Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde uyuşmazlığın Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesinde düzenlenen çocuk mallarının korunması kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 madesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." Ancak, evlilik dışı dünyaya gelen ve malların korunması istenen çocukların baba tarafından sonradan tanındığı, annelerinin de 10.06.2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya, karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, ... 2....

    Çocuk mallarının korunması istemine ilişkin olarak açılan davada ..... Aile ve ...... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medenî Kanununun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir ...... 3. Aile Mahkemesince, küçük ...'...

      Mahkemece; " dava konusu taşınmazların 07/03/2016 tarihinde çocuk adına tapuda kaydedildiği, çocuk Masal Seda'nın evlilik dışı doğduğu ve velayetinin annesi Burcu'ya ait olduğu, velayet sahibi kişinin çocuk mallarında hakim izni olmaksızın yine çocuk yararına tasarruf yapabileceği, dahili davalı annenin 01/12/2016 tarihinde dava konusu taşınmazlardan 1 nolu bağımsız bölümü 1.356.000,00 TL'ye, dava konusu taşınmazlardan 2 nolu bağımsız bölümü 1.356.000,00 TL'ye davalı Nezih'e satış yoluyla velayeten devrettiği, çocuk mallarının korunması davasında "annenin küçüğe ait dava konusu taşınmazları sattığı, ancak bu satış bedelinin çocuk adına açılmış bir hesaba yatırıldığını veya çocuk adına yeni taşınmazlar satın alındığını ise ispatlayamadığı, annenin Kıbrıs'tan taşınmaz satın aldığına ilişkin sunduğu belgelerin ise resmi belge olmadığı gibi, sunduğu belgelerde de alıcı olarak kendi isminin bulunduğu, annenin satış bedelinin ne olduğu, satış bedeli ile çocuk için ne gibi yatırım ve tasarruflarda...

      Kaldı ki davacı büyükanne kendi üzerine düşeni yaparak dava konusunu aşağıdaki sözcüklerle “yeterince” açık anlatmıştır; davalının içki ve kumar saplantısı vardır, -bunlar için borçlanmaya devam etmektedir, -elindeki paraları yanlış yerlere harcayacaktır, -küçük 18 yaşına gelene kadar malları ve parası korunmalıdır, -bu sebeplerle bir kayyıma ihtiyaç vardır. Davacı büyükannenin istemi “çocuk mallarının korunmasına” (4787 sayılı Kanun m. 6 f. I, b. 2/c, TMK m. 360-361)ilişkindir. Bir yandan; 4787 sayılı yasanın m. 6 hükmüne göre “aile mahkemesi”, diğer yasalardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda küçükler hakkında “çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya” karar verebilir....

        Aile Hukuk Mahkemesi Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Çaycuma 2.Asliye Hukuk (Aile S.) ve Zonguldak 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi etkilidir.. Somut olayda mallarının korunması istenen çocuk ...'ün anne ve babasının boşandıkları, velayetinin anneye verildiği, annenin ise 19.02.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Çocuk Mallarının Korunması davasının yapılan yargılaması sonunda ... 3. Aile Mahkemesi ve ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. ... 3. Aile Mahkemesi, dosya kapsamından sağ kalan eşin yerleşim yerinin “... Mahallesi G199 Sokak No:21-2 .../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... 2. Aile Mahkemesi ise, sağ kalan eşe çıkarılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği, sağ kalan eşin adres kayıt sistemi bilgilerine göre ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Uşak Aile mahkemesi ve Uşak 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Somut olayda mallarının korunması istenen küçüklerin anne ve babasının boşandığı, velayetinin anneye verildiği, annenin ise 19.6.2012 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda sağ olan babaya öncelikle velayetin verilip, verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekecektir. Bunu inceleme görevi Aile Mahkemesine, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Çocukların, babasının velayeti altına alınıp alınmayacağı konusunda ve çocuğun mallarının korunması konusunda uyuşmazlığın Uşak Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Mersin 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.05.2022 tarih ve 2022/996 Esas 2022/1033 Karar sayılı kararı ile; Dava konusu uyuşmazlık; çocuk mallarının korunması ve davacının bu amaçla kayyım tayin edilmesi istemine ilişkin olup, TMK'nın 360.maddesi "ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır..." hükmünü, aynı kanunun 361.maddesi "çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi başka bir şekilde önlenemiyorsa hakim, yönetimin bir kayyıma devredilmesine karar verebilir..." hükmünü içermekte olup; belirtilen maddeler, Türk Medeni Kanunu'nun "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabı içinde yer almaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu'nun 4/1'nci maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabında yer alan aile hukukundan doğan dava işlerde Aile Mahkemeleri görevlidir. (Yargıtay 8....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuk Mallarının Korunması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-ç maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardır. HMK'nın 382/2-b-14 maddesinde "Hakimin çocuğun mallarının yönetimine müdahale etmesi ve çocuğun mallarının yönetiminin kayıma devri" çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davalının temyiz yolu kapalı olan çocuk mallarının korunması talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 madesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile ....aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Çocuğun anne ve babasının ölümü üzerine, Nüfus Müdürlüğünce küçüğün mallarının korunması istemi ile ihbarda bulunulduğu anlaşılmaktadır..... Asliye Hukuk Mahkemesince, küçüğün anne ve babasının ölmesi nedeniyle küçüğe halası Ayşen Tezcan’ın vasi olarak atandığı, küçüğün mallarının korunmasında vesayet makamı olan sulh mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de ihbar, çocukların mallarının korunması amacıyla yapıldığından mahkemece bu husus irdelenerek bir karar vermesi gerekmekte olup, çocuğa vasi tayin edilmesi hususu ayrı bir dava konusudur....

                  UYAP Entegrasyonu