Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri”nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde itirazda bulunabilir....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra borçlu adına T1 AŞ nin Ebulula mardin sok Maya Apt no:1 L Blok Etiler adresine daimi çalışana 29/04/2021 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi dışında diğer tebligatların da usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiasının olmadığı anlaşılmakla en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçluya gönderilen ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olsa bile borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 28/05/2021 tarihinde icra Mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır....
Bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur. İcra takip dosyasının incelenmesinde, borçlu şirketin “... Mah. ... Sk. No:4/1-2-3-4 .../...” adresine çıkarılan örnek 7 ödeme emri tebligatının, 18.08.2014 tarihinde, muhatap şirketin taşındığından bahisle iade edildiği, daha sonra aynı adrese 20.09.2014 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı görülmektedir. Dosya arasında bulunan 18.07.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nin incelenmesinde, borçlu şirketin adresinin "... Mah. ... Cad. ... Plaza No:61/221 .../..." olarak değiştirildiği belirlenmiştir. Bu durumda borçlu şirketin, ödeme emri tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı adresi "... Mah. ... Cad. ......
ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacının Aydın ili, Söke ilçesi, … Mahallesi, … Ada, … parselde kayıtlı taşınmazı üzerine … tarih ve … sayılı haciz yazısıyla uygulanan haciz işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dışı …'nun 2019 yılı Bs formunda davacıya 10.135.055,00 TL mal ve hizmet tesliminde bulunduğunu bildirmesi üzerine anılan kişinin vergi borçları nedeniyle davacıya 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi kapsamında haciz bildirisi düzenlenerek 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde itiraz edilmediğinden bahisle davacı adına ödeme emri düzenlenerek 29/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu ödeme emrinin iptali istemiyle ......
N:14 Bolu" adresine gönderildiğini, "muhataba bizzat tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ işleminin tamamlandığını, müvekkilinin mernis adresinin "Merkez Kındıra Arıklar Mevkii Arıklar Mahalle Yolu Küme Evleri N:36 Bolu" olduğunu ve ödeme emri tebliğ edilen adresin müvekkiline ait olmadığını, 2019/2745 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından yapılan icra takibinde de ödeme emrinin farklı bir adrese tebliğinin istendiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi gereğince tebligatın, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılması gerektiğini, alacağın adi kira alacağı olduğunu ve sözleşme konusu mecurun adresinin de belli olduğunu, mernis adresi araştırması dahi yapılmadan söz konusu adrese tebligat çıkartıldığını, ayrıca tebliğ mazbatası üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, bu sebeple; usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ işleminin iptalini ya da ödeme emri tebliğ tarihinin 04/02/2020 olarak düzeltilmesini ve müvekkili aleyhine uygulanan...
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirketin banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu haciz işleminin dayanağının davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin olduğu, ... tarih ve ... sayılı ödeme emri içeriği amme alacaklarının tahsili için uygulanan haciz işlemi bakımından, davacı şirket tarafından ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin ... Vergi Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında dava konusu edildiği, E:... K:... sayılı ... tarihli kararla davanın reddine karar verildiği, ödeme emri içeriği amme alacaklarının tahsili için düzenlenen ... tarih ... sayılı haciz varakasına istinaden davacının banka hesaplarına haciz tatbik edildiği anlaşılmış, icrai niteliği bulunduğu tartışmasız olan ve hakkında yürütmeyi durdurma kararı da bulunmayan ......
Aynı kanunun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde, ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında yedi gün içinde dava açabileceği, belirtilmiştir....
DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takipten 17.11.2019 tarihinde haberdar olduğunu, takibe dayanak ipotek senedi ve ipotek akit tablosu aslı veya onaylı suretinin takip talebine eklenerek icra müdürlüğüne sunulmadığını, ödeme emrinin İİK’nın 58. maddesine uygun içerikte olmadığını (takibe dayanak ipoteğin limiti, tesis tarihi, hangi tarihli kredinden kaynaklı borcun tahsilinin talep edildiği, faiz başlangıç tarihi vesair bilgilere yer verilmediğini), takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğe çıkarılmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....