Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2022 NUMARASI : 2022/571 ESAS 2022/640 KARAR DAVA KONUSU : Ödeme Emri Tebliğ İşleminin İptali KARAR : Adana 5....
yönünden Ödeme emrinin İptali, diğerleri yönünüden menfi tespit davasıdır. 6183 sayılı Kanun'un “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir....
borçların tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut dosyada; davacı ödeme emirlerinin iptalini talep etmiştir. İptali talep edilen 2009/111397 nolu ödeme emri ile ilgili belgelerin dosya içerisinde yer almadığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1604 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte önce müvekkiline icra emri gönderildiğini, şikayetleri üzerine İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/731 Esas sayılı dosyasından verilen kararla icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu kararın istinaf aşamasında olduğunu ve kesinleşmediğini, buna rağmen davalı alacaklı vekilinin icra dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ zarfında "Ödeme icra emri" yazdığını, icra emrinin iptali davasında müvekkili vekille temsil edilmesine rağmen ödeme emrinin vekil yerine asıla gönderilmesinin de usulsüz olduğunu, ayrıca takibe konu taşınmaz Yığılca'da olduğundan Yığılca İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu beyanla ödeme emrinin iptaline, yetkiye itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi vermemiştir. III....
Bu hal ve şartlar altında müdürlükçe yapılması gereken borçluya, örnek no 7 (genel haciz yolu ile takipte ödeme emri) hazırlayıp göndermek iken, sanki alacaklı yanca İİK 269 maddesi uyarınca tahliye istemli kira alacaklarının tahsiline ilişkin takipte bulunulmuş gibi yanılgılı değerlendirme ile örnek no 13 ödeme emri gönderilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüş bu nedenle de ödeme emrinin iptali yoluna gidilmiştir....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır....
İcra Dairesinde ödeme emri tebliğinden önce asıl alacak ödenmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, satım bedelinin ödenmesi için cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacı ... İcra Müdürlüğünün ödeme emrine, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmiş aynı zamanda itiraz süresi içinde 49.461,97 TL asıl borcu icra dosyasına yatırmıştır. Yetki itirazının kabulü ile dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş, ... İcra Müdürlüğünce yeniden ödeme emri gönderilmiştir. Mahkemece yetkili İcra Müdürlüğünün ödeme emri tebliğinden önce borcun ödendiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı icra dosyasında işlemiş faizle birlikte 51.268,98 TL'nin ödenmesi talebinde bulunmuştur. İcra takibinden sonra, itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemeler yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....