WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davada davacılar vekili, asıl davadaki bahsedilen olay nedeniyle davacıların bağımsız bölüm maliki olmalarından dolayı 6.000,00 TL vekaletsiz görme nedeniyle alacak ile, 6.000,00 TL eksik ve ayıplı imalat bedeli olmak üzere toplam 12.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, vekaletsiz görme ve eksik-ayıplı imalat bedellerinin birlikte istenemeyeceğini, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, müvekkilinden bağımsız bölüm satın alanlar için mahkemenin görevli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada bir kısım davacılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın tefrik edildiği, birleşen ... 25....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2013 NUMARASI : 2012/73-2013/130 Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki vekaletsiz görme akdinden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 12. ve 13.Hukuk Dairelerince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vekaletsiz görme hükümlerinden kaynaklanan alacağa dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu kararı ile tetkiksiz olarak yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        O nedenle talep olmasa dahi vekaletsiz işgörme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilinin mümkün olup olmadığına yapılacak yargılama sonucunda karar verecektir. Davaya konu yapı denetim hizmetinin davacı şirket tarafından yapıldığı ... Belediyesinin imar işlem dosyasından anlaşılmaktadır. O halde yapılan işin davalı yararına olup olmadığı vekaletsiz görme hükümleri gereğince incelenip sonucuna uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece açıklanan olgular gözden uzak tutularak eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Vekâletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. 2. Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekâletsiz görme ve gerçek olmayan vekâletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. 3. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir....

            Vekâletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki bir sözleşme ilişkisi olmamakla beraber gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi doğmaktadır. 2. Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekâletsiz görme ve gerçek olmayan vekâletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. 3. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. Gerçek vekâletsiz görmede, bir kimse başkasına ait bir işin görülmesi iradesiyle, onun hukuk alanına bir yetkisi bulunmaksızın müdahale etmektedir. 818 sayılı Kanun'un 413 üncü maddesine göre;“İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte yapan kimsenin hâl icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilümum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, sahibi mecburdur....

            Belediyesi sınırları içersinde kalan hemzemin geçitte, meydana gelen kazaların önlenmesi ile can ve mal güvenliğinin sağlanması, karayolu araçlarının hemzemin geçitlerden geçiş konforunun artırılması amacıyla bekçili bariyerli hemzemin geçitle Ocak-Aralık 2010,Ocak-Aralık 2011 dönemleri arasındaki bekçilik hizmetlerinin sorumlu belediye başkanlığı tarafından yerine getirilmemesi üzerine bu hizmetin kuruluşları tarafından ihale yöntemi ile hizmet alınarak Borçlar Kanunu'nun vekaletsiz görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini, ... dahili km 38+347'deki hemzemin geçidin bekçilik hizmeti için harcanan KDV dahil toplam 117.776,40 TL alacaklarının Ocak-Aralık 2010 dönemi 57.074,32 TL alacak için 04.07.2011 tarih ve 105282 sayılı yazı ile, Ocak-Aralık 2011 dönemi 60,702,08 TL alacak için 23.03.2011 tarih ve 104053 sayılı yazı ile davalıdan talep edildiğini ancak ödenmediğini, ......

              HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, davalı ... Bilişim Ltd. Şti. ile dava dışı ... şirketi arasında distrübitörlük sözleşmesi olduğunu, davalının bu sözleşmeden dolayı Alman şirkete borcunun bulunduğunu, davacı şirketin davalının borcunu vekaletsiz görme hükümlerine göre ödediğini, ... şirketinden alacağın temlik alındığını ileri sürerek, 42.755,52 Euro alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, davalı ... Ticaret Ltd....

                Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında, taraflar arasında vekaletsiz görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz görme, TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, başkasının hesabına gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir. İş görenin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nın 147. maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir....

                Bu durumda istemin, ecrimisil olarak değil, vekaletsiz görme hükümleri uyarınca tahsil talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği veya bilebilecek durumda bulunduğu bir taşınmazdaki bir kısım payları kendi malı imiş gibi kiraya verip paralarını toplamış olması nedeniyle hak sahibinin o kimseden payına düşen kiraların alınması için açacağı davada bir vekaletsiz görme ilişkisi bulunduğundan, Borçlar Kanununun 414.maddesi uygulanır. Davalının bu yeri kiraya verip parasını almış olması davanın açılması için yeterlidir. Kararda belirtildiği gibi ayrıca davacının yararlanma isteğini karşı tarafa bildirmesine gerek yoktur.Dava konusu taşınmazda davacının murisi olan Hüseyin'in 3/8, davalının ise 2/8 oranında paydaş oldukları, muris Hüseyin'in ise 07/12/2009 tarihinde ölümü ile geriye davacı ile birlikte dava dışı üç kişiyi daha mirasçı olarak bıraktığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu