"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tüm dosya içeriği ile katılanın aşamalardaki samimi anlatımlarına göre, sanığın olay günü kullandığı araçla okul servisinin gelmesini bekleyen mağdureye önce korna çalıp daha sonra "sizi istediğiniz yere bırakayım, arabaya bin, tanışırız" diyerek kolundan tutup aracına çekmeye çalıştıktan sonra katılanın sanığın elinden kurtulup kaldırıma çıkmasına rağmen ısrarla...
ın Beylikdüzü ÇÖDEM'de sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapan katılanı, mesai bitiminde dış kapıyı tutmak suretiyle çıkmasına engel olması şeklinde gerçekleşen olayda, suça sürüklenen çocuğun 109/2,3-c,31/3 maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2021 günü oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların gayrı resmi ilişkisinden müşterek çocuğun dünyaya geldiğini, müşterek çocuğa 2012- 2016 yılları arasında müvekkilinin baktığını, daha sonra davalının çocuğu yanına aldığını, müvekkili ile görüştürmediğini, çocuğu darp ettiğini, çocuğa psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğu yatılı kuran kursuna bırakıp yatılı izne çıkmasına dahi izin vermediğini, müşterek çocuk Sude Naz AYHAN'ın velayetinin davalı anneden alınarak (dava boyunca geçici ,dava sonunda ise kalıcı)davacı müvekkiline verilmesini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi Davalı cevap dilekçesi sunmamakla beraber yapılan ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/746 Esas KARAR NO : 2023/166 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 03/11/2022 KARAR TARİHİ : 20/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı asil tarafından şirkete ortak edildiğini ancak şirketle herhangi bir ilgisinin olmadığını daha sonra davalı ile boşandıklarını şirketle bir bağı olmadığını belirtmiş ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Dinlenen tanıklar davacının şirketle bir bağının olmadığını en başından beri başka bir yerde çalıştığını beyan etmişlerdir. Eldeki dava limited şirket ortağının çıkmaya izin istemidir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin 07/07/2010-17/07/2012 tarihleri arasında davalı şirkette yurtdışı tır şoförü olarak asgari ücret karşılığı ve sefer başına 525,00 EURO harcırahla çalıştığını, yılda 100,00 TL erzak yardımı yapıldığını, yurtdışına çıktığında aracın başından ayrılmasına izin verilmediğini, tüm bayram ve tatillerde çalıştığını, fazla mesai yaptığını, karşılığının ödenmediğini, izin kullanmadığını, mesai ücretleriyle bayram ve izin ücretleri ödenmediği için haklı nedenle feshettiğini iddia ederek 100,00'er TL kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin soruşturma evresindeki beyanları, sanığın kaçamaklı savunmaları, tanık ... aşamalardaki ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü sanığın evinde misafir olup birlikte alkol alan mağdurenin evden gitmek istediği ancak sanık tarafından elbisesi parçalanıp yüzüne tokat atıldıktan sonra üzerine kapı kilitlenerek evden çıkmasına izin verilmediği ve mağdurenin telefondan mesaj atarak yardım istediği tanık ... olay yerine gelip kolluk güçlerini aramasını müteakip durumu öğrenen sanığın mağdurenin evden çıkmasına müsaade ettiği ve mahkemece de eylemin bu şekilde gerçekleştiği kabul edildiği halde, sanığın atılı suçtan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 109/2. maddesi yerine yazılı şekilde aynı maddenin birinci fıkrası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, Hükümden sonra 24.11.2015...
TCK 79. maddede düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunun fiil unsurun bir yabancıyı ülkeye sokma veya ülkede kalmasına imkan sağlama ile Türk vatandaşı veya yabancının yurtdışına çıkmasına imkan sağlama seçimlik hareketlerden oluşmaktadır. Somut olayda göçmenler ifadelerinde yasadışı yollardan sınırdan geçip Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra o aşamaya kadar eyleme iştirak etmeyen sanıkların göçmen kaçakçıları tarafından telefonla aranmaları üzerine gelip kendilerini aldıklarını beyan etmişlerdir. Sanıkların anlatımları da aynı yöndedir. Sanıkların göçmenlerin ülkeye girme eylemlerine fiilen iştirak ettiklerine dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu durumda sanıkların eyleminin yabancının ülkede kalmasının imkan sağlama seçimlik hareketini oluşturduğunun kabulü gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/10/2014 tarih ve 2014/601-2014/243 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince, hem esas hem tavzih kararı ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketten çıkmakta haklı sebepler bulunduğunu ileri sürerek davalı şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının şirket ortaklığından çıkma gerekçesi olarak sunduğu sebeplerin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, sefer primi alacağı, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuklar Kerem ve Yavuz'un babalarının vefatı sonucu, velayeti kullanan anne ...'nün yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, yapılan kolluk araştırması ve köy muhtarının beyanına göre; çocuklar ve anneleri ...'nün halen ...'de ikamet ettikleri, anne ...'nün yurtdışına çıkmadan önceki Türkiye'deki son ikamet adresinin ... İli Gölbaşı İlçesi olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....