Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine anne ile çocuklar arasında kurulan yatılı ilişkinin çocuklara zararı olmadığı, menfaatlerine olduğu dikkate alınarak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ve yatılı ilişkinin kaldırılmasına gerek olmadığından karşı davanın reddine ilişkin karar doğrudur. Bu haliyle erkeğin, asıl davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davaya yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

ile müşterek çocuklar arasında şahsi münasebet tesisine, çocukların yaşı, anne ile babanın yaşadıkları yerler dikkate alınarak çocukların ruhsal gelişimine etki etmeyecek şekilde davalı baba ile müşterek çocuk arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmesine talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuklarla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanmadığı ancak tanık beyanları ve uzman raporları dikkate alındığında çocukların yerleşik oldukları düzenden sıklıkla ayrılmalarının eğitimlerini, psikolojilerini ve kültürel gelişimlerini olumsuz etkileyeceği, sıklıkla şehir değiştirmelerinin yaşları gereği yorucu ve yıpratıcı olacağı ve tüm bu nedenlerle boşanma ilâmındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocukların üstün yararına uygun olacağı gerekçesiyle; davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile davalı baba ile çocuklar arasında boşanma ilâmıyla belirlenen kişisel ilişkinin her ayın dördüncü cumartesi saat 10.00'dan pazar günü saat 17.00'ye, yarıyıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 17.00'ye, her yıl temmuz ayının birinci...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması- Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 23.02.2015 gün ve 1963-2524 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, tanık beyanları, sosyal inceleme raporları göz önüne alındığında tarafların mahkemenin 2015/848 E. - 2017/888 K.sayılı ilamı ile boşandıkları ve müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, davacı babanın mahkemenin düzenlediği şahsi ilişki süresini yetersiz bulduğu ve bu nedenle şahsi ilişki süresinin artırılmasını istediği düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocuğun baba ile şahsi ilişkinin yeterli olduğunu bildirdiği yine duruşmada da müşterek çocuğun şahsi ilişkinin mevcut haliyle devamını istediği, boşanma ilamında kurulan şahsi ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi, babanın babalık duygusunun tatmini açısından yeterli ve uygun olduğu, davacının şahsi ilişkinin arttırılmasını gerekli kılan bir durumu ispat edemediği değerlendirilmiş olmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı babanın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati...

      TMK. 176/4 maddesi uyarınca, “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Açıklanan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Buna göre, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile şartları oluştuğu takdirde artırılabilir veya azaltılabilir. Aksi düşünce “güven” ilkesine aykırı düşer. Zira, davalının (nafaka alacaklısının) sözleşme (protokol) ile elde ettiği “statü”ye beslediği güven, davacının (nafaka yükümlüsünün) sosyal ve ekonomik durumunun bu özel statüyü koruyacak seviyeden daha aşağı düşmediği (kötüleşmediği) veya hakkaniyet bunu gerektirmediği sürece sarsılıp boşa çıkarılamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; iştirak nafakasının azaltılması ve istirdat, birleşen dava iştirak nafakasının ve boşanma protokolü ile belirlenen nakdi ödemenin artırılması istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Daha sonra 26/06/2009 tarih ve 5918 sayılı yasanın 8. madde ile, 5271 sayılı Yasa'nın 253. maddesinde değişiklik yapılarak uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen başka bir suç ile birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK'nın 106. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanunun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir....

          yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilebileceği gibi aynı kanunun 176/4.maddesine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir"....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; davasının kabulü ile velayetleri davalı annede olan müşterek çocuklar 18/06/2007 doğumlu TC kimlik numaralı Yunus Oğulcan Eren, 10/02/2010 doğumlu TC kimlik numaralı Nazlıcan Eren, 09/06/2014 doğumlu TC kimlik numaralı Ecenur Eren, 01/07/2015 doğumlu TC kimlik numaralı Keremcan Eren ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftasonu Cumartesi saat 10:00'dan Cumartesi günü saat 18:00' e kadar , dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan 2. günü 18:00'e kadar, resmi tatillerde saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, çocukların doğum günlerinde saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesisine, yılbaşı tatilinde, anne ve babalar gününde ve çocuğun doğum gününde tek yıllarda anne ile çift yıllarda baba ile kalmasına, bu ilişkinin saat o gün 10:00 ile 18:00 saatleri arasında olmasına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu