Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebidir.Mahkememizin iş bu dosyası ile-----Asliye Ticaret Mahkemesinin ----- Esas sayılı dosyası ile açılan davanın davalı----.tarafından davacı -----sözleşmenin teminat mektubun irat kaydedilmesi nedeni ile alacak talebi olduğu ve davalar arasında aynı sözleşmeden kaynaklı bağlantı bulunduğu tespit olunmuştur.Dosyanın incelenmesinde, ----....

    DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/08/2021 KARAR TARİHİ : 01/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 02/09/2021 Mahkememize açılan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı kurum arasında ...Karaburun ......

      ve ... aleyhine tapu iptali ve tazminat talepli dava açıldığı, davalı arsa sahiplerine yönelik tapu iptali ve tescil talebinin, binanın iskan ruhsatının alındığı, eksik ve ayıplı işler için Sulh Hukuk Mahkemesine ayrı dava açıldığından herhangi bir bedel blokesine gerek olmadan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne tazminat ve kira kaybı taleplerinin de reddine karar verilmiştir. Kararın kesinleştiği ve tazminat, kira alacağı konusunda taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiş, 23....

        , davalarının toplam 49.655,32- TL. maddi ve 10.000- TL. manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        gerekçesiyle davacının daire tahsisi ve teslim istemi ile kira kaybı isteğinin reddine, alacak davasının kabulüne karar verilmiştir....

          Somut uyuşmazlık yönünden davacının kira kaybının dava tarihi olan 07.02.2006 tarihi itibariyle hesaplanması gerekir iken dava tarihinden sonraki dönemi de kapsar şekilde kira kaybına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Mahkemece, davacının kira kaybı ve katlanma zararı dışında kalan maddi tazminat talepleri ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

            , davanın kabulüne karar verilmiş ve icra edildiğini, 31/05/2018 tarihli sözleşmeye istinaden davalı T3 vermiş olduğu 30.000,00 EURO'nun tahsili için ise Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/324 Esas davası açılmış, davanın kabulüne karar verilmiş ve kararın icra aşamasında olduğunu, 21/05/2016 tarihli kira sözleşmesine istinaden ise iş bu davanın açıldığını, davalı ile yapılan kira sözleşmesine göre davalının villayı kiralamak için yıllık 10.000 EURO müvekkiline ödemesi gerekirken villayı kiralamasına rağmen müvekkile herhangi bir kira bedeli ödemediğini, Mahkeme müvekkili ile davalı arasındaki ilişkiyi tam tespit edemediği için, dava dilekçesinde yazmış oldukları bir kısmı da tahsil edilen alacaklarını yanlış anladığını ve hatalı hüküm kurduğunu, iş bu dava tamamen müvekkilinin 21/05/2016 tarihli kira sözleşmesine istinaden olan ticari kira alacakları için olup, diğer akitler ve davalar ile ilgisi bulunmadığını, iş bu davanın tamamen müvekkili adına olan taşınmazın ticari amaçla...

            manevi zararları ile depozitonun iadesinin istendiğini, ödeme yapmayınca davalılar hakkında icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin sözleşmeye güvenden kaynaklanan 270.890,65 TL menfi zararının tazminini talep ettiklerini, bu talebin sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek yaptıkları taşınma masrafları, kiralanana göre sistem kurma ve her türlü tefriş, tesisat ve yerleşme masraflarını kapsadığını, 41.000 TL depozito bedelinin iade edilmesi gerektiğini, 25.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirterek 270.890.65 TL menfi zarar, 41.000 TL depozito bedeli, 25.000 TL manevi zarar olmak üzere toplam 336.890.65 TL alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              'den devralması nedeniyle geç teslimden kaynaklanan bir kira kaybı bedelinin oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Genel olarak borç ilişkisi 2011/10761-16936 kimler arasında meydana gelmişse, alacaklılık ve borçluluk sıfatları da bu kişilere ait olup, bunun doğal sonucu olarak, borçlu kime karşı ifa yükümü altına girmişse, alacak hakkı da o kişiye aittir. Bununla beraber, alacaklının alacağının üçüncü bir kişiye devretmesi mümkün olup, alacağın temliki, alacağı devreden alacaklı ile devralan kişi (yeni alacaklı) arasında yapılacak yazılı bir sözleşme ile meydana gelir. Alacağın temlikinde alacaklı, halen sahip olduğu bir hakkını devredebileceği gibi, henüz mevcut olmayan, müstakbel bir alacağını da devredebilir....

                Davacının manevi tazminat talebinin ise; salt sözleşmeye aykırı davranışın varlığı, manevi tazminat isteminin kabulü için yeterli olmayıp, aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar nedeniyle aynı zamanda davacının kişilik haklarının zedelenmesi ve bu nedenle de Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca, haksız bir eylem olarak nitelendirilebilmesi gerekliliği karşısında, sayacın bozuk olmasını öngörmesi hayatın olağan akışına göre beklenmeyen davalının; ödenmeyen elektrik faturaları nedeniyle davacının elektriğini kesmesinin ve kendisini haklı gördüğü durumda icra takibi yapmasının davacının şahsi hak ve menfaatlerini ihlal ettiğine ilişkin kanıt ve belge sunulmaması karşısında yasal şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği kanaatine varılmıştır. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-)Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 39.099,62TL.'...

                  UYAP Entegrasyonu