Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının fiili livata iddiası nedeni ile yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, dosya kapsamı itibariyle davacının iddialarını destekler bir delilin bulunmadığı Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda çocukla davalı arasında bir yetişkin ile birlikte yatılı olmadan kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına olacağını bildirildiği, ayrıca davalının sosyal inceleme raporunda alınan beyanında ortak çocukla toplum içinde saatli olarak görüşmek istediğini beyan ettiği gözetilerek, baba ile müşterek çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılması şartları oluşmadığından davacının baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin azaltılması talebinin kabulü ile; davalı baba ile müşterek çocuk Fatma Ceylin arasında her ayın 2. haftası Cumartesi günü sabah saat 11.00'den aynı...

    GEREKÇE : Dava, davalı lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuklar lehine takdir edilen iştirak nafakalarının kaldırılması / indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı vekilinin süresi içerisinde kararı istinaf ederek, müşterek çocuklar yönünden iştirak nafakalarının kaldırılması veya azaltılması talebinin reddine karar verilmesinin doğru ve yerinde bir karar olduğunu, davacı tarafın talebinin reddedilmesine rağmen kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür....

    , şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

    Asıl dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, karşı dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Tazminat ve nafakaların ödenme biçimini düzenleyen TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. İştirak nafakasını düzenleyen 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1.ve3.hafta sonu pazar günü saat 10.00 ile aynı gün 17.00 arasında, dini bayramların 2.günü saat 10.00 ile aynı gün 17.30 arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yerine kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava,kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılması istemine ilişkindir. Tarafların Şuhut Aile Mahkemesinin 2021/135 Esas 2021/126 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, baba ile yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulduğu, çocuğun 17/11/2020 doğumlu olduğu, Dairemiz karar tarihi itibariyle 2 yaşını doldurduğu anlaşılmaktadır....

    Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların . karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 25/06/2012 tarihinde kesinleştiği; davacının sanayi sitesinde kendi işinde oto tamiri yaptığı, aylık 2.500 TL geliri olduğu, 550 TL kira ödediği, yeniden evlendiği ve bir çocuğunun daha olduğu; davalının ise fabrikada işçi olarak çalıştığı, . kayıtlarına göre 2.271 TL maaşı olduğu, boşandığı davacıdan toplam 1500 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, kira ödemediği, annesinin yanında yaşadığı anlaşılmaktadır....

      İlk derece mahkemesince tarafların delillerinin toplanması ve hüküm vermeye yeter nitelikte olması , sosyal inceleme raporu da alınmak sureti ile karar verilmiş olması nedeni ile davalının eksik inceleme ile karar verdiği yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça açılmış bir karşı dava olmaması, davacının davasının iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılması davası olması nedeniyle davalının ortak velayet verilmemesi yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Ancak 31/03/2022 tarihli baba ile görüşülerek düzenlenen sosyal inceleme raporuna göre, babanın gece hayatı sektöründe çalışması nedeni ile yatısız olacak şekilde baba ile şahsi ilişkinin devamının çocukların üstün yararına olduğunun belirtilmesi karşısında; boşanma hükmü ile baba ve çocuklar arasında düzenlenen yatılı şahsi ilişkinin yatısız olacak şekilde belirlenmesi çocukların üstün yararına olduğundan davanın reddi hatalı görülerek; davacının, istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yerine yeniden hüküm tesisi ile buna göre; davanın kısmen kabulü ile; Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere " Her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 17:00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'dan akşam 17:00'e kadar, babalar günü saat 10:00'dan akşam 17:00'e kadar yatısız olarak velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında şahsi münasebet tesisine" karar verilerek...

      yükseltilmesine, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların mali durumlarının değişmesi, iradın arttırılması veya azaltılmasını gerektirebilir. Örneğin, alacaklının (davalının) yoksulluğu azalmış veya büsbütün ortadan kalmıştır; ya da borçlunun (davacının) mali veya gelir durumu kötüleşmiştir. Burada, iradın takdirine (veya kararlaştırılmasına) esas olan şartları ortadan kaldıracak önemde bir değişiklik olması aranacaktır. Bu durumda; tarafların boşanma davası sırasındaki ve şimdiki durumları arasında sosyal ve ekonomik yönden önemli bir değişiklik olup olmadığının araştırılması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu