Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, borçlu olmadığının tespiti ve konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava ... Bakır A.Ş'nin prim borçları nedeniyle davalı Kurumca yapılan takip sonucu ödeme emirlerinin iptali ile davacının davalı Kuruma prim borcunun bulunmadığının tespiti ile emekli maaşından kesilen hacizlerin kaldırılması, kesintinin faizi ile iadesi istemine ilişkindir....

    , mahkemece icra kefaletlerinin iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine kararın Dairemizce; “...İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebileceği, icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemeyeceği, ancak icra kefaletinin şekil şartlarına uygun olmadığı belirlendiğinden, şikayetçiler icra emrinin iptalini istemediğine göre mahkemece malları üzerine konulan haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerektiği...” yönünde bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne icra emirlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

      emirlerinin asıl amme borçlusu şirkete usulüne uygun tebligatının yapılmadığını, borcun bu tüzel kişi için kesinleşmediğini, müvekkilinin mezkur ödeme emirlerinde yer alan miktarlarda amme alacağından sorumlu tutalamayacağını, bunun kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, amme alacağının borçlusunun Altem Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, şirketin ortağı olan müvekkilinden önce şirketin sorumluluğunun evveliyet taşıdığını, bu sebeplerin neticesi olarak müvekkiline tebliğ edilen ödeme emirlerinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davaya konu ödeme emirlerinin iptaline, bu emirlere dayanılarak tesis edilmiş varsa hacizlerin terkinine, müvekkilinin bu ödeme emirlerine dayanak amme alacaklarından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....

      Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce uygulanan hacizlerin 09/02/2010 tarih ve 7 ila 9, 14 ve 15 takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı kaldırılmış, diğer kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir....

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağını oluşturan ve davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin posta yoluyla iki defa tebliğine çalışıldığı ancak tebliğ alındılarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen şekilde tutanağa bağlanmaksızın usulsüz şekilde ilanen tebliğ edildiği … tarih ve … ila … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin ise usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle haczin … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı kaldırılmış, … tarih ve … ila … ve … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince " Davacının davasının kabulüne, kurum tarafından davacı hakkında başlatılan 2014/33246 ve 33247 sayılı takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin ve takiplerin iptaline, bu dosyalar yönünden davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine, bu dosyalar üzerinden davacının Akbanktaki 575, 958 ve 064 nolu hesaplarına konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, bu konuda daha önce verilen kararın kararın kesinleşmesine dek aynen infazına, " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurumlarınca yapılan işlemlerin yerinde olduğunu, dosyanın henüz tekemmül etmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması talebine ilişkindir....

          Dava konusu uyuşmazlık, Dava dışı şirketin prim borçları nedeni ile davacıya yönelik düzenlenen ödeme emirlerinin ve takiplerin iptali ile hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....

          Şti.nin müdürü davacı T1 ve şirketin ortağı davacı T3 hakkında icra takibine geçilerek muhtelif dönemlerle ilgili ödeme emirlerinin kendilerine gönderildiğini ve ayrıca 25/11/2013 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığını, davacılar T3'nün ve T1'nün ödeme emirlerini tebliğ aldığını, yine şirket adına şirket müdürü T1'nün 6111 sayılı Yasa kapsamında Kuruma başvurarak şirketin borçlarını yapılandırdığını, ödeme planını da bizzat kendisinin tebliğ aldığını, şirket müdürü ve ortağının şirket borcundan haberdar oldukları ve ödeme emirlerini tebliğ aldıkları görüldükten sonra tapu sicil memurluklarına haciz bildirisi gönderildiğini, ayrıca şirketin kurucu ortağı davacı T3 ile şirketin müdürü davacı T1'nün emekli maaşlarının 1/3'üne ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, mülga 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi gereğince, kurum alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapıldığını, davacı T1 adına 2010 yılında muhtelif tarihlerde düzenlenen...

          UYAP Entegrasyonu