığı kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22/06/2016 gün ve 2016/64-2016/199 E.-K. sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen .... İcra Müdürlüğü'nün 2016/46 sayılı icra dosyasının aslı veya onaylı örneğinin (yeniden geri çevirmeye mahal verilmemesi, bu doğrultuda; içeriğinde takip talebi, ödeme emri, tarih şerhli ödeme emri tebligat parçası, takibe itiraz dilekçesinin bulunduğunun kontrol edilmesi) eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu