WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı kar payı ödemesine ilişkin talebinin ve davanın mahiyetine göre şirket kazancının tespiti talebinin de reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan çıkmaya izin davası olup, mahkemece 04/04/2014 tarihli bilirkişi kök raporuna ve aynı yöndeki 10/06/2014 tarihli bilirkişi ek raporuna itibar edilerek, dava tarihi itibariyle çıkma talep olunan davalı şirketin, özvarlığının -94.551,23 TL olduğu, davacıya ödenmesi gereken kar payının ve şirket payının mevcut olmadığı gerekçesiyle, davacıya çıkma payı ödenemeyeceğine karar verilmiştir. Davacı 04/04/2014 tarihli bilirkişi kök raporuna dosya kapsamında bulunan 22/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile ciddi itirazda bulunmuş, mahkemece davacının itirazları üzerine ek rapor alınması yoluna gidilmesine rağmen davacı itirazları bilirkişi ek raporunda karşılanmamıştır....

    Mahkemece 6102 sayılı TTK'nın 638/2 ve 641/1. maddelerine dayalı olarak ortaklıktan çıkmasına izin verilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de esasen anılan madde hükmü limited şirket ortaklığından çıkmaya izne ilişkin olup, 6102 sayılı TTK'da somut uyuşmazlıkta olduğu şekilde kural olarak anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı gibi limited şirketlere ilişkin olarak bahsi geçen hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanma imkanı da bulunmadığından mahkemenin karar gerekçesindeki hukuki nitelemesi isabetli bulunmamaktadır. Ancak, işbu davada davacı dava dilekçesinde izah ettiği iddialara dayalı olarak haklı sebepler bulunduğundan bahisle davalı anonim şirketin feshine karar verilmesini istemiş, dava aşamasında mahkeme huzurunda alınan beyanında da %30 şirket payına karşılık gelen gerçek pay değerinin ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmasını talep etmiştir....

      O halde davalı-davacı'(nın), bağımsız açtığı nafaka davasında kendisi için nafaka talebi haklı olup, lehine uygun miktarda tedbir nafakası (TMK.m.197/2) takdir ve tayini gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır. c-Tarafların 2002 doğumlu "..." isimli üçüncü bir çocuklarının daha olduğu bu çocuğun yurtdışında doğduğu ve halen yurtdışında bulunan annenin yanında olduğu anlaşılmaktadır. Varlığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmayan bu çocuğun nüfusa tescil edilmemiş olması, ebeveynin bakım yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. O halde bu çocuk için de uygun mikktarda tedbir nafakası tayini gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....

        izin verilmesine, ancak şirketin malvarlığının borca batık olduğu gözetilerek çıkma payı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın tümden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinafında haklı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılmasına, yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kısmen kabulü ile davacının ortaklıktan çıkmasına, ancak çıkma payı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; ilgili Kanunun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı, çalışma süresi boyunca kaç kez yurtdışına çıktığı, yurtdışına çıkışlarının iş gereği mi yoksa tatil amaçlı mı olduğu konularındaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır....

          Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; ilgili Kanunun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı, çalışma süresi boyunca kaç kez yurtdışına çıktığı, yurtdışına çıkışlarının iş gereği mi yoksa tatil amaçlı mı olduğu konularındaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır....

          kadar herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını, bununla birlikte müvekkili ile çocuğu arasında 1 Temmuz günü saat 10:00'dan 31 Temmuz günü saat 18:00'e kadar sürecek dönem için müvekkilinin çocuğuna pasaport çıkarmak istediğini dile getirdiğini ancak davalı annenin çocuğun yurt dışına götürülmesine izin vermeyeceğini, pasaport ve vize işlemleri ile ilgili olarak kesinlikle muvafakat etmeyeceğini ifade ettiğini, müvekkilinin çocuğu yaz aylarındaki bir aylık sürede yaşadığı ülkeye götürmeyi ve oradaki imkanlarından sınırlı süre için de olsa yararlandırabilmeyi istediğini, bu durumun aynı zamanda çocuğun babannesini, dedesini, halalarını ve kuzenlerini de görmesi ve onlarla zaman geçirebilmesi için bir fırsat olduğundan çocuğun da üstün yararına uygun olduğunu belirterek çocuk adına pasaport çıkarılabilmesi ve vize işlemlerini yapabilmesi için davacı müvekkiline izin verilmesine, çocuk adına pasaport çıkarılması ve vize işlemlerinin tamamlanması gibi hususların zaman alıcı işler olması nedeniyle...

          nın, Yetiştirilmek Amacıyla Yurtdışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik kapsamında yurtdışına gönderilmesine ilişkin Bakanlık Makam Oluru hazırlanarak, Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı ... Şube Müdürlüğünde görev yapan davacı ve diğer görevliler tarafından, 31/07/2013 tarihinde parafe edilmesine müteakip Bakanlık Makamına sunulmuş, söz konusu yazı, 06/08/2013 tarihinde ilgili bakan tarafından imzalanarak işlem tekemmül ettirilmiş, bu kapsamda yapılan işlemler usulsüz olduğundan ve böylelikle Devletin zarara uğramasına sebebiyet verildiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır....

            Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, yine davacının 2006 yılında hacca gitmek amacıyla yaptığı başvuru üzerine çekilen hac kurasında adının hacca gidecekler arasında çıkmasına karşın vergi borcu nedeniyle yurt dışı çıkış yasağının bulunduğundan bahisle kesin kayıt yaptıramadığı da dikkate alındığında, davacının davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle üzüntü duyacağının açık olduğu, olayın gelişimi, ilgilinin durumu, idarenin olaydaki kusurunun niteliği ve ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda davacıya 7.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

              değişikliğinin çocuğun aileye aidiyet duygusunu geliştireceğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulü ile çocuğun davalı babanın soyadı ile birlikte davacının soyadı olan "Şenolsun " soyadını kullanmasına izin verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu