emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmıştır....
İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı istinaf başvuru dilekçesinde, Samsun İcra Müdürlüğü'nden hazırlanan ödeme emrinin borçlu vekiline 23.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısı ile Samsun İcra Müdürlüğünün yerel mahkemeye gönderdiği 03.03.2022 tarihli yazısı gerçeği yansıtmadığını ileri sürülerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetkili İcra Müdürlüğünce yeni ödeme emri tanzim edildiği, ancak borçlu vekiline tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri ekinde tebligatı yetkili icra dairesinden düzenlenen ödeme emri yerine ekinde İstanbul 11....
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunludur. İncelemeye konu dosya kapsamından, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen, dava dışı ......
anlaşılması üzerine şirket ortağı olan davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, bu ödeme emrinin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
, davacının, dava konusu ödeme emri içeriği ödenmediği iddia edilen tahakkuklar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davacı tarafından, dava açıldıktan sonra ödenen dava konusu ödeme emri içeriği kısmı yönünden de karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacağının asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri ile … tarih ve … sayılı ödeme emri dışındaki kısmı yönünden, ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının asıl borçlu şirket tarafından, 20/06/2018 tarihinde 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı, yapılandırmayla birlikte yeni bir hukuki durum ortaya çıktığından, söz konusu Kanuna göre belirlenecek ödenmeyen tutarların takip ve tahsil edilebilmesi için öncelikle şirket adına ödeme emri düzenlenmesi, buna rağmen amme alacağının tahsil imkanının kalmadığının anlaşılması durumunda, sözü edilen Kanundan yararlanılması sırasında şirketi temsile yetkili olan kanuni temsilciye gidilmesi gerektiği, olayda, vadesinde ödeme yapılmaması sebebiyle tecilin kaldırılması üzerine asıl borçlu şirket adına tekrar ödeme emri düzenlenmediği görüldüğünden davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin yapılandırılıp ödenmeyen borçlardan kaynaklanan kısımlarında...
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına düzenlenen …sayılı ödeme emirleri alacakların, … sayılı ödeme emri içeriği …, …, …, …, …, …, …, … sayılı tutanaklara dayanan alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği …, …, … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların; …sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanak kaynaklı alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin söz konusu şirkete tebliğ edildiği hususunun idarece kanıtlanamadığı anlaşıldığından hukuka uygunluk bulunmadığı, ödeme emirlerinin kalanı bakımından ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Mahkemece; Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/3471 Esas sayılı dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsuz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesine, davacı tarafın ödeme emri iptali talebinin kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, davacı tarafın takibin iptali talebinin reddine, davacı tarafın icra dairesinin yetkisine itiraz ve takibin durdurulması taleplerinin reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Bu kapsamda amme alacağından dolayı cebren tahsile geçilmeden önce anılan Yasanın 55.maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunludur.Kamu alacağı için ödeme emri çıkartılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda, davacı hakkında yukarıda açıklanan şekilde bir ödeme emri tebliği sözkonusu değildir.Hal böyle olunca, ödeme emri çıkartılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması mümkün olmadığından davanın kabulü gerekirken ... gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı banka tarafından 11.11.1998 tarihinde başlatılan icra takibinde borçlulara gönderilen ödeme emirleri tebliğ olunmadan iade edilmiştir. Davalılar ödeme emri tebliği gerçekleşmediği halde 20.3.2000 tarihinde icra dosyasına borca kısmi itiraz içeren itiraz dilekçesi koymuşlar ve daha sonra 3.10.2001 tarihinde davalılara ödeme emri tebliğinin yapılması üzerine 8.10.2001 tarihli borca itirazlarını bildiren itiraz dilekçesi davacı bankaya tebliğ edilmiştir. Davacı banka 8.10.2001 tarihli itiraz üzerine görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiştir. Bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının borçlulara ödeme emri tebliği üzerine verilecek itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlara yönelik olarak açılacağı düşünülmeden 20.3.2000 tarihinde verilen ve geçersiz olan itiraz dilekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....