DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin tebliği sırasında cezaevinde olması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, ancak takibin durdurulması isteminin reddine dair İcra Mahkemesi kararı üzerine icra müdürlüğünün takibi durdurması gerekip gerekmediğine ilişkindir. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğinin belirlenmesi halinde İcra Mahkemesince verilen karar sonucunun; tebliğ tarihinin düzeltilmesi veya ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali olmasına göre içeriğinin ve takip işlemlerine etkilerinin ayrı ayrı irdelenmesi gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Borçluya ödeme emri tebliğinin, ilk olarak Tebligat Kanunun 10. maddesine göre en son bilinen adresine, en son bilinen adresinin tebligata elverişli olmaması durumunda ise aynı kanunun 21. maddesine göre yapılması gerekir iken doğrudan kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği bu suretle tebliğin usulsüz olduğu, yine posta memurunun ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerine göre muhatabın nerede olduğunu araştırması gerekirken araştırmadığı bu yönüyle de tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından borçlunun takipten daha önce haberdar olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Mardin İcra Müdürlüğünün 2021/5121 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 16.12.2021 olarak düzeltilmesine, haciz koyup kaldırma yetkisinin icra müdürlüğünde olduğu anlaşıldığından, hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebin düzeltilen ödeme emri tebliği dikkate alınarak icra...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile başlattığı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; dayanak belge örneğinin ödeme emrine eklenmediğini ve gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri ile takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve ödeme emri tebligatı üzerinde dayanak belge eklidir yazıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
e ödeme emri tebliğ işleminin; “iş yerinde yetkili Tebliğ evrak Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi gereğince kendilerine tebliğ yapılacak kimselerin mutad iş saatlerinde ....” şerhi ile 11.02.2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Örnek 13 nolu ödeme emri tebliğinin muhatabı, hükmi şahsiyet olmayıp gerçek kişidir. Bu durumda tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine göre değil, 17. maddesine göre yapılması gerekir. Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre, bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ, o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Dosya kapsamında bulunan, ... Ticaret Odası'nın firma sicil kayıtlarına ve ... Kurumu Başkanlığı'nın 22.05.2015 tarihli yazı cevabına göre, örnek 13 nolu ödeme emri tebliğ edilen adresin, ...Ltd. Şti.'nin adresi olduğu ve tebligat şerhinde adı geçen ...'un, şirketin ortağı olduğu görülmektedir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesis edilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müteahhitlik yaptığını ve işyerinin 1997 yılında kapandığını, Kurum tarafından 1997/002466, 1998/001733, 2000/002901 takip numaralı ödeme emirleri olmak üzere 3 adet ödeme emri gönderildiği, prim alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek, dava konusu ödeme emirlerinin iptali ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin doğru olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "DAVANIN KABULÜNE, Davacıya gönderilen 1997/2466 , 1998/1733 ve 2000/2901 nolu ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle İPTALLERİNE" şeklinde karar verilmiştir....
Yapılan ödeme emri tebligatlarının usulsüz olması nedeni ile takip kesinleşmediğinden alacaklı vekilinin teminatın iadesine ilişkin talebinin reddine karar verildi…” şeklinde işlem yapıldığı, alacaklı vekilinin memurluk işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. 29. Borçlu ...’e yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinin incelenmesinde; borçlunun takip talebinde gösterilen “....” adresine çıkarılan ödeme emri tebliğinin Milad Sokak numarası belirtilmediğinden adres yetersiz olduğundan 01.09.2014 tarihinde iade edildiği, alacaklı vekilinin 08.10.2014 tarihli talebi üzerine borçlunun “......
bir örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmış olmakla bu durumun borçlunun şikayet ve itiraz hakkını kısıtlar nitelikte bir eylem olduğu ve yukarıda anılan kanun maddesi hükümlerine de aykırı olduğu ödeme emri tebliğ işleminin iptali isteminde haklı olduğu, bilirkişi tarafından yapılan faiz ve faiz oranı hesaplamalarında fazlalık bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı T4 Şti....
Kooperatifi icra mahkemesine başvurusunda; Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ticaret sicil adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de belediye tarafından bina numarasının 40/A olarak değiştirildiğini, adresten ayrılmadıklarını, tebligatın ulaşmadığını, diğer borçlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, keşideci borçlu icra mahkemesine başvusunda; takipten 05.12.2014 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri, yenileme emri, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek şikayet ve itiraz da bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür. 1-Borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesinde; a) Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin incelenmesinde; Somut olayda ödeme emri tebligatının...